"Hayrettin, yapma!" nidaları yıllar sonra farklı bir şekilde tezahür etti Belçika'da, koridor değil otoban'a çevirdi Anderlecht orayı. Bir olmadı, iki olmadı derken goller başladı, gerisi de çorap söküğü gibi geldi. El oğlu bırakmıyor 1-2 golde, maçın sonuna kadar disiplinden kopmayıp pozisyon kovalamaya devam ettiler. Uzun süredir bir maçı bu kadar sürklase eden bir takım görmemiştim. Bunda Sivasspor'un da payı çok büyük elbette.
Aslında kura çekimi sonrası Sivasspor'un bu maçın sonucuna göre bir şansı olabileceğini düşünüyordum ama sahaya çıkan 11'le Türkiye ikincisi değil on ikincisinin kadrosu olabilecek nitelikteydi. Bütün sistemi üzerine kurduğun Mehmet Yıldız yoktu, orta saha-forvet geçişini yapacak oyuncu olan Sezer Badur yoktu. Hoş, top orta sahaya geçti mi ki forvete geçiş olsun diyebiliriz bu maçta, o derece tek taraflı ve dar bir alanda oynanan bir oyun vardı sahada. Aksiyona giren oyuncu topu kaptırdıktan sonra hiç çaba göstermeden 3-4 saniye içinde topu tekrar alabiliyordu, dönen topların hepsini Anderlechtliler topluyordu. En başta da dediğimiz gibi sol tarafın inanılmaz bir maden olduğunu çok çabuk keşfetmeleri hiç iyi olmadı ki Sivasspor'u bitiren de bu oldu. İlk yarım saatte 3-0 geriye düşerseniz zaten maç diye bir şey kalmaz ortada.
Ömer Üründül bütün suçu tutup Yasin'e yüklediyse de bence takımda elle tutulabilecek birkaç oyuncudan biriydi, Abdurrahman Dereli ile beraber. Abdurrahman'la Hayrettin arasındaki farkı bugün net bir biçimde gördük. Bek oyuncusu olmak için bindirme yapabilmek yeterli bir kriter değildir, defalarca yazıp çizdik burda. Bu kadar pozisyon kaybeden, adam kaçıran, alanını boşaltan oyuncu az gördüm. Kısa süre içinde kart da aldı ki sahada kalması bence mucizeydi, maçın hazırlık maçı tadında olmasına dua etmeli bence. Orta saha rotasyonunun ilk üçüne yazmayacağınız Onur'dan ofansif orta saha olmasını beklemiş Bülent Uygun, öyle olmadı tabii. Sivasspor'un alışkın olduğumuz düzeniyle de oynamış, forveti ikilemek falan hak getire. Böyle olursa da oyun senin sahana yıkılır, net ve sakin oynamaya özen gösteren Anderlecht de maçı alır, götürür. Bülent Uygun kusura bakmasın ama net bir şekilde sınıfta kalmıştır bugün. 3-0 bitmiş devre arasında bile Ersen'i almadan Kamanan'ı sokmadı oyuna, yanlışında ısrar etti yine. 3-1 bile makul bir skor olabilirdi şu maçtan sonra, 5 oldu. 7-8 de olabilirdi oyuna bakarsak. Anderlecht'i çektiği için dua etmeli Sivas bu oyunla.Sivas Avrupa'yı bırakın lige bile hazır değil şu görüntüsünde. Baş altı takımlara bile yazmam şu halini. Burda transfer stratejisine övgüler yağdırdık ama Bülent Uygun'un kendi ağzıyla anlaştıklarını açıkladı hiçbir oyuncu bugün takımda değil. Razak Omotoyossi, Dayro Moreno, Akeem Agbetu vs vs. Sahada bir tek Mbemba vardı. Onu alırken de PSV'den aldık diye yazmışlardı resmi siteye, acaba hakikaten o referansla mı aldılar diye düşünmedim değil. Bülent Uygun'un menejerlik döneminden kalma alışkanlıklar herhalde bunlar.
Anderlecht'e ise söyleyecek fazla bir şey yok, bu kadar net oynayan bir takımın maçı kaybetme şansı yoktu. İstediklerini aldılar, Sivas'a tatile geliyorlar. Tatil için pek doğru bir tercih değil belki ama daha ciddi bir maç için gelmeye tercih edecekleri kesin. Kanatlarındaki iki oyuncu Chatelle ve Boussoufa maçı çözen oyunculardı. Petkoviç'in bireysel olarak dibi bulması fazla çaba sarfetmelerine de gerek bırakmadı aslında.
Sivasspor maçı dışında Sparta Prag-Pana maçı vardı ki esas sürpriz ordan geldi. İlk yarım saatte maçı 2-0'a getirmiş Prag, daha sonra deplasman golünü yeseler de kapanışı yapıp 3-1'le Yunanistan öncesi avantajlı skoru almayı bilmişler. Pana bir sonraki turda seribaşıydı, Prag'ın turu geçmesi Stuttgart'ın işine gelecek. Bir de Bakü-Levski maçı vardı, biraz izledim ama gol sesi çıkmadı ordan. Azerbaycan ekipleri bu sene iyi iş çıkarıyor, Bulgaristan'dan gollü bir beraberlik çıkar mı diye aklımdan geçirmiyor değilim. Bugün bir gol bulabilselerdi daha farklı olacaktı rövanş maçı ama şu turlara kadar gösterdikleri performans bile takdire şayan. Avrupa ligine bir takım sokabilseler keşke, eğlenceli olurdu.
Sivas'tan girip Bakü'den çıktık ama şu maçtan sonra daha fazla bir şey de söylemek yersiz. De Sutter, gol sonrası Bülent Uygun selamıyla daha fazla söze gerek bırakmıyor zaten...
41 yorum:
Alacağın olsun Anderlecth.1 gol daha atılmazmıydı?"Hani 6 yemezdin?" diyemedik,olsun,en azından "Oh olsun!" diyoruz,5 köşe oluyoruz."Fizik fizik fizik" al avrupalı 2 pas yapamayan takıma neler yapıyor.Yediler o fiziği.
Anderlecth sağlam takım olmuş.
Hey gidinin hocası,ho-caaa-sııı,hocaların hocaası...
Ersen'e Mehmet Yıldız'ın rolünü vermeyi anlayabiliyirim ortada sakatlık var ve idareten bu maçı çıkarabilirdi Ersen ama rakip kaleye 20 30 metrede alması gereken topları kendi kalesine 30 metre mesefede alabildi. Sivas o kadar acizdi rakip sahaya top getirme konusunda. Çoğu zaman 4-5 pas yapamadılar.
Savunmaları felaket...
Arkadaş arasında yıllarca konuştuğumuz formülü uyguluyordu Sivasspor. Sert futbol, savunmaya dayalı anlayış, 50-60 metrelik toplar ile 3-4 kişi ile gole gidiyorlardı. Yunan stili denebilir. Türkiye'nin futbol yapısında da başarılı oldular. Fiziksel antremanlar burada etkiliydi. Söylenenlere göre hiçbir takımın çalışmadığı kadar ağırlık çalışıyormuş Sivasspor.
Bambaşka oyuncularla "büyük takım" futboluna dönmeye çalışmak bence kendi seviyelerini bilmemekle alakalı bir hata olmuş. Oynatmamaları gerekiyorken, oynamaya çalıştılar; Anderlecht de hiç affetmedi. Sahada 22 değil 11 kişi var gibiydi. Şu takımın bu anlayışta ısrar ederse ocak ayına kadar toparlanma şansı yok. Transfer şampiyonu derken dile getirilen endişeler gerçekleşmiş.
sedat ağcayı apaç gs alsın diodu di mi..o son golde topu bırakışı da efsaneler arasında erini alır..hayrettin ve abdurrahmanı da gördük belleri dönmüo..nedense pek hücuma da çıkmadılar ama özellikle hayrettin hücuma çıkmadan kanadını da boşalttı..işte böle hücum bekin olucaına hkb olsaydı maç max 3-0 biterdi..bülent uyguna filan hiç girmiorm bile..
