Galatasaray'ın Transfer Bütçesi & Stratejisi (1)

Finalleri ve diğer işleri biraz yoluna koyabildiğime göre artık bloga dönme vakti... Yerli rotasyonuna ucuz yollu birkaç takviye yapılmasını mevcut bütçeyle olumlu bulduğumu daha önce söylemiştim ama beklentiler orta saha probleminden kelli Hamit Altıntop, Nuri Şahin gibi isimlerden açılınca doğal olarak bu eklemeler kimseyi tatmin etmedi. Galatasaray'ın yapısını değiştirecek katkılar olmadığınıa katılmamak mümkün değil ama Galatasaray'ın son iki sezondur Şampiyonlar Ligi'ne yatırım yapıp ıskalıyor olmasının bir bedeli olacağı kesindi, bu da bütçeye yansıdı.

İkinci Başkan Mehmet Helvacı'nın açıkladığı transfer bütçesi 5 milyon TL. Avro hesabıyla 2.5 milyon avro. Yabancı rotasyonundan Harry Kewell'ı kaybetmiş, "şimdilik" Giovani dos Santos'u kadrosuna katmamış, Elano'yla Dünya Kupası sonu, Leo Franco ile ise kuyruğuna teneke bağlayarak ayrılma planları yapan bir takımın bütçesinin bunun kat be kat fazlasına ihtiyaç duyduğu kesin. Buradan anlaşılan şu ki Galatasaray'da "nakite çevireceği" oyuncuları var; yerli, yabancı. Galatasaray'ın kurguladığı strateji de tamamen bu oyunculardan gelecek bonservislere bağlı.

Paraya çevrilmesi muhtemel dört oyuncu mevcut Galatasaray'da. Servet Çetin, Arda Turan, Elano, Keita. Bu oyunculardan Servet ve Elano'nun takımdan gönderileceği ve paraya çevrilen ilk oyuncu olacakları bence şimdiden kesin. Elano'nun alınan fiyattan yani 7 milyon avrodan okutulabileceği düşünüldüğünde Servet'le beraber toplam bonservis geliri 10-12 milyon avro civarına oturacaktır. Bunun büyük bir bölümü de transfere aktarılacak gibi gözüküyor. Yani normal şartlarda Galatasaray son iki sezondur yaptığı harcamalara yakın bir bonservis bedelini yine gözden çıkaracak gibi gözüküyor fakat bu kez yapılan kadro içinden bu bedellerin karşılanması. Senelerdir taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini sıkça tekrar eden biri olarak bu hamleyi doğru bulduğumu söylemem gerek.
Ayrıca Elano'nun aldığı yıllık 3 milyon avronun da önümüzdeki senelerde yapılacak transferlerde ve sözleşme yenilemelerde yönetimin başını ağrıtacağı bence kesin. Türkiye Ligi'nde Fenerbahçe kaynaklı bir oyuncu ücreti enflasyonu yaşandığı biliniyor son senelerde, Galatasaray mümkün olduğunca bu şişmiş fiyatlardan uzak durmak istiyordu fakat geçen yıl bu akıma Galatasaray da kapıldı. Bir düzeltme hareketi bekliyorum bu konuda açıkçası.

Bir de çift haneli bir sezonda olduğumuza göre Galatasaray'ın bir gözü de kupaya gönderdiği diğer oyuncu olan Abdul Kader Keita'da olacaktır. Bütçe bu kadar sıkışıkken piyasası en yüksek yabancı oyuncu olan Keita'ya da güzel bir teklifte yol verebilir yönetim. Premier Lig'den taliplileri olduğunu da duydum, zaten Galatasaray'a gelirken dahi Everton haberleri ağırlıktaydı. Aynı sınıftan bir ekibe bu sezon yollanırsa şaşırmayalım. Bonservis de 10 milyon avrodan aşağı olmayacaktır diye tahmini yapayım.

Arda'yı bu hesaplara katmadım çünkü bu sezon ayrılacağı kanaatinde değilim. Bu sezon takımda kalacak, mümkünse Galatasaray'da kaptan olarak bir kupa kazanıp ondan sonra ayrılmak isteyecektir. Bu gerçekleşmese dahi şu takımdaki ömrü bence maksimum iki yıl ama dediğim gibi, o yıl bu yıl değil...

