Yenilsen de Yensen de: Galatasaray, 2. Bölüm

Programın ikinci bölümüyle dün akşam ekranlara geldi. Malesef çok uğraşmama rağmen aksilikler sonucu yine kaydettiremedim programı. Hafta sonuna doğru programı NTV Spor kayıtlarından alma durumum var, alırsam hemen aktaracağım internet ortamına. Şimdilik yine özet yapmakla yetineceğiz.

Programın bu haftaki 5 konuğu ekrandaki sırayla Ali Murat Hamarat, Caner Eler, ben, Eray Sözen ve Sabri Sofuoğlu'ydu. Programın ağırlıklı konusu Ankaraspor beraberliği ve biten şampiyonluk umutları sonrası Bülent Korkmaz'ın durumu ve bunun üzerinden yapılan Galatasaray analiziydi. Hemen hemen herkes Bülent Korkmaz'dan beklenilenin bu olmadığını, kendi futbol fikrini yerleştirmek için sezon sonunu beklemesi gerektiğini ancak Bülent hocanın takımın yapısıyla oynayarak büyük hata yaptığı konusunda birleşti. Skibbe dönemi spor basınının aksine olumlu yanlarıyla anıldı ve Lincoln'ün yararlı oyunu vurgulandı. Daha sonra emanetçi hoca tartışması başladı ve konu Hiddink'e geldi, ordan tekrar bir Bülent Korkmaz çıkarımı yapıldı. İlk bölümün kapanışı ise bu sıralarda bloglarda da sıkça rastladığımız Bayern kulübesindeki rahibeler fotoğrafıyla yaptık.

İkinci bölüme siz TD olsanız nasıl bir uğur yapmaya çalışırdınız sorusuyla başladı. Ben Galatasaray altyapısı çıkışlı Uğur'ları yani Uğur Uçar'ı, Uğur Demirok'u, Uğur Erdoğan'ı yanımda oturtacağımı söyledim, Banu abla da Uğur Tütüneker'i yardımcı antrenörlüğe getirdi. Ali Murat burda da videolarını yayınladığımız Bolulu imamdan bahsetti, Caner ise efsane medyum kavgasındaki medyumları söyledi. Galatasaray'ın da seyircisiz maçta eski başkanlarını çağırarak böyle bir uğur denediğini ama tutmadığını söyledik ama bir eski başkanın eksik olduğunu da eklemeyi ihmal etmedik.

Teknik direktör konusu gerçekten zevkliydi, Lucescu'dan girdik, Gerets, Hagi derken neredeyse bütün eski Galatasaray hocalarını anmış olduk programda. Son bölüm ise bildiğiniz gibi uzatma bölümü, burda herkes kendi istediği bir konuya değiniyor. Sabri abi PAF maçlarının eskiden lig maçlarından önce oynandığını ve bunun tekrar uygulamaya konulması gerektiğini söyledi. Eray buna en çok Uğur sevinir herhalde deyip soyunma odalarında konuşulanların ertesi gün basına düşmesinden Galatasaray taraftarının memnun olmadığını ve bunu yapanların kulüple ilişkisinin sorgulanması gerektiğini söyledi.

İki fikir de gerçekten harikaydı, sıra bende olsa +1905 der geçerdim herhalde. O sırada Ali Murat Falkirk'lü oyuncuların 4 sene önce kaybettikleri 17 yaşındaki arkadaşlarını Rangers'la oynanan kupa finalinde andıklarını anlattı. Ben de Tugay Kerimoğlu'na yapılan saygısızlıktan ve Tugay'ın Türk basınına siteminden başlayıp Gökhan Öztürk'ün PAF takımda kadro dışı kaldığını söyleyerek kendi bölümümü bitirdim. Finali ise Caner yaptı, Ribery'nin oynadığı klibi tanıtarak programı kapatmış olduk. Klip gerçekten harika bu arada, izlemek isteyenler için üste ekledim.

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

14 yorum:

Sade dedi ki...

uğurun 10 numara!

steven_stiffler dedi ki...

Bu sefer izledim programın bir bölümünü.Güzel ve akıcı bir programdı.Bir ara memleket meselelerine değineceksin zannettim :)

Taylan Özgür Topçuoğlu dedi ki...

Abi hiç denk gelemedim bu programa izlemeyi çok istiyorum. Büyük kaptan diye saçmalayanlara doğruları ve olması gerekneleri anlatıyorsunuz ve alt yapıya değinmen çok hosuma gidiyor ve bir sorum olacak bir yazı yazabilirmisin. Gs altyapısı ile ilgili ne bileyim oyuncular hakkındaki görüşlerin

Emreç olak. .dzczxczxczxczxc

Cem Sultan: zxczxczxczxczxc

falan böyle şekillerde tabi daha uzun :p Gökhan vs. hepsine deginebilirmisin benim gibi düşünüp düşünmedigini merak ediyorum hem bazı kişilerde bişiyler öğrenmiş olur ;)

pclion dedi ki...

Taylan, blog arşivine bir bak. İkisi hakkında da birer yazı yazmıştım. İlerleyen zamanlarda bir daha değiniriz, özellikle sezon başı kampı döneminde...

goodnightkiss dedi ki...

pclion

gökhan öztürk niçin kadro dışı kaldı acaba? bir bilgin var mı?

Gala's dedi ki...

uğur abi gerçekten çok güzel bir program. futbolu keyifli bir şekilde konuşuyorsunuz. hem gs hem fb hem bjk den seçilecek 1 er kişi ve anadolu takımlarının katılımı ile perşembe ve cuma günü de benzer bir program yapılabilir bence

pclion dedi ki...

Gökhan'ın sözleşme problemi var, sorun çözülmediği için şimdi kadro dışı. Bir yazı yazacağım konuyla ilgili yakın zamanda...

Mercan dedi ki...

Programın ağırlıklı konusu Ankaraspor mağlubiyeti sonrası Bülent Korkmaz'ın durumu ve bunun üzerinden yapılan Galatasaray analiziydi.


Aslında mağlubiyet kadar kötü bir sonuç ama berabere kaldık biz Uğur. Hani Fotomaç'a kızarken medya olarak yanlış sonuçlar vermesen diyorum. :)

apaç dedi ki...

hani epeydir görmediğin bir arkadaşınla karşılaşırsın da yılların çoşkunluğuyla sohbete koyulursun.. lisedeki çirkin belma'dan girip, ergenekon'dan çıkarsın. ergenekon'dan çıkıp cem yanık'a girersin ya..

işte bu program da onun gibi. gökhan öztürk sorununu dinlerken aynı anda hem schalke'nin nasıl yönetildiğini hem de gerets'in kendisini nasıl geliştirdiğini öğrenebilme şerefine nail oluyoruz.

bu gubidik format değişmediği, süre uzatılmadığı, bağış erten'le banu yelkovan sunucu kimliklerini unutup her topa ayak uzatmaktan vazgeçmediği müddetçe adam olmaz bu program.

not: en sondaki sabri kardeşim.. büyük kaptan sarıoğlu hususunda söylediklerine yürekten katılıyorum. konuklar arasında sms oylaması olsa yemin ediyorum hemen gidip 250 kontör alıp boca ederdim üstüne. değil 250, 500 kontör feda olsun sana. programın yıldızı sendin ve ayakkabıların çok güzeldi.

hoşca kal..

pclion dedi ki...

Apaç, belki farketmedin ama Sabri abiye Sabri konusuna getirip pası ben attım, amacım geri alıp üstüne bir şeyler söylemekti ama fırsatını bulamadım bir türlü.

Daldan dala geçiş aslında bizden daha çok istenen bir şey. Sonuçta biz canlı yayın ve televizyon kavramına yeni yeni alışan insanlarız ve programın sürükleyici olması için biraz müsade edilen bir durum bu. Bir diğer amaç da TV ekranlarında hiç konuşulmayan ama aslında bizlerin gerçek gündemi olan konulara değinmek. Bunu az çok yapabildiğimizi düşünüyorum, ilerde daha da iyi olacak. Bu sezonun sonuna kadar yapılan aslında geniş çaplı bir deneme ve ilk geri dönüşler beklentilerin de ötesinde olumlu...

anıl dedi ki...

abi biliyorum alakasız ama leo franco ile prensipte anlaşıldığı söyleniyor.senin leo franco hakkındaki görüşlerin nedir?

SideWindeR dedi ki...

apaç'a katılıyorum spikerler konusunda. Bilmiyorum belki onlara da her konuyu kısa kesmeye çalışın diyorlar ama özellikle Bağış Erten'in ben kendimi muhabbete kaptırmışken ''hehehöy bi de şöyle bir olay var'' diyerek ortamı bozmasına, konuyu değiştirmesine dayanamıyorum. Bahçede maç yaparken topu alan beden hocası gibi aynen. Ekrana kafa atasım geldi son programda.

Onun dışında gayet güzel gidiyor abi helal olsun.

apaç dedi ki...

işte problem de o uğur. telefon edenindir gibi sesi baskın olan sözü alıyor, fırsat bulunamıyor.

gökhan öztürk olayından en kötü alt yapıya gidilmesi gerekirken pepe'nin tekmesine gidiliyor. oradan biri elindeki gazeteyi gösterip gerets sevgisini teşhir ediyor.

tamam, birçok konuya değinin iyi hoş da, bu şekilde, üstünkörü olmuyor. esasında hiçbir şeye değinilmemiş oluyor.

velhasıl, show tv'nin spor haberlerini andırıyor bana bu program.

'galatasaray günü çift idmanla geçirdi. fenerbahçe'de eto'o sesleri. yıldırım demirören sert çıktı. yattara'nın idmandaki hırsı gözlerden kaçmadı. az sonra zerda adlı diziyi izleyebilirsiniz. iyi akşamlar'

Gala's dedi ki...

http://ultrasoverawe.blogspot.com/2009/04/gokhan-ozturk.html


burada gökhan hakkında birşeyler karalamıştım. özellikle 1. ağızdan aldığım bilgiler mevcut.