@vakilinchuk
Ne olursa olsun,onlar ne derse desin senin onlarla aynı seviyeye düşmemen lazım.Yoksa bizim onlardan ne farkımız kalır.
Türkiye'nin en iyi stoper sedat ve en iyi sol beki hayrettin takımı yedi bitirdi.Apaç olsa bile bu kadar rezil olamazlardı :)
Hayrettin naptı ya.HKb'den iyi ama ilk kez kötü oynadı :D :D
Maçın en üzücü yanı 35 weya 40.dk neydi tam bilmiyorum ibrahim dağaşan ayağına gelen topu ilerde kimse olmadığını gördüğü halde rastgele ileri vurdu ben bunu sadece amatör maçlarında görmüştüm
Bu arada hayrettinin taraf otobana döndüğü için ona kızmıyorum bir tek pası atamaması onun ne kadar rezil bir futbolcu olduğunu gösteriyor hiç abartısız onlar için çalıştı bütün paslar anderletctlilereydi
Uğur selam, senin gibi iyi bir Galatasaraylı'dan daha farklı bir yazı beklerdim, en azından işin teknik kısmı yanında, Bülent Uygun ve Sivasspor gerçeği hakkında da birkaç söz etmeliydin. Fazla tarafsız olma çabasına kapılmışsın gibi duruyor. Başka zaman artık.
Sevgiler.
Eren.
Ayrıca yıllardır her kazandıkları maç sonrasında ikide bir istikrar,istikrar,istikrar diye milletin başının etini yerlerdi.Adamlar kulübün en önemli sezonunda takımın en önemli oyuncularını yolladılar.10un üstünde transfer yaptılar.
Hadi Bilica neyse çok para verdiler onu gönderdin.Ya diğerleri.Balili,Diallo,Herve tum,Sylla hepsini niye yolladın.
Yerine getirdiğin oyunculara bak.
Vay efendim takımın Messisi Erman mışta,Mbemba ymıştıda yok efendim Yasin Çakmak mıştıda vay Sivaslının haline vay.
2 senedir adamlar 5 maça çıktı Bragaya 2-0,3-0,yenildi.Bu maçta da 5 tane yedi.
Tarafsız olma çabasından değil Eren, yazıyı zaten uzattığım için o taraflara girmek istemedim. Bu bile fazla esasen böyle bir maça. Bülent Uygun konusundaki düşüncelerimi herkes biliyor, bu yazı içinde tekrara girmeye gerek görmedim.
Sen çok iyi bir yazı yazmışsın zaten, onu okuyordum şimdi.
Sevgiler, Uğur...
Uğur sende Hayrettin'e bağlamış oluyorsun o zaman yahu :)
Üstelik Ömer ağabeye de çok yüklenmeyelim. Neler eksikse söyledi işte. Hatta Yasin hakkında genelde iyi oynar dedi ben onu bile fazla iyimser buldum.
Abdulrahman ile Hayrettin konusunda ise... Savunma sadece kanat bindirmesi ile olmuyor demişsin ki; Abdulrahman, Hayrettin'e göre çok daha ofansif bir oyuncudur yahu, çok daha fazla bindirmesi vardır.
Bu maç herkes gibi kötü oynadı fakat Hayrettin o kadar da berbat savunma yapan bir oyuncu değil.
Sert, yıldırıcı, inatçı bir savunma anlayışı var.
Fakat fizik olarak hiçbiri hazır değil takıma.
Ayrıca Eren beyi ayıplıyorum.
Ne olursa olsun Türk takımı ağabey, "Galatasaray'lı olda daha da olumsuz yaz" nedir yani!
Ligin 4-5. haftasından sonra takım daha bir toparlanır, oyuncular birbirine daha bir alışır, transferler oturur... O zaman ne deriz?