Harry Kewell'ın yanına Servet, Elano bir ihtimal de Keita eklenirse, orta saha revizyonu da düşünülürse Galatasaray'ın gerçek yapılanması da başlayacaktır. Serdar Özkan'ın transferini için "bir yapılanma hamlesi" demiştim çünkü en dolu rotasyona yapılmış ve 20 ve üstü maça çıkacağı kesin olan yerli bir transfer o bölgede büyük çapta bir revizyonun habercisiydi. Serdar'ın performansı değil getirilişi bir hamledir. Harry Kewell'ın takımdan ayrılmasıyla bu yapılanmanın ilk ayağı da görüldü. Peki kimler, daha doğrusu hangi tipte oyuncular gelir/gelmeli? Bu soru işaretinin altını yarın genişçe doldururuz. Dünya Kupası öncesi sizlere de haber vereceğim, güzel birkaç gelişme var, onlarla ilgilenme zamanı şimdi...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

20 yorum:

ugur senel dedi ki...

gecen yaz fiyasko olur diyorumdum
bu sene ise cok acık olarak yönetim vede rijkard devre arasını göremez ,görürlese bile cok ama cok büyük baskı altında kalırlar keza bu yılın kadrosu cidden dengesiz idi ama önümüzdeki yıl oluşturulan kadro kesin olarak bu yılın bile gerisinde kalacakdır vede ilk 3 değil 5-6ıncılık yarışına katılacağız(şimdiye kadar alınan oyuncular gönderilenlerin hepsiniden 2 kademe geride oyuncular ) .. son not olarak gecen yıl cok para harcadık lafı ancak linderoth için söylenen şimdiye kadar hiç sakatlanmadı komedisinden öte bir laf değildir keza gecen yıl hem beşiktaş hemde fenerbahceden az harcadık ama harcadığımız paranın coğunuda çöpe attık..

yönetimin yeni transfer stratejisinin tutulur tek yanı zaten hiç beceremedikleri transferlerde en azında az para harcayarak önümüzdeki yaza daha az parayı çöpe atmış olarak ulaşacağız...
cok desteklediğim adnan başkan sportif olarak şimdiye kadar ancak onlarca milyon doları cöpe attı vede bu gidişle seneye gidici gözüküyor..

Erdem Karakuş dedi ki...

Elano'yu kim alacak ki? Herkes Elano gider diyor, ben de gider diye düşünüyorum ama gidebilmesi için alacak birisi lazım. Yabancı basında adı geçmiyor bile.

ugur senel dedi ki...

yorumuma ek olarak demekki seneye mustafa sarp-ayhan ikilisinin yanına musa vede mr injury grella ile yeni komedilere yelken acacağımızı üzüntü ile itiraf etmek durumundayım...
takım resmen futbolcu kalitesi olarak fener-bjk cok gerisinde bursa-kayseri-trabzonun altında bir konuma düşdü.. allah önümüzdeki yıl sabır versin ..

pclion dedi ki...

Daha Haziran'dayız yav, bi' sakin. :) 2006'da çıldırmadan önce Inamoto'nun gelmesini beklemiştik en azından. Daha yabancı transfer yok ve en az 2-3 oyuncu gelecek gibi. Bekleyelim, görelim...

ugur senel dedi ki...

valla ister haziran ister temmuzda olalım bizim takımı gecen yılın bile gerisine düşüyor bu ortada malesef..
şimdi musa cağıran - serdar-battal-cağdaş ,hepsini topla,carp bir tane sağlam oyuncu cıkmaz,cıkmayacağınıda zaten göreceğiz,grella denen sakatlık abidesine talip olduğumuz vede işin bitmek üzere olduğuda artık ortada olduğuna göre denilecek birşey kalmıyor , madem paraları yok bari sakat-cürük carık oyuncular yerine bari afrikada bir yerlerde 200-300 bin dolarlara oyuncular toparlayıp gelselerde belki içlerinden 1-2 si işe yarar...

TA dedi ki...

uğur rijkaardı satsak bonservis alabilimiyiz?malum morinho için 8 milyon avro demiş real madrid.bizim rijkaarda ne verirler acaba??? yada bonservisini eline versek alıcısı olabilir mi? yoksa aragones gibi tazminatla mı gider.

adnan polatın 2 yıl önce başlatmış olduğu yeniden yapılanma sanırım dediğine göre asıl şimdi başlıyormuş.neye inanalım.sana inanalım:)

TA dedi ki...

bu yönetim nasıl başarıyor yau bu kadar sempatik olmayı çok ilginç.belkide bu yönetimin yaptığı en başarılı icraat kendilerini sempatik göstermesidir taraftara.YD den bir farkı yok ama taraftar gözünde sınırsız kredi kazanmış.jo lar santos lar elanolar sağolsun yönetimide kurtarıyor.zaten koltuğa tutundukları tek şey ''yıldız'' transferleri.olayı çözmüşler belli.
son hamleleri ise rijkaard.kredi kazanmak için yapıyorlar adeta.
bu yönetim anlayışı ile nereye kadar uğur?

Mert dedi ki...

Merhaba Uğur,

Küçük bir sorum var sana. Keita'nın 10 milyon avro ya da diyelim ki 12 milyon avroya gönderilmesi ile Galatasaray nasıl bir kazanç elde edecek?

2009-2010 sezonu içerisinde çıktığı 39 resmi maçta çoğu kez (belki 75%) civarında takımı sırtlayan o olmadı mı?

Nasıl doldurabilir Galatasaray böylesine alışmışken, Fildişili'ye...

Sevgiler.

Anonymous dedi ki...

Mustafa Sarp'ı bu yıl kadroda görürsem and olsun bu sezon hiç bir GS maçına bakmaycğım..
Uğur Bursa'dan Servet kaşlığında Ozan İpek'i alsak ne güzel olur...

pclion dedi ki...

Yahu, yönetimden bahseden var mı ya da "işler tıkırında, müthiş olacağız" gibi bir ana fikir mi işlemişim ben yazıda. Küçüleceğiz ekonomik olarak diyorum, gönderilmesi muhtemel oyuncuları değerlendiriyorum.

Yönetimin özellikle futbol takımını yönetmede arızaları var, kabul ama "gitsinler" diyecek bir şey yaptıklarına inanmıyorum ben. Ne yönetimler gördük allah aşkına, 150 bin avro için 50 milyon avroluk adam kaçtı elimizden.

Geçen sezon kadro kurulurken fazla iyimser davrananlardan biri de bendim, Frank Rijkaard ismi önemli bir referanstı çünkü. Hem yönetim, hem Rijkaard saha içi eksikleri net olarak gördüler. Çözüp çözemeyeceklerini söylemek için çok çok ama çok erken. Düzeltemeyeceklerse zaten yapacak bir şey yok, dükkanı kapatıp gidelim. Galatasaray üstüne fikir yürütmeyi bırakalım mı yani iki sendir belli başlı hatalar tekrarlanıyor diye?...

pclion dedi ki...

Mert, bence öncelik Elano'yu değerlendirmek olmalı tabii ki, Servet'le beraber yeterli bir kaynak oluşturacağına inanıyorum.

Keita 10-12 milyon avrodan giderse çok da zarar etmişiz saymayacağım yalnız. Çok genç değil Keita, 10+ bonservisi hak ediyor ama 20-25 yaş aralığında, onun işini görebilecek oyuncular var piyasada. Herkesin yeri dolar, geçen sene Keita da yoktu. Doğru araştırma, doğru transfer. Olmayacak iş değil...

Jesus dedi ki...

özlemişim şu tip yazılarını:)

pclion dedi ki...

Eyvallah. :)

anfieldyolu dedi ki...

Transferi yönetim mi yapıyor yoksa Rijkaard mı? İç piyasaya Adnan Sezgin, dışarıya ise Haldun Üstünel bakacak söylentileri dolaştı malum. Bu transferleri bitiren adamlar bunlar olacaksa da acaba isimleri belirleme aşamasında Rijkaard tam yetkili mi? Bu konuda bir bilgin varsa paylaşırsan sevinirim. Çünkü yeniden yapılanma ve ekonomik küçülmeyi Rijkaard önderliğinde yapmıyorsak, Türkiye'de her zaman olan yönetimin antrenöre tam bağlı kalmadan yaptığı yapılanmalar aslında yapılanma kelimesinin içini doldurmuyor.

Anonymous dedi ki...

