2016 Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği yapmak için federasyon bu kez dersini gerçekten iyi çalışmış, özellikle işin stadyumlar ve bu proje üstünden Türk futbolunun Avrupa pazarına entegrasyonu fikri iyi işlenmiş. Bunlar rapordan sonra da gayet net bir şekilde ortadaydı fakat Türkiye yerine Fransa'nın daha ağır basmasının birkaç nedeni var, bunlar da görmezden gelinemez.
Türkiye heyetinin üstünde durduğu en önemli konu mali güvenceydi ki hem Abdullah Gül, hem de Tayyip Erdoğan üstünden verilmek istenen mesaj da Türkiye'nin 'Ukrayna' olmayacağıydı. Bildiğiniz gibi turnuvanın sadece Polonya'da ya da Polonya-Macaristan/Almanya birlikteliğiyle devam etme durumu var. Avrupa Birliği'nin yeni katılmış, gelişmekte olan ülkelere tırnak içindeki jestinin bu hale dönüşmesi tüm bu taahhütlere rağmen Türkiye'nin elini bilinçaltında zayıflatan en önemli etkendi.
İkincisi Euro 2008 sonrası hiçbir büyük turnuvanın Orta Avrupa'dan geçmiyor olması hem Dünya Kupası'nda, hem de Avrupa Şampiyonası'nda uygulanan "Bir Orta Avrupa, bir yeni ülke" gizli kuralının getirdiği baskı. 2010 Dünya Kupası Güney Afrika'dayken, 2012 Ukrayna/Polonya'dayken ve bu turnuvada da aksaklıklar mevcutken UEFA, Brezilya Dünya Kupası'nın ardından gelecek turnuvayı "daha Avrupa" olan bir ülkeye vermenin daha güvenli olduğunu düşünmüş olabilir.
Her şeye rağmen iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum, kaybetmekle kazanmak arasındaki çizgide gezinmek bile karambole her turnuvaya aday olan ama eli boş dönen ülke imajımızı kırmamız açısından yeterlidir. Bu kararlılıkla devam etmek ve özellikle ulaşım ve stadyum projelerini somutlaştırmak dört sene sonra daha oturaklı bir projeyle rahat bir biçimde turnuvayı alabileceğiz gibi duruyor. En azından şimdilik beklentimiz bu yönde. Fakat kat edilen bu mesafenin bir anlam ifade etmesi için de Süper Lig'i parlatacak en önemli unsurlar olan stadyumların bir an önce tamamlanması gerekiyor. "Platini'nin tezgahı!" değil de "Galiptir bu yolda mağlup" dedirtebilmektir bütün mesele...
9 yorum:
bana göre de en iyi hazırlandığımız kupa adaylığı bu oldu. olimpiyat, seyrantepe ve kadir has gibi 3 stat hali hazırda var. konya bursa bir de ankara büyük ihtimalle 3,4 seneye yeni stat yapar. trabzon içinde bir proje var. yani dediğiniz gibi yeni bir adaylıkta yine bir torpil olmazsa en ciddi ülke biz oluruz. bir de bunu söyleyim. bazı il ve statlar yer almıyor diye karşı çıkanlar olmuştu ya en azından onları mutlu etmiştir bu durum.
Ülkenin bütün sorunlarını bir futbol turnuvasına yükleyip vicdan aklamak bana göre popülistlikten başka bir şey değil...
2016'yı türk futbolunun yakın gelecekteki en büyük fırsatı olarak görüyordum.Açıkcası bir futbol aşığı olarak hayel kırıklığı içerisindeyim.Uğur,bu konuda senin kadar iyimser olamayacağım malesef.İnanın, O planlanan stadların hiçbiri yapılamayacaktır.
Merhaba Uğur,
1) "Galiptir bu yolda mağlup" durumunu, TFF'nin 38.Başkanı olan ve samimiyetine çok inandığım Mahmut Özgener'in sözünde durması belirleyecek. 2) Ve tabii Başbakan'ın da zihninde devamlı 'Türk sporu için gelişim' fikri olmalı.
Bu iki cümleyi kuruyorsak eğer, Türkiye'nin önünde uzun bir yol olduğunu görebilmeliyiz. 2011 yılının ortalarına geldiğimizde en az 3-4 şehrin -sadece stadyum olmamakla birlikte- çalışmalarınaa başlanması lazım.
Sevgiler.
Uğur sen eskiden daha araştırmacıydın son dönemlerdeki yazılarında araştırmacılıktan uzak daha öznel yazılar yazıyorsun. Bu senin terciihin mi yoksa araştırmaya vaktin yok mu ? Bilgilendirirsen sevinirim. İsmim Tarık.
Tarık, aslında araştırma notlarım var yine ama dediğin gibi keyif için oturup 3 saat bir veri üstüne araştırma yapma lüksüm yok bu sıra. Yine de yazdıklarımı araştırmadan yazmamaya gayret ediyorum. Şu yazı da kısa gözüküyor belki ama oturup 60 sayfa raporu okumuştum mesela.
Dünya Kupası dönemi de yoğun olacak gibi, yine de geri dönüş yapman önemli. Dikkatimi çekmemişti. Keşke her geri dönüş böyle olsa, teşekkür ederim.
Sevgiler, Uğur...
Rica ederim bunu bir eleştiri olarak görme, seni ilk gün nasıl takip ediyorsam hala öyle takip ediyorum. Sadece bunun nedenini öğrenmek istemiştim. Dünya Kupası yolculuğunda keyifli vakit geçirmeni temenni ediyorum.
Tarık
Kına yakın; Uefaya vermeyin diye mail atan Trabzonspor ve Fenerbahçe siteleri.
Kına yak forzabeşiktaş.
Platini faktörünü bir kenara bırakırsak Turkıye cıddı anlamda hazırlanmıştı bu turnuvaya ama bence de sadece 'kağıt üzerinde' hazırlanma olarak kalıcaktı.Eksık olan noktalar ulaşım ve konaklamaydı sanırım Tr için.Bide sürekli gözardı edilen Italya'nın raporuna bakıldığında konaklama ve ulaşım neredeyse sorunsuz özellıkle Kuzeyde hızlı tren ağları çok geniş.Ama koskoca Italya vizyon açısından yetersız dıye elendi.3 Ülke arasında belkı de futbol kültürü en fazla gelişmiş,en fazla klüpsel ve ulusal anlamda başarı kazanan Italyan takımlarıdır.Italya'nın başvurusu amatör,Fransa'nın stadyum projelerınde sorun var,biz aradan sıyrılırız diyenlerde Platini faktörünü unuttular sanırım.Ülke olarak büyük futbol organızasyonları yaptık ama hepsi tek maçlık olan organızasyonlardı.Turnuva ise apayrı bır olgu.Ben Turkıye'nın maalesef bu boyuttakı organızasyonu kaldırabileceğini düşünmüyorum.
Yorum Gönder