Avrupa'nın Çaylağı: Slovakya

Kupa öncesi yaptığım Slovakya incelemesi. Normalde ntvspor.net'te yayınlanması gerekiyordu ama yetişmedi, ikinci maçın öncesinde paylaşmak gerek artık. Nijerya incelemesine ise şuradan bakabilirsiniz.
***
 Dünya Kupası, Avrupalılar ile Güney Amerikalılar arasında geçen bir mücadele. Son 20 yılda yapılan turnuvalara bakıldığında da iki tarafın çarpışmaları sırayla bir o, bir bu kıtanın zaferiyle sonuçlanır, bu amansız mücadele bir sonraki turnuvaya taşınır. Bu çarpışmada filler tepişirken bu iki futbol kıtasından çıkan sürpriz takımlar kupaya lezzet katar, her turnuvanın baharatı olurlar. Avrupa ayağında bu lezzeti veren takımlardan ilk akla gelenler 2002 Türkiyesi, 1998 Hırvatistanı, 1994 Bulgaristanıydı. Bu sezon elemelerde bu başkaldırının yeni temsilcisi olan Slovakya da kupaya kendi baharatını, bize pek de yabancı olmayan topçularıyla katmak niyetinde.

Dünya Kupası’na ilk kez katılıyor olsa da önemli bir futbol geleneğinin devamı Slovakya. 1993 yılında dağılan Çekoslovakya’nın son Dünya Kupası kadrosunda bulunan 17 oyuncunun 8’i Slovaktı fakat yeni bir ülke olmanın getirdikleri Slovak futboluna yansıdı. İkiye bölünen ülkenin diğer parçası Çek Cumhuriyeti adından söz ettiren bir jenerasyon yakalarken Slovakya o yapılanmayı bir türlü sağlayamamıştı. Marek Mintal, Stanislav Varga gibi kalburüstü oyuncuları olsa da elemeleri geçmekten ziyade ilk ikiye çelme takma tehlikesi olan, kıl bir dördüncü torba takımı hüvviyetindelerdi. Zaten takımınız iyi olsa dahi Avrupa elemelerinde sağ kalmayı başarmak o düzeyden kura çeken takımlar için hiç kolay değil, çok ekstra işler yapmak gerekli.

Weiss’la Kupaya
İhtiyaç duyulan o ekstra performans ise 2008’de göreve gelen Vladimir Weiss yönetiminde geldi. Weiss, Slovak futbolunun en değerli isimlerinden biri. İtalya 90’a katılan ve çeyrek final oynayan Çekoslovakya takımında forma giyen sekiz Slovaktan birisi de oydu.Weiss’in önderliğinde Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi ekiplerin olduğu gruba Kuzey İrlanda galibiyetiyle başladılar. Bir başka Dünya Kupası yolcusu Slovenya’ya deplasmanda yenildikten sonra dört maçlık bir galibiyet serisi yakaladılar ki bu serinin en önemli galibiyeti Çek Cumhuriyeti’ne karşı Prag’daydı. Dünya Kupası’na katılım hakkı elde edilmeden önce ülke futbolunun bugüne kadar gördüğü en büyük başarı kabul ediliyordu bu karşılaşma. Çeklere evinde de yenilmeyen Slovakya,  en önemli rakibinden dört puan çıkarıp grubun zirvesine oturdu. Gruptaki son mağlubiyetini yine Slovenlere karşı aldılar ama Polonya’yı deplasmanda yendikleri son maç onlara bu mucizenin kapısını açtı. Birinci torbadan gelen eski kader arkadaşları Çek Cumhuriyeti ise grubu üçüncü tamamlamıştı üstelik...

Neden Slovakya?
*Avrupa hegamonyasını kıran ve tarihlerinde ilk kez Dünya Kupası’na katılan bir takım...
*Turnuvanın en genç ekiplerinden biri. 30 yaşının üstündeki tek oyuncu Zdeno Strba...
*Potansiyelli, genç ve hırslı bir takımlar. İlk kez geldikleri Dünya Kupası’nın sürprizi olabilirler...
*Mavi formaları harika...
*Her gördüğümüzde “Karembeu bu hatunla nasıl evlenmiş” dedirten, uzun bacakları nedeniyle Guiness rekorları kırmış eski manken Adriana Sklenarikova...