her yönetim takımın başına geçince bi plan hazırlar. derki arkadaş benim planım bu,ben buna göre hareket edecem. demese bile yaptığı hareketlerden nasıl planları olduğu az çok belli olur. bu söylediğim bizim yönetim için geçerli değil. adamlar geldikleri zaman dedilerki arkadaş bizim paramız yok, o yüzden çok büyük transferler beklemeyin. altyapımız sağlam biz oradan yeni gençler çıkaracaz. futbolcular ederine ulaştığı zaman bunları satacaz. yıldızları alan değil yıldızları üreten bi takım olacaz (bi nevi porto, lyon olacaz). yakında stadımızda yapılacak, rivayıda satacaz, klübü de birleştirecez. ekonomik refaha ulaşacaz, sonrasında abov. böyle dedilermii demedilermi? peqi dönemleri boyunca ne yaptılar? paramız yok, yüksek bonservisle adam almıcaz diyip, lincolnü,kitayı,elanoyu adlılarmı? altyapıdan futbolcu çıkarıcaz diyip bi tane futbolcu çıkardılarmı yoksa eldekilerimi gönderdiler (uğuruda gönderiyolarmış)? futbolcular ederine ulaştığında sattılarmı, lincoln,topal,servet,arda,elano,sabri gibi mesela? he diyipde yaptıkları yokmu? var ama temeli zamanında atacan arkadaş. bide benim kişisel kannatim, paran olmadığın dönemde kurduğun düşük seviye takımı yönetebilecek, bu takıma bile başarı getirebilecek hoca bulunmalı. yönetim başta sölediği planı gecikmeli olarak yapıyor. bari geç olsun güç olmasın diyerek, bu düşük seviye takımı idare edebilecek, sene sonunda kadar taşıyabilecek iyi bi hoca bulun (ki bu rijkaard değil). yaptıkları yapacaklarının teminatı mantığıyla bence lucescu çok iyi olur bu takıma. geçmişte yapması lazım olan şeyleri şimdi yapan yönetimin (ki geçmişte bunları yapacaklarını sölemişleri) şu anki transferlere çok dikkat etmesi gerek. burda yapılacak yanlış, takıma çok zarar verir, ileride yapacaklarınada zarar verir. her sene şampiyon olunacak diye bi kaide yok ama bu sene şampiyon olunması (bu kadaroya rağmen, satılacaklar satıldıktan sonra elde kalacak olanlardan kasıt) çok önemli. eğer bu sene şampiyon olunursa, zincirini koparan veya daha hafifi uykudan uyanan bimem ne duruman geliriz diye düşünüyorum o halde galatasaraylıyım :P
not: sade taraftar olduğumuz için ve scoutluk imkanımız olmadığı için şu alınsın bu gitsin diyemiyoruz o yüzden mevcudu analiz yapılacak tek şey maalesef

katakofti dedi ki...

Daha takviyeler yapılmadan takımın geleceği hakkında iyimser ya da kötümse yorumlar yapmak bana manasız geliyor. hep birlikte bekleyip göreceğiz. Ancak, sezon ortasında uzun süreli sözleşme teklifini reddetmiş ve gelecek yıl sözleşmesi bitecek olan bir teknik direktörle uzun vadeli plan yapılamayacağını düşünüyorum. Transferdeki çok başlılık bu açıdan bana mantıklı görünüyor.

Rijkaard'ın ilk sezonunda ihale futbolculara kesildi ve Rijkaard'ın Türkiye'ye adapte olması için daha fazla zamana ihtiyacı olduğu söylendi. Gayet makul bir söylem. Bu yıl ise Rijkaard'ın takımının oturması için yine sabırlı olmamız gerekiyor. 2010-11 sezonunda sportif başarı gelir mi bilmem ama iyi futbol için fazla beklentiye girmemek gerekiyor. Kaldı ki takım oturursa, bir sonraki yıl sözleşmesi biten Rijkaard'ı nasıl burada tutmayı düşünüyorlar acaba?

Umarım gelecek yıl bu dönemde Adnan Polat dönemi 7. yapılanmasının detaylarını konuşuyor olmayız. Bu yüzden Rijkaardla uzun vadede başarı söylemi bana hiç de ikna edici gelmiyor.

tecora dedi ki...

"Dünya Kupası öncesi sizlere de haber vereceğim, güzel birkaç gelişme var, onlarla ilgilenme zamanı şimdi... " bu cumlenizden olası bir transfer çıkarımı mı yapmalıyız?Yoksa bambaska takımla degil de dunya kupası ile mi alakalı?

pclion dedi ki...

Tecora, transfer değil elbette. Transferler ben ilgilenmiyorum. :) Dünya Kupası boyunca gerçekleşecek iki proje var, birisi blogda olmak üzere. Anltacağım bugün, yarın...

Anonymous dedi ki...

galatasaray en iyisi serbest oyuncu alsın.sadece yollık para verir oyuncuya.daha ekonomik...avrupada serbest kalmış çok yıldız oyuncu war.

Aktay dedi ki...

1)Baros - kalır
2)Neill - kalır
3)Keita - kalır
4)Elano - gider
5)Franco - gider
6)Kewell - gitti
7)Santos - gitti
8)Jo - gitti

Bu durumda 5 tane transfer yapma şansımız varken bakıyorum sessiz sedasız sadece 2 transferden bahsediliyor (Grella ve Stoch)

Galiba yine geçen seneki gibi birden abartacaklar ve ardı ardına (hiç kimsenin beklemediği bir şekilde beklentiler bütçe 5 milyon TL şeklinde düşük tutularak) bombalar patlayacak...

Bana öyle geliyor ki FR bu sene show yapacak... Şu anda Miami'de aklında sezon planı bile yapıyordur !