Cassio Lincoln & Palmeiras

Yollar aslında Casio Lincoln sezon başı kampına katılmadığında ayrılmıştı fakat bunun resmiyete dökülmesi Şubat ayını buldu. Gidişat haklı olunmasına rağmen Galatasaray lehine değildi, şu haliyle Lincoln'den hatrı sayılır bir bonservis bedeli kazanabilmek bence büyük bir başarıdır. Şu konumda yapılabileceklerin en iyisi de buydu. 2.16 milyon avro girdi Galatasaray'ın kasasına, Lincoln bir transfer daha yaparsa Palmeiras'ın alacağı bonservisin yarısı da Galatasaray'a gelecek. Aslında bana göre Galatasaray'da gösterdiği performansın karşılığı bu bonservisten çok daha fazla ederdi fakat gerek Lincoln'ün, gerek Galatasaray'ın hataları durumu buraya kadar getirdi malesef.

Michael Skibbe'nin Galatasaray'ında muhteşem bir maestroya dönüştüğü o 6 aylık dönem şu anda birçoğumuz için silik birer anı olarak kaldı fakat Euro 2008'de yaşadığı sakatlık sonrası kariyer eğrisi büyük bir düşüşe geçen Mehmet Topal'a ve bunun sonucunda bugün dahi yaşadığımız orta saha yetersizliğine rağmen Lincoln potansiyelini sahaya ortaya koymaya başlamıştı. Takım çok da iyi maçlar çıkartmıştı o dönemde. Bunda en büyük pay sahiplerinden birisi de bence Türk futbol tarihinin en büyük linç girişimlerinden birine maruz kalan Casio Lincoln'dür. Arda Turan'ın Kewell'ın gelişi sonrası yaptığı "Sağ kanattan oynayamam" açıklamalarıyla başlayan o süreç Skibbe'nin ve onun döneminde şampiyonluk alacak performans ortaya koyan Lincoln'ün kellesini almıştır. Bu süreçten geriyeyse Galatasaray'a bir asist bir de gol kralından başka bir şey kalmadı tabii.

O dönem geride kaldı, bolca da yazdık çizdik, geriye dönmeyelim. Lincoln özelinde yönetilemeyen süreçten bahsetmek gerek esas. Futbolcunun adının Lincoln olmasına da gerek yok, X bir futbolcunuz var ve bu oyuncu ligin en kalburüstü hücum oyuncusu o dönem, ligin açık ara asist kralı ve skor da üretebiliyor. Bir sene boyunca medyada yerden yere vurulan bu oyuncu performansıyla herkesi susturmuş, taraftar da oyuncuyu sahiplenmiş. 6 ay önce bedava gönderilsin diyen adamlar 10 milyon avro teklif var dendiğinde "Lincoln'ü satan şampiyonluğu satar" der hale gelmiş. Siz yönetim olarak böyle bir oyuncuyu 4 ay içinde takımla antrenmana çıkamayacak hale getiriyor ve oyuncunuzun linç edilmesine engel olamıyorsanız burda bütün suçu o oyuncunun disiplin problemine ve karakterine atmakla işten sıyrılamazsınız.

Futbol azizlerin oyunu değil, her daim böyle arıza karakterler bu oyun içinde mevcut olmuştur. Oyuncudan faydalanabilmeyi de öğrenmişken süreci yönetmeyi beceremeyen yönetim o dönem büyük hata yapmıştır. Son sahnede başrolü Bülent Korkmaz'a teslim ettikten sonra yaşanan deneyim ise yönetimi ders almaya itmiş olacak ki bu sene takımın başında Frank Rijkaard gibi bir isim geldi, onu ayırıyorum. Belki de 10 sene sonra bakıldığında yaşanması gereken bir dönem olarak değerlendireceğiz 2008/09'un ikinci yarısını.


'İkinci Jardel Vakası' demiştim giderken, yukarıdan okuyabilir merak edenleriniz. Buna rağmen kazanılan para Galatasaray için bir katma değerdir, hele ki atıl durumdaki bir oyuncudan. Zamanında Galatasaray'a 3 milyon avro bonservis ödemek için gelip 700 bin avroya oyuncu aldıkları için şaşıran Avrupa kulüpleri görmüştük, kaydedilen aşamayı görmemek mümkün değil. Haldun Üstünel önderliğinde Harry Kewell'la başlayan kaliteli transfer politikasını sağlamlaştıracak diğer ayak da gönderilen oyunculardan maksimum gelir elde edebilmektir.

