Sivasspor 1-1 Beşiktaş

İki takım da şu anki pozisyonlarını riske etmemek adına oynadılar, maçın son bölümünde bunu daha net bir şekilde gördük. Kaybetmek puan olarak geri düşmenin yanında ikili averajı da rakibe vermek, belki de geri döndürülemez bir dezavantaj demekti. Bu bilinçte iki takım vardı sahada. 70lere kadar iki takım da gol atmak için çaba gösterse de bir yerden sonra beklerini çıkartmamaya, orta saha oyuncularını yarı saha çizgisinin gerisine atmaya başladılar.

Beşiktaş'ta değişik bir ilk 11 vardı bu maç. Her seferinde kenardan gelen Yusuf ve Holosko oyundaydı, ilk 11 oyuncuları Nobre, Cisse ve Delgado ise kenarda. Ernst'in göbekteki yalnızlığı onun oyununu da etkiledi, alıştığımız hücum bindirmelerini göremedik bu maçta. Beşiktaş'ta hayran olduğum bir oyuncu var o da Rodrigo Tello. Adamı sağ açık bile yaptı Mustafa Denizli ama orda bile işini yapıyor. Bir ara sağ bekte adam kovalıyordu, fazlaca yadırgamamış mevkisini. Karşı kaleye de şık bir gol atmayı ihmal etmedi, maç boyunca etkisiz bir oyun ortaya koyan Yusuf'un pasında.

Sivasspor ise anlamadığım Abdurrahman'ın yokluğuydu. Sakat mıydı yoksa tercih miydi bilmiyorum ama tercihse ne kadar yanlış bir tercih olduğunu maç boyunca gördük. Sivasspor'un hücum düzenindeki en kilit oyunculardan biri Abdurrahman bindirmeleriyle, o olmayınca o alan kullanılamıyor ve oyun dar alana sıkışıyor. Böyle olunca da Sivassporlu oyuncuların teknik zaafiyeti ortaya çıkıyor. Murat Erdoğan maçın başında Ekrem'in bölgesinden etkili bir orta kesse de geri kalan bölümde yokları oynadı, bana göre Sivasspor'un en verimsiz oyuncusu. Ankaragücü'nde de hiç beğenmiyordum, adam o haldeyken şampiyonluğa oynayan takımın 11 oyuncusu oldu, kısmet işte.

Beşiktaş ve Sivasspor arasındaki denge bozulmadı belki ama Galatasaray yarın kazanırsa kendilerine yeni bir rakip geleceğini unutmamalılar. Hamburg rezaleti sonrası 4 rakibin de puan kaybetmesi bedavadan kendilerini aklama şansı gelmişken futbolcuların öyle ya da böyle Eskişehir'i mağlup edeceklerini düşünüyorum. Milli maç arasından sonra Gaziantepspor deplasmanı ve Fenerbahçe maçları var, ondan sonra rakiplerine göre daha hafif bir fikstürü var Galatasaray'ın. Eskişehir maçı sonrası girilecek milli takım arası çok rahatlatacaktı takımı, Hamburg mağlubiyetine yanmamak elde değil hani. Konu Sivas-Beşiktaş maçıydı galiba, neyse...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

4 yorum:

ahmtblt dedi ki...

Murat Erdogan'i ben cok iyi bulmustum halbuki... Besiktas'in sag kanatini bir hayli zorladi, özellikle ilk yari...

saLsa dedi ki...

'..maç boyunca etkisiz bir oyun ortaya koyan Yusuf'un..'

Hocam Yusuf özellikle ilk yarıda döktürdü yav, Beşiktaş'taki en yararlı maçını oynadı bile diyebilirim hatta. Goldeki pasın öncesi ve pas zaten müthişti. Bana F.Bahçe'de oynarken Bursa maçında Revivo'nun makasla attığı goldeki asistini hatırlattı.

Sevgiler.
saLsa

pclion dedi ki...

Top taşımasına, saklamasına eyvallah ama pasları hiç yerini bulmadı yahu, ben mi yanlış hatırlıyorum. Kendimden şüpheye düşürdünüz beni. :)

Bellamy. dedi ki...

yusuf geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı, tello'yla birlikte beşiktaş'ın en iyisiydi.

gsaray'ın eskişehir'i yeneceğini düşünmüyorum. baros cezalı, arda sakat, lincoln küs. eskişehir çok umutlu gitti istanbul'a, beraberlik bile beklemiyorum açıkçası. banko 2.