Böyle güzel yazan, kültürlü bir ağabeyden beklemezdim böyle bir yaklaşım
Sen de apaç'la aynı yanılgıya düşüyorsun Sinan. Ben bindirme yapan kötüdür demiyorum, yapmayan iyidir hiç demiyorum. Bu bölgede görev yapıyorsanız bazı sorumluluklarınız var ve bunları yerine getirmelisiniz. Abdurrahman'ın daha ofansif bir bek olduğunu ben de biliyorum ama daha komple bir bek ve yerini Hayrettin kadar sık kaybetmiyor. Hayrettin'le ilgili görüşlerim yeni değil, Galatasaray'a transferi gündeme geldiğinde de benzer şeyler söylemiştim.
Kısacası "bindirme yapmak" ile "sadece bindirme yapmak" arasında dağlar kadar fark var. Benim yazdığım ofansif bek kötüdür gibi bir şey kesinlikle değil. Bunu yazabileceğimi düşünmek bile garip esasen 800 küsür yazıyı geride bırakmışken...
Buraya yazılmayacak bişey biliyorum ama blogum için öneri,yorum ve eleştirilerinizi 4 gözle bekliyorum.
www.detrasdelcastillo.blogspot.com
Yoo Apaç gibi düşünmüyorum esasen ben. Ve genelde Hayrettin'i sadece Sivasspor seviyesinde beğeniyorum.
Geçtiğimiz yıl çok uzun süreli bir sakatlık yaşadı, döndüğünden beridir de bir türlü toparlayamadı...
Bence ondan öncesinde çok inatçı, sert savunma yapan, rakibe o kanadı geçilmez kılan bir isimdi... Ve fakat ben ofansını yetersiz bulurdum mesela.
Yine hala Abdulrahman benim nazarımda da Hayrettin'den iyi futbolcu...
Ben sadece şu bindirme işi ile Hayrettin'i eleştirmeni anlayamadım. Hayrettin çok bindirme yapıp yarini boşaltan bir bek olmadı ki hiç bir zaman...
Bizim Orhan Ak gibi bir oyun stiline sahip bence.
Ve tabi Orhan gibi Hayrettin'de Galatasaray için yetersizdir.
Sadece anlatımında ki farklı bir konuya takıldım ben...
Yanlış anlama sakın, kolay gelsin
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Gün SüperApaç Nöbeti günüdür
Yani ancak bu kadar olur.Her yorumda apaç geçiyor.Blog sahibinden daha fazla reklamı yapılıyor.Biraz maçtan falan bahsetseniz yorumlarınızda.Bu arkadaşlar tv nin başına ah bi abdurrahman hata yapsada şu apaça yorumlarda ayarı versem diye geçiyorlar sanırım.
Sivasspor türkiye için formülünü bulmuş ligi domine edebiliyor.Bunda suç sivasın değil.İstikrar yakalayamayan üst seviye takımlarındır.Bence bu haliyle galatasarayla oynasa anderlecht en az 2-0 falan biterdi.Bide savunmada gökhan zan faktörününü düşününce dahada artabilirdi bu skor.
Ben anderlechtin 9 ve 19 nolu oyuncularını çok beğendim.Gerçi sivas defansı karşısında hepsi parladı ama.
Demek ki neymiş Bülentim?
1-Fatih Terim tripleriyle çok erken havaya girilmeyecekmiş.
2-Bir at geriye, bir at ileriye koyup, top geldimi atlar arası şişirmeyle olmuyormuş.
3-Takım oyunu, modern futbol anlayışı gibi şeyler varmış.
4-Pas yapmadan her maç 0-0 götürülmezmiş.
5-En iyi oyuncunu 3-5 kuruşa ağalarına vermekle olmazmış.
Yapamıyorsunuz bari saygı gösterin. Kolay değil işte o işler.
Çekil çekil abini izle...
eline sağlık uğur, iyi analiz olmuş. ancak Eren'e katılmamak mümkün değil.
Şimdi bakalım "Sivas'ta La ilahe illallah" 6 gol atarlar belki.
Bir de şu var abi;
http://lappappa.blogspot.com/2009/07/sivasn-yollarna.html
ne bekliyoduk ki?
kimse bana sivasla anderlechtin eşit seviyede takımlar olduğunu söylemesin biri avrupa kupalrında 300 küsürüncü maçına çıkıyo diğeri henüz beşinci bülent uygun kadroyu yeniliycek tam seneyi buldu bilica ile yasinin seviyleri bir mi allah aşkına onu staıyosun bari yerine adam gibi bir stoper al baliliyi satıyosun yerine adam gibi bir oyuncu al maç öncesi böyle bir skor bekliyodum o yüzden şaşırmadım bu arada bülent uygunda kahin gibi adam çıktı 5 yerim 6 yemem dedi harbidende öyle oluyo beş yiyio altı yemiyo ne afrkı varsa?
Ömer Üründül'den bütün maç boyunca bloklar arası uyuma dair bir yorum bekledim durdum. Ki tam da bloklardan bahsedilecek maçtı. Sivas'ta bloklar arası dalgalanma vardı. Öyle diziliş hataları oldu ki pozisyonlarda Türkiye futbolu için bir ders niteliğinde. Bundan sonra Avrupa'ya çıkacak Anadolu takımlarına bu maç ne yapılmamalı öğrenmek için bir başvuru kaynağı. Ersen-Onur tercihiyle daha ilk dakikadan olacaklar aşağı yukarı belliydi aslında. Belli ki Bülent Uygun İstanbul'da Laila, Sivas'ta La ilahe İllallah nidaları ile çıkartmış takımı. O gazla santradan pozisyona girmeye çalıştılar o da rakip kaleyi son görüşleri oldu sanırım. Her fırsatta Volkan Yaman gitsin diyen Galatasaray taraftarı da bu maçtan ders çıkarmalı. Evet Volkan yaman bek bile değil ama Türkiye standartlarında iyi bir yedek. Adı pek çok kez Galatasaray ile anılan Hayrettin'i mi yoksa Volkan'ı mi istersin yedek olarak sorusuna yanıt bile vermemek lazım. Pozisyonunu hücuma çıkarak değil içe kayarak kaybetmekten, kaybettiği adamı bulmak için oradan oraya koşuşturmaktan ve bol bol gol yedirmekten başka bir şey yapmadı. Hem açık verdi hem de az stoperleri bozdu. Açıkcası Bülent Uygun'un bu maçtan ne beklediğini çok merak ediyorum. Taktiksel açıdan hücuma çıkmayı nasıl planlamıştı. Dan dun vurup top şişirmeyi bile yapamadılar. Hatta çoğu pozisyonda topa vuramadılar bile. 2.golde neredeyse tüm Sivaslıların kılıç kalkan ekibi hoplayıp zıplamasına rağmen bir topa vuramamaları evlere şenlikti.. Türkiye futbolu için bu hezimet üzücü olsa da anti-futbol ile en fazla Edirne sınırının geçileceğini ve geçildiğine de pişman olunacağını göstermesi adına da sevindiriciydi. Fazla söze de gerek yok aslında sadece Tobol ile Sivas'ı kıyaslamak bile yeterli bana kalırsa.
Maçın sonucu daha 15.dk da belli olunca, maç boyunca tek takip ettiğim Lucas Biglia oldu.
Çok iyi buldum Biglia'yı özellikle topsuz oyunda alan seçimi top rakipteyken pozisyon alışı ve top kendilerindeyken kendini boşa atışı, her seferinde arkadaşlarına pas seçeneği sunuşu çok iyiydi. Not almayı sonrada akıl ettim ama %90nın üstünde bir pas yüzdesi ile oynadı, özellikle ters tarafa uzun topları yüksek isabetteydi.4-3-3 oynayan Anderlecht de tam bir "yetenekli box-to-box " oyuncusu.
Balon Abdullah Avcı mıymış yoksa Bülent Uygun muymuş belli oldu sanırsam.Balonların balonu Bülent Uygun 5 ile 6 arasında bir fark oldugu görüşünde dünya futbolunda.Ama olmadığı apaçık belli.2 dakika daha uzatılsa kim bilir 6 içten bile değildi.
"Hayrettin topu eline aldı,ama malesef gol oldu."
Saygılar;
Anıl Altuntaş.