Lincoln Galatasaray'dan gelip geçen ve iz bırakan oyunculardan birisi oldu, mühim olan yapılan yanlışları görmek ve yeni oyuncularda aynı hataları tekrarlamamaktır. Elano örneği şimdiden gözümüzün önünde. Ülke medyasında yükselen bir yabancı düşmanlığı hatta ırkçılık mevcutken Galatasaray yönetimi ve taraftarının bu kez daha dirayetli bir duruş sergilemesi gerekiyor. Performanstan bağımsız olarak söylüyorum bunu, Galatasaray her sezon 10 milyon avroluk bir oyuncuyu bedava bırakacak kadar savurgan bir kulüp olamaz. Söylemek istediğim son şey bu...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

12 yorum:

Turan dedi ki...

Nasıl bir ''Karaktersiz'' ise artık, imza attıktan sonra bile kötü bir söz çıkmadı Galatasaray ile ilgili ağzından. Aynı saatlerde İstanbul'da ve Türkiye'nin bir çok ilinde kulakları çok çınlatıldı oysa.

Bu nefreti besleyip büyüten sorun çözülmedikçe Lincoln sorunu çözülmüş değil ertelenmiş olur. Yarın başka bir oyuncu için aynısını yaşarız. Burada bizim, Galatasaray taraftarının kendisine sorması gereke sorular var. ''Karaktersiz'' deyip kesip atmak işin kolayı.

Sevmediğim Brezilya ligini bana daha yakından takip ettirecek oyuncudur ayrıca. Yolu açık olsun..Başarılı olacağını düşünüyorum oralarda.

dedi ki...

Elano da Jardel-Felipe-Lincoln çizgisini devam ettirecek gibi görünüyor. Otobüsün arkasında ne konuşulduğu sahada yaşananlardan anlaşılıyor. Penaltıyı Nonda'nın, kornerleri Caner'in kullanması gibi. Saygılarımla. Başaran Şahin

Anonymous dedi ki...

Galatasaray'ın para kazandığını söylemek güç. Kar değil zarardan kar etti. Yıllık 2.5milyon alıyordu Lincoln. Geçen sezonun son yarısı ile bu sezonun ilk yarısı oturduğu yerden para kazandı ki iki yarım bir tam eder haliyle 2,5 milyon. Bu parasını kurtardı Galatasaray. Muhtemelen Galatasaray'ın noter tespitleri işe yaramış ki Lincoln diretemedi ve işin Fifalık olmasındansa tatilini yarıda kesip memleket havası almaya gitti.

Hagi bir oyuncu Galatasaray'a gelirken şu kadar garanti para alırım, takım avrupa'da şampiyon olursa da ayrıca şu kadar para alırım diye kontrat yaparken Lincoln gibi profesyonellikten nasibini almamış ortalama oyuncularla yapılan bu kontratlar yönetimin iş bilmezliğinin göstergesi. Ne Lincoln yıllık 2.5 verilecek oyuncuydu ne de Elano yıllık 3 alacak oyuncu...

Murat1905 dedi ki...

Ellerine sağlık Uğur.

Cassio bu kadar kötülüğü haketmedi, onu gönderten anlayış zayıflamış olsa da dahalen takım içindeki varlığını sürdürüyor. Jardel'e doyamamıştık, Ribery'e de ve şimdi doyamadığımız maestromuz Lincoln de resmi olarak bizden ayrıldı ama iyi tarafından bakarsak Rıdvan'ın aklının ermediği no-look paslarını Palmeiras forması altında izleyebileceğiz. Yolu açık olsun her daim.

Yaşanılan onca şeye rağmen kulübümüz hakkında olumsuz tek bir kelime etmemiştir, günahı bugün linç etmek istediğimiz spor medyasına zamanında ayar vermiş olması, yerli çetesinden fazla para kazanması, şövenistlerin şamar oğlanına dönüşmesidir.

Bugün imzayı attıktan sonra bile hem kulübümüz hem İstanbul için iyi şeyler söylemiş ve en önemlisi kulübe para kazandırarak ayrılmıştır.

Ne karaktersiz adammış yahu! Keşke bugün her fırsatta Galatasaray'ı yerden yere vuran eski oyuncularımız da onun kadar karaktersiz olabilselerdi.

canbil dedi ki...

bu yönetim sadece transfer konularında başarılıdır. geri kalan bütün yönetim becerilerinde sınıfta kaldılar.

eski fener yönetimlerinden bi farkları yok bence.

show var sonuç yok...

canbil dedi ki...

yazdığıma bi ekleme yapayım.

5 milyon euroluk lincoln'ü beceriksizliklerinden 0 (hatta eksi) değere düşürüyorlar.

daha sonra da transferdeki becerileri sayesinde 0 değerindeki lincolnü 2 milyon avroya satabiliyolar.

nikolatesla dedi ki...

off çok üzüldüm gitmesine. ağzımıza bir parmak bal çaldı gitti eşşoleşşek

Gala's dedi ki...

@ Turan

Karaktersiz olmak için illaki eski takımına sövmek mi gerekiyor?

Arkadaşları çalışırken tatil yapan adam karaktersizdir benim gözümde. Galatasaray içinde önce saygı, sevgi ve mücadele gelir. Galatasaray oyuncusu zaten kalitelidir. Onun için ilk 3 özellik önemlidir.

He lincolnü oynadığı dönemde ben çok savundum orası ayrı.

Seyyid Ali dedi ki...

11 Metin olayını çok abarttık, resmen yabancı düşmanlığına döndü.
Herkes Lincoln'ün Schalke'de aldığı cezayı ve şampyionluğu kaçırdığına takmış; hafızalarınızı 1 sene geriye götürün bakalım neler çıkacak.
Fenerbahçe maçında hiç yoktan çıkan bir kavgada sallanan yumruk ve 3 maç ceza, oynamadığı için kaybedilen 5 puan (Ankaraspor ve Hacettepe).Bu ceza süresinde yurtdışı tatili, başkanla maç izleme,soyunma odasına girerken kavga çıkarma.Sezon sonu ödül olarak kaptanlık ve 10 numaralı forma.Bu takımda Arda'nın imtiyazları olduğu sürece değil Lincoln, Messi gelse o bile iş yapamaz.
Lincolne yapılan linçte medya, takım arkdaşları, teknik direktör,başkan ve taraftar elele vermiştir; Lincoln disiplinsiz olabilir belki ama bu yaşananlarda onun payı herkesten azdır.
Umarım Jardel gibi bizleri utandırır; küçük düşünen takım arkadaşlarına ve medyaya cevap vermiş olur.
Jardel'in ahını alanlardan biri O-kansız(!), diğeri ise Eurooğlu olarak adlandırılır oldu; umarım Lincoln'ün gidişinde payı olanlar benzer hataları yapmazlar.

mondo trasho dedi ki...

iyi bir yazı, fakat bazı yerlerde "casio" bazı yerlerde doğru yazılım olan "cassio"yu kullanmışsın. biraz daha dikkat. benim gibi dikkatli okurlar rutubeten men kaparlar, hoş kaale almak durumunda da değilsin. şeytan ayrıntıda gizlidir diyeyim ve çekileyim.

pclion dedi ki...

Mondo trasho, çok haklısın. :)) Başlığı da Casio diye atmıştım ama sonradan aklıma geldi, düzelttim. Ön ismi pek kullanılmayan bir oyuncu olduğu için bazen elim de şaşırabiliyor, kusura bakmayın. Yazı içini de düzenleyeceğim bir ara...

Anonymous dedi ki...

Güzel futbol adına ne büyük bir kayıp bizim için. Almanya'da kaptan olarak çıktığı Hertha Berlin maçındaki olağanüstü oyununun futbol okullarında ders diye okutulması gerekir. Var mı o günden beri bir GS maçından daha fazla keyif almış olan? Şimdiki GS, geçen yıl bugünlerdeki GS'nin onda biri kadar zevk vermiyor; bunun da en büyük nedeni onun eksikliği. Kızgınım ama çok özleyeceğim.