Türkiye 0-3 Hırvatistan || Murphy Kanunları


Evet, belki temmuz ayından bu yana yapboz muamelesi gören ligdeki belirsizliğin, elemelerin son virajında büyük etkisi var. Evet, çok sağlam bir jenerasyona sahip değiliz ve özellikle hücumda alternatiflerimiz yetersiz ama bugünkü ağır yenilgide bu etkenler kadar berbat bir maç başlangıcı ve kırılma anlarının Hırvatlardan yana olmasının da payı büyük. Bir işin yanlış gitme olasılığı varsa yanlış gider, Murphy kanunları bugün Türk Telekom Arena'da da geçerliydi.

Sahaya tamamen oyunu dengede tutmak ve kontrollü olmak adına sürülmüş 11 oyuncu, pasla çıkılan bir duran topta yediği beceriksizce bir golle adeta darmadağın oldu. Gökhan Gönül'ü bugün tanımak mümkün değildi, kariyerinin belki de en önemli maçlarından birinde kariyerinin en kötü oyununu oynadı. Corluka resmen içinden geçip golü yarattı, Olic'e ise dokunmak kalmadı. Zaten milli takımı çözmüş, düşük tempoyla alan bulmakta zorlanan Türkiye'ye karşı Hırvatlar, skor üstünlüğünü aldıktan sonra sıkı bir 4-4-2'yle topla oynanılan her alanı çok doğru savundu, bir an dahi skor üstünlüğünü verecek fırsatı bize vermedi. İkinci golde kalemize inip sağlı sollu yokladılar. Top çıkaramayan savunmanın hatalarıyla tek ayak üstünde yakaladıkları pozisyonlardan birinde de sağdan indiler. Bir vurdular, olmadı ikincide arka direkte kafa golleriyle nam salmış Mandzukic'le fişi çektiler.

İkinci yarıdan uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok. Aslında ilk yarıya göre en doğru tercihi yapıp sıkışan oyuna birebir becerisi olan bir kanat oyuncusu olan Gökhan Töre'yi sağa atarak başladı Hiddink, Gönül'ün yerine de Sabri geçti lakin bir başka duran top bir mucizenin de önüne geçti. Ondan sonrası ise alabildiğine protesto, ıslık. Televizyondan çok algılanamadı belki ama Kuzey tribünüyle sorun yaşayan Volkan'a gösterilen tepkiyle, top Sabri'nin ayağına her geldiğinde yükselen alkışlar, bağrınmalar paralel şeyler değiller. Tribünün çok büyük bir bölümü tamamen Sabri'yle alay etme amaçlı, aptalca bir tepki şekil geliştirdi, Galatasaraylıların yoğun olduğu Kuzey 1.katta yer alan azınlıktaki grup da buna kanıp ara ara destek verdi fakat kazın ayağı öyle değildi. En az Volkan'a edilen küfürler kadar kınanması gereken bir tavırdı.

Zayıf bir jenerasyonuz ve bu hücum hattıyla elde edebileceklerimiz sınırlı. Ne Almanya'dan, ne Hırvatistan'dan iyiysek Euro 2012'ye gitme şansımız zaten yoktu, doğal olan bu. Hiddink'in "Onlar bizden iyi takım" açıklaması tepki görmüş ama adam bu noktada haklı. Kaybetti, başaramadı, belki gönderilecek ama bu gerçekle yüzleşmemiz gerek. Yoksa Hiddink gider, Sağlam gelir, o gider Capello gelir, onu da gönderir Avcı'yı getiririz. Kaçırdığımız turnuvalarla kalırız. Önce "Modric kimmiş, 2008'den beri ne yapmış", "Corluka da iyi sol bekmiş ha", "Avrupa'nın en iyilerindeniz" diyen gerçeklikle yakından, uzaktan ilgili olmayan, hastalıklı fikirleri eleyeceğiz ki önümüze bakalım. Yoksa zor dostum, zor...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

Kalau dedi ki...

Gökhan Gönül Yetenek açısından belki de Sabriden 2 kat üstündür.Ama bi Sabrinin didinmesine bakılsın, bi de Gökhan'ın o ruhsuz futboluna.. Evet Galatasaraylıyım ama klüpçülük yapmıyorum, bu adam her milli maç böyle yeter ya!! Arda'ya da bi çift laf etmek gerekir, yazıklar olsun!!

erdi dedi ki...

bugün zirvede olan kulüp takım insan yönetici grup müzikçisi sanatçısı herkesi bazı yollardan geçer ve o zirveye çıktığında bunun hangi yollardan geçilerek başarıldığını çok iyi bilir.biz hiçbir zaman zirve olamadık yaklaştık ama tepede olamadık ve o yüzden hep nasıl yaptık nasıl başardık kısmını irdeleyemedik sorgulayamadık.ve bugün egldiğimiz nokta itibariyle artık biz de birer zirve adayıyız ülke olarak futbolda.neden?çünkü en dipteyiz..daha yaşayabileceğimiz kötüsü yok.ülke futbolu çökmüş durumda şikesi kulübü milli takımı borçlusu borçsuzu(ama yönetici tekelinde)kulübü de milli takımı da artık dibi boyladı ve bir daha bu bataklığa düşmemek için neler yapması neler yapmaması gerektiğini bilecektir tabi eğer neler yapacağımızı bilebilirsek.bundan sonra tek çözüm uzun vadeli bi yapı oluşturmak geleceğe uzak geleceğe bakmak.eğer ki yine hedef 2014 deyip yapılanmaya gidersek yine hüsran bizi bekliyor bu da açık.özetle gerçekten iyi olmak istiyorsak önce teknik direktre para akıtacağımıza statların çimleriyle başlayalım koltuklarıyla ısıtmasıyla devam edin sonra kadro oluşturmasından tutun da istikrarına herşeyine kadar varın ama günlük çözümlerle uğraşmayalım artık yeter!!!

felix mourinho dedi ki...

mesela şu var ve ben mi düşünce yüzünden "garip mi düşünüyorum ki acaba ben" diyorum, bilemedim.

biz bu hırvatları böyle efsanevi bir şekilde eledik ya; eğer biz 27 puanla ve averajla ikinci olsak ve en iyi ikincilik zımbırtısı olmasa, yine bu gruplarda en kötü 2.olan takım da hırvatlar olsa ve biz yine bu hırvatlar ile eşleşsek, yine elenirdik. biz elenmesek de elerlerdi bizi. mesela burada 3-0 yenilmezdik de, gidip orada bizi galatasaray görmüş neuchatel'e çevirirlerdi. bu takımla eşleştiğimiz gün elendik biz onlara. nasıl feyenoord 10 tane yedi diye gidip psv'nin sahada anasını ağlattıysa kendi sahasında ona dönerdi bu eşleşme.

tabii bu hiç bir şey yapmamanın da bir kurtuluş yolu olamaz. aslen sağ bek olan adam sol bekten bindirme yapıp, "ülkenin en iyi sağ beki"ni yürüye yürüye geçiyorsa, yine aynı sol bek gidip bizim kalemize en yakın adam olup, kafayla hem de bomboş durumda gol atıyorsa ve bizim beklerimiz de bunları seyrediyorsa zaten haketmiyoruz bu işi.