Yorum yapmayacağım :))
apaç nerelerde..
güzel yazı olmuş uğur. tebrik ediyorum. onun dışında her şey APAÇık ortada zaten arkadaşlar :)haybeye çenemizi yormayalım derim.
maçın hakkında konuşmak istemiyorum. zaten çok konuşulucak da bir şey de yok. futbolda ara ara olur böyle şeyler. bunu, en iyi, siz futbol dilencileri bilirsiniz.
ben sadece, sivasspor gibi bir takımı 2.5 yılda şampiyonlar liginde mücadele edecek seviyeye getirdiği için kahraman hoca'ma teşekkür ediyorum.
gün, 2.5 yıl sonra olsa da sizin gününüz.
hadi, havaya ateş açmadan, uslu uslu sevinin şimdi..
Türlü çeşit avrupa takımına hazırlık maçlarında madara olan,geçen sene 2 Braga maçında madara edilen takımda bizim Adana Demirspor zaten...2.5 senedir Sivas mükemmeldi hakikaten.
Sivas Türkiye'de seneyede başarılı olur sanırım.3-4-5 arası bitirir,zira bu iğrençlik ancak Türkiye standartlarında işler,işliyor.Avrupa'ya çıkanda vaziyet ortada...
Bülent hocamla Şampiyonlar ligi alırız diyenlere kapak ki kapak...Çıldırın,çıldırın...
Futbol bir oyundur.Her oyunun güzel olanı,eğlendireni makbuldür.Allahına kadar futbol dilencisiyiz.
Tek değer verdiği husus galibiyet olan,futbolun içine eden 3 paralık zihniyetlere tüküreyim...
Hocaların hocasıda ilan edersin,kahramanda ilan edersin.Futboldan birhaber insanlar bu duyguyu hep hisseder.Tamam kabul 2,5 yılda çok güzel işler yapıldı.Kabul etmemek ayıp olur ama gelipte yalaka Bülent'e hocaların hocası demek futbol cahilliğidir.Bir maçta güzelim 4-2-3-1 taktiği ancak bu kadar kötü oynatılır.Gün bizim günümüz değil Apaç.Geçen senede Braga'da ne yaptıkları ortadaydı.Bu işler Edirne dışında işlemez.Gelipte "biz 5 yeriz,7 yeriz ama 6 yemeyiz;7 yeriz,9 yeriz ama 8 yemeyiz " deyip hangi usluba layık olduğunu zaten göstermiştir kendileri.Avrupa'da bir gol at bari hocam.Gerçi hoca tabiride sana fazla ama ne yapim ülkemin bazı evlatları seni hocalar hocası ilan etti elimde değil.
Saygılar;
Anıl Altuntaş
apaç üzülmüş,yorgun düşmüş yorumları okumaktan. ama senin de önüne 2.5 yıl sonra gerçekleri görmek için fırsat geldi ,ne dersin ?
Frank Rijkaard aynı seviyedeki Sparta Rotterdam'ı küme düşürdü.Bülent Uygun sivas gibi bir ilin takımını nerelere getirdi.Bide böyle birşey var.
Tamam en sevmediğim teknik adamlardan biridirde istatistiklerde ortada.
Şu Rotterdam-Rijkaard örneklemelerini okuyuca kafamda bir Ziya Şengül'ün, bir Gökmen Özdenak'ın sesi yankılanıyor. Fatih Terim'i UEFA Kupasını alan, Milan'ı çalıştıran, Euro 2008'de yarı final oynatan hoca olarak değil de Göztepe'de başarısız olmuş bir hoca olarak tanımlamak gibi bir şey bu. Sparta Rotterdam'ın o dönem nasıl bir mali durumda olduğunu, transfer hakları elinden alındığından paf takımdan oyuncularla maçlara çıktığını bilmeden ya da söylemeden bu argümanı sunmak benim için bir anlam ifade etmiyor. Hele bunun üstünden kalkıp Bülent Uygun'u tanımlamaya kalkarsanız hiçbir anlam ifade etmiyor. Elma-Armut bile değil bunlar çünkü...
biglia hakikaten iyi futbolcu, top daha kendisine gelmeden pas atacağı yere karar veriyor, oyunu soğutmadan, direk ileriye doğru oynuyor..
tabi bir maçla adam beğenilmez ama, tabiri caizse kumaşından belli..
sivasspor'u hemen yadırgamamak lazım ama, her şey ortadaydı.. sivas'taki maçta en azından mücadele edebileceklerini düşünüyorum.
ama sonuçta farketmeyecek, sivasspor bu sene bitmiştir.
bursaspor farkını bu sene gösterecek.