Karhan da olsaydı...
“Slovakya’yı Dünya Kupası’na getiren nedir” diye bir soru sorarsak verilecek en makul cevap Avrupa’nın üst düzey liglerinden gelen oyuncuların yakaladığı büyük yükseliştir. 23 kişilik Slovakya kadrosunda Slovakya’dan gelen oyuncu sayısı sadece bir, kısacası Slovakya iyi bir lejyoner takımı. Takımın en önemli oyuncusu kabul edilen Napoli’nin 22 yaşındaki orta sahası Marek Hamsik de bu lejyoner takımının kaptanı ve lideri. Takımın savunmasını toparlayan isim ise Liverpool’dan tanıdığımız Martin Skrtel. Bu ikili takımın dinamik karakterinin temelini oluşturuyor.
Takımın temel düzeni 4-4-2, duruma göre forvetlerden birini arkaya kaydırıp 4-2-3-1’e benzer bir dizilişle de oynadıkları oluyor. Marek Hamsik, Napoli’de görev aldığı bölgenin bir adım önünde, daha ofansif bir rol üstleniyor ve takımın hücum organizasyonlarının büyük çoğunluğu onun ayağından çıkan toplara bakıyor. Sol kanatta bu sezon Twente’de büyük çıkış yakalayan Miroslav Stoch, hızı ve içeri kat eden oyunuyla iyi bir alternatif. Onların önündeyse genelde Robert Vittek görev alıyor, ikinci forvet kullanıldığında Sestak, Holosko ve Jabukko maça göre dönüşümlü oynuyorlar.
Ön alandaki alternatiflerinin yanı sıra savunma hattında da istikrara sahip bir takım Slovakya. Elemelerde oynadıkları 10 karşılaşmada sadece 10 gol yediler ve rakiplerini tek golde tuttukları her karşılaşmayı da kazandılar. Martin Skrtel’in yanı sıra West Bromvich Albion’da oynayan Marek Cech, ve bu sezon Wolfsburg’da düzenli oynayan Peter Pekarik savunma hattını sağlam tutan en önemli oyuncular.
Teknik patron Vladimir Weiss’ın eksikliğini çekeceği en önemli isim ise 96 kez milli formayı giymiş tanıdık bir isim, Miroslav Karhan.  Bacak kasındaki yırtık için en az üç hafta sahalardan uzak kalacak olan Karhan, turnuvaya yetişmiyor. Bu kadar iyi bir jenerasyona tecrübesiyle liderlik edebilecek, Hamsik’in yardımcısı rolünü üstlenebilecek bir Karhan, eminim Weiss’ın yokluğu sebebiyle en çok hayıflandığı konudur. Onun dışında gayet oturaklı, disiplinli ve beklentilerin epey ötesinde bir takım...

İkinci Adam: Martin Skrtel
Marek Hamsik, Napoli’de öyle bir performans sergiliyor ki Serie A’nın en iyi orta sahaları arasına adını şimdiden yazdırdı. Takımın kaptanlığını da üstlenen Hamsik’in arkasındaki liderlik görevi ise Liverpool’un savunma oyuncusu Martin Skrtel’in.  Kariyeri Trencin takımında başlayan Skrtel’in ilk yurtdışı deneyimi Rusya’daydı. Zenit’te oynamaya başlayan genç stoperin kendini Liverpool’a gösterişi ise burada oldu. 23 yaşına kadar Rus ekibinde başarıyla forma giyen oyuncu burada 113 maça çıkmıştı. Skrtel,  7.2 milyon avroluk bonservis bedeliyle Liverpool’un 2008 yılına kadar en çok para ödediği defans oyuncusu oldu.
İyi bir savunma oyuncusunun taşıması gereken tüm özellikleri taşıyor Skrtel. Hızlı olmasının yanı sıra oyunundaki en başarılı yönü ikili mücadelelerdeki hırslı ve inatçı yapısı. Hava hakimiyeti de olan 26 yaşındaki stoper, Slovakya Milli Takımı adına en az Marek Hamsik kadar değerli.

Kuvvetli mevkii: Forvet ve arkası
Gerektiğinde tek ya da çift forvet oynayabilen takımın hücum hattı alternatiften geçilmiyor. On eleme maçının dokuzunda forma giyen ve 18 golle Slovakya tarihinin en golcü oyuncusu olan Robert Vittek’in yanında birçok alternatif mevcut.  Bundesliga patentli Stanislav Sestak, elemeler boyunca birçok kritik gole imzasını attı. Kontratağa yatkın bir tarzı olan Filip Holosko’nun uzak forvet rolünde, savunma ağırlıklı oynanılan maçlarda hızıyla takıma katkı verme ihtimali yüksek. Zaten ilk 11 oynamadığı maçlarda kenardan getiriyor Weiss onu. Diğer alternatif Kaiserslautern’den Nisan ayında Schalke 04’e transfer olan Erik Jendrisek’in yanı sıra yıllardır Rusya’da oynayan Jabukko da var. Tek forvet tercih edildiğinde sol kanatta oynyan Miroslav Stoch,  Forvet hattı Vladimir Weiss’ın sakatlıktan en az çekindiği bölge olsa gerek.

Kişisel 11
Jan Mucha: Elemelerin ikinci yarısında kaleyi Senecky’den devralan Mucha, kupada da takımın birinci kalecisi.
Radoslav Zabavnik: Mainz forması giyen 29 yaşındaki bek, Vittek ile beraber milli takımın en tecrübeli ismi.
Martin Skrtel: Fazla anlatmaya gerek yok, ” savunmanın bel kemiği” klişesinin Slovakya’da vücut bulmuş hali.
Jan Durica: Skrtel’in göbekteki partneri olmak için en ideal isim Hannover 96’daki kiralık döneminde yeterli şansı bulamasa da hâlâ Durica.
Peter Pekarik: Elemeler boyunca sağ beki tapulayan Pekarik, kupada da bölgesinin hakimi olacak gibi.
Miroslav Stoch: Chelsea’den Twente’ye kiralanan Stoch, Hollanda’da müthiş bir sezon geçirdi ve takımıyla şampiyonluğa uzandı. Sağ ayaklı sol kanat, içeri kat eden stiliyle rakipleri çok zorlayacak.
Marek Hamsik:  Sadece Slovakya’nın değil, Avrupa’nın en iyi orta saha oyuncularından biri. Slovakya bu turnuvada başarılı olