'Yerli' Bundesliga Transferleri: Yıldıray, Halil & Malik Fathi

Devre arası transfer dönemi geride kalırken dikkat çekici birçok değişim de yaşandı. Takımında yer bulamayanlar kazan kaldırdı, zor durumdaki kulüpler takviye için imkanları zorladı, Dünya Kupası öncesi forma savaşı başladı vs vs. Galatasaray ve biraz da Türkiye Ligi dışında topa girmedim blogda ama transfer dönemi de bitmişken birkaç değerlendirme yapmak gerek rahat rahat zira bu tarz bir hareketliliği Temmuz-Ağustos dönemine kadar bir daha göremeyeceğiz. Futbol özü saha içindeki oyundur, diğer faktörler her daim saha içine yenilmeye mahkumdur ama bu meretin en zevkli yanlarından biri transfer ve transferlerin yorumlanmasıdır. Bu çekiciliğe daha fazla karşı koymamak lazım, blog ritüeli olan üçlemelerle transferlerin üstünden şöyle bir geçelim.

İlk üçlememiz Bundesliga kökenli Türk oyuncuları kapsıyor. Aslında bu tanım direkt olarak hedefi şampiyonluk olan İstanbul takımlarının transfer listesinin bir alt kümesi olarak ortaya çıkıyor zira başta Yıldıray Baştürk olmak üzere bu oyuncuların hepsi Türkiye transfer borsasında bir şekilde yer alan isimler. Leverkusen kariyeri boyunca özellikle Galatasaray'ı epey peşinden koşturmuştu Yıldıray, hemen her gün transfer haberi yer alırdı gazetelerde. Unutulası Özhan Canaydın döneminin henüz başlarında olduğumuzdan başımıza ne geleceğinden bihaberdik, daha tecrübesizdik. Galatasaray, Yıldıray için üç yıllığına 6 milyon doları gözden çıkardı haberlerine ağzımız açık bakardık. O zamanlar geçti, biz büyüdük, transferlerin o şekilde yapılmadığını öğrendik ama Yıldıray Baştürk'ün kariyer çizgisi bizimle beraber büyümedi, hep geriledi. Önce Hertha Berlin'e, ardından Stuttgart'a geçen Yıldıray, kronik sakatlıkların vurduğu oyunculardan biri oldu. Potansiyeline ulaştı mı bilinmez ama bir Türk oyuncunun görüp görebileceği en büyük sahneye çıkmış ve bunu figüran değil esas oğlanlardan biri olarak başarmıştır, saygıyı her türlü hak eder.

Yıldıray'ın Blackburn'e geçişi ise kariyer zirvesiyle değil dip kontenjanından oldu. Uygun fiyata kapatılmış yetenekli oyuncu, kenardan katkı getirirse ne ala diye düşünüyor olmalı Blackburn yönetimi. Sonraki durağını ise şimdiden merakla beklemekteyim. Bosman futbolcusu olmuştur kariyeri boyunca Yıldıray, Bochum'dan Leverkusen'e geçişi hariç ona bonservis bedeli ödendiğini hatırlamıyorum. Stuttgart kontratı sonrası yeni bir durağa yelken açar diye düşünüyorum. Yolu bu taraflara da düşebilir, belli olmaz. Premier Lig etiketi caziptir bu topraklarda, bakalım.

Halil Altıntop ise şampiyonluk hedefindeki ekipler yerli forvet sıkıntısına girdiğinde gündeme gelen ilk isimlerden olmuştur yıllardır. Milli takım kariyerinde pek bekleneni veremese de her daim göz önünde olmasını sağlamıştır, transfer haberlerinde sıkça adı geçer. Fakat bu transfer dönemi belki de takım değiştirmeye en yakın olduğu dönemde onunla ilgilenmemesi ilginç. Uyanık davranan Türkiye'dekiler değil de Türkiye'den dönen Skibbe oldu ve Frankfurt yönetimine ısrarcı olup kadrosuna Halil'i katmayı başardı. Belki de Halil'i 6 ay oynayıp piyasasını tekrar yükseltme şansı çekmiştir, bilemeyiz. Galatasaray ona bu garantiyi veremez kadro yapısı itibariyle fakat hem yerli hem de UEFA Avrupa Ligi'nde oynayabilecek bir alternatif olması sebebiyle Galatasaray'ın radarına girer diye düşündüğüm bir adamdı Halil. 6 ay sonra ismi daha gür dillendirilebilir Türkiye içinde, bakalım.

Son transfer haberi ise sol bek kısırlığı çeken bir ülke olarak niye hiçbir kulübün girişimde bulujnmadığını anlamadığım bir isimle ilgili, Malik Fathi. Bundesliga'da gösterdiği performansla Almanya Milli Takımı'na kadar yükselen Türk pasasortlu Malik, geçtiğimiz senelerde iyi bir bonservis bedeli karşılığı Hertha Berlin'den Spartak Moskova'ya geçmişti. Moskova günleri pek istediği gibi geçmemiş olsa gerek ki Spartak Moskova onu Bundesliga kulüplerinden Mainz'a kiralanmış. Özellikle Hakan Balta'nın yanındaki boşluğu Caner'le doldurmaya çalışan Galatasaray'ın transfer listesinde yer alması gerektiğine inandığım bir isim. Carlos gitmişken oraya bir yerli alternatif Fenerbahçe için de fena olmazdı. Dediğim gibi, bek yetiştirme konusunda kısır bir ülkeyiz, ülke içindeki elle tutulabilir alternatiflerden İsmail Köybaşı, 5.5 milyon avro'ya Beşiktaş'a geçti, Ferhat Öztorun da Cale'yi yedeklemek için Trabzonspor'a. Çağlar Birinci ve biraz zorlarsak Uğur Demirkol dışında yurtiçinde yatırıma değer bek sayısı azken Malik Fathi böyle bir pazarda fark yaratırdı.

Önümüzdeki yazı Aydın Yılmaz ve Musa Çağıran'ın transferleri üzerine...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

1 yorum:

Her Yol Roma dedi ki...

Aaa, Malik yerli kontenjanında oynayabiliyor muymuş? Biz onu Arap sanıyorduk :D

Binlerce euro alıp, yurtdışında temsilcilik yapanlar, şu 2-3 amatör blog yazarı kadar futbolcu tanıyor mudur acaba?

"dandun"daki (Cezasahasi.Net) gurbetçi oyuncu, sendeki genç yetenekli oyuncu veritabanı birleşse de siz de alsanız o paraları.

Sinirlendim yine :))

Saygılar.