'ben sadece, sivasspor gibi bir takımı 2.5 yılda şampiyonlar liginde mücadele edecek seviyeye getirdiği için kahraman hoca'ma teşekkür ediyorum.'
görüldüğü üzere şampiyonlar liginde üstüste 12 maç kayberek fb den bu rekoru alıp son noktaya taşıyan ve muhtemelen bi dahaki turda elenicek belçikan 2.si takımdan 5 tane yemek o seviyede mücadele etmek için yeterli gelio bir kısıma..burda söylenmesi gereken şey böle rezil bir takımın türkiye 2. olarak o seviyeye gönderdiğimiz ayıbıdır..sivasın o seviyenin takımı olmadığı 2 senedir görülüyor..sivasın yada bülentin türk futbolunun ayıbından öte hiç bir değeri olmayan bir yapı olduğu dün sabitlendi ve gayet vasat bi takıma karşı olması beni de şaşırttı..
liverpool 2005 de kupayı alırken ligde 5. olmuştu everton 4... uefa ingiltereye seçim yapmasını istedi ve federaasyon ben 4.ümü yollarım sen istersen şampiyonunu alma turnuvana die rest çekmişti..burda söylemek istediğim şey kimin gidiceğine ülke federasyonu karar vermiyor mu..uefa bize 2 takımla katılma hakkı veriyorsa ve federasyonda bunu en tepediki sıralara veriyorsa bu değiştirilsin..mesela 2. de olsa sivası yollamasın daha 'elit' bir FUTBOL takımımızı yollasın bölece hem rezil olmayız hemde ülke puanının içine etmemiş olurlar..
benim fikrim bu ama prosedür tam olarak nedir bilemiorm bilen warsa bi açıklasın..
türkiye sınırlarındaki insanları din odaklı başarıyla yargılamaya çalışan neandertal insanına değil hocaların hocası, insanların yüz karası denir ancak.
.............
ekilen biçiliyor malesef.
..............
sivasspor u cidden başarılı olmak adına yargılayabileceğimiz belli kriter maçları oldu son 2 senede.buna daha genel yaklaşıp, belli durumlar oldu diyeyim ben.
-gs ve fb nin resmen yerlerde süründüğü bir sezon da sivas ın önündeki tek rakip beşiktaş dı onu geçemediler.
-başkanları ligde başarı için gereksiz iddialar ve çığırtkanlıklar gerektiğini düşünüp bu yönde laflar edip takımı b.u. ile birlikte gereksiz baskıya soktu.
- ilk ciddi çıkış yıllarında gs ile kendi evlerinde oynadıkları o kritik maçta 1-0 öne geçmelerine rağmen çil yavrusu gibi dağılıp sus pus oldular oyunda.
-bunun gibi örneklere ek olarak "gayrimüslim" futbol takımlarına karşı rezillikler komedyası nı ortaya koymaları çok kötü oldu.(şu son yazdığım şeye gülüyorum ister istemez, güldürüyor ağlatacak hallere)
hezimet olmasına hezimet ama bzi de çok kötümser bakıyoruz.avrupa'da ilk ciddi sınavı sonuçta bu sivasspor'un.türkiye'nin avrupaya açılan kapısıyız ama tobol önünde bizim neler çektiğimiz de malum.dün 1-1de bitebilirdi yada sivassporda alabilirdi maçı.ilk maçtan böylesine eleştirmek fazla acımasız bence.
@apaç
ne derse de dün bülent uygun vermiştir maçı.tamam ben de ortalamanın üzerinde bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum ama dünkü tercihleri, müdahaleleri faciaydı.
Niye elma-armut olmuyor.Sivasın fazlası neymiş.Ben orda Rijkaard a vurmaya falan çalışmıyorum ne haddime. Bülent uygundan hiç hazzetmemde adam ligden düşerken aldığı takımı 2.5 senede nerelere getirdi.Birilerinin ne kadar büyük bir iş yaptığını vurgulamak istiyorum.Bunu anlayamadığına göre ziya şengül falan sen oluyorsun.
bu sert çıkışlar sana yakışmıyor apaç'ım.sıkma canını ;)
Bülent Uygun'un başarısının örneklemesini yapacaksanız bunu kalkıp Rijkaard-Rotterdam üzerinden olmaz. Olursa da böyle oluyor işte. Ana fikrini daha doğru ifade edecek örneklemelere gitmeni tavsiye ederim o zaman amanteramco.
Kimseye Ziya Şengül falan demedim, kalkıp da "sensin o" triplerine gerek yok. Zaten fazlaca agresif yazıyorsun ne zamandır, bir sakin. Kimse kimseyi kovalamıyor ya da düşmanı değil burda...
bu "sivasspor'u nereden nereye getirdi" argümanı çok yersiz ve açıkcası saçma.
türkiye'yi, buradaki futbolu çözmüş olmak kimseyi büyük teknik direktör yapmaz. en azından bana göre böyle, başkası bu başarıyı doğrudan ve sadece bülent uygun'un başarısı olarak görebilir fakat hüsrana mahkum olur...
Bülent Uygun Sivas'ı nereden nereye getirdi tartışması için alınacak referans Rijkaard değil Türkiye'deki benzer örneklerdir. Yakın tarihe baktığımızda benzer örnek olarak pekala Ertuğrul Sağlam Kayseri Spor'unu ve Ersun Yenal Gençlerbirliği'ni almak mümkün. Ne Kayseri Spor ne de Gençlerbirliği Avrupa'da bu kadar çuvallamadı. AZ Alkmaar,PSG maçlarında Kayseri. Parma,Valencia maçlarında Gençlerbirliği futbol oynarak başarıyla temsil ettiler kendilerini. Çünkü her iki takımda başarılarını ve Avrupa'da yer alma hakkını anti-futbol'a dayanarak elde etmemişlerdi. Mesele bundan ibaret esasında. Futbol oynayıp futbol oynatarak küme düşebilirsiniz ya da futbolu katledip Avrupa'ya gidebilir futbol adına sözde başarınızı 5-0'lik hezimetlerde taçlandırabilirsiniz seçim sizin. Biri bana Bülent Uygun ile maçlar kazanmak mı yoksa Frank Rijkaard ile küme düşmek mi diye sorsa hiç tereddüt etmeden düşür bizi Frank derim. Bu da kişinin futboldan ne anladığıyla ilişkili bir şeydir. Kimisi bir şekilde kazanmayı ister kimisi ise sahada verilen mücadeleden zevk almayı...
Rijkaard daha 2-3 sezon önce Mourinholarla karşılaştırılıyordu.Şimdi kalkıp Rijkaard'ı Bülent Uygunla karşılaştırmak körükörüne Bülent Uygun'u savunmak da neyin nesi?Bülent Uygun büyük konuşmuştur ve söylediklerinin altında ezilmiştir.Olay bu kadar basittir.Bülent Uygun evet bir Mourinho olabilir ama sadece ve sadece iticilik anlamında orjinali kadar başarılı olur.
Agresifmi yazıyorum bunu bana mı söylüyorsun.Bu bloğu gittikçe telegol programına döndürenmi söylüyor.Öncelikle burada futbol konuşmayı sağlasan diyorum.Bıktık Apaç ve karşıtlarını dinlemekten.Sen bunlara müdahale edeme gelip bana agresifsin ithamlarında bulun.Hep alışmışsınız yazdıklarınızın pohpohlanmasına karşıt bi görüş görünce agresiflik oluyor.
Sanki rijkaart peygamberde kimseyle karşılaştırmayacağız.Elinde bi tane doğru düzgün done yok.Neymiş nasıl karşılaştırırmışız.
Yorum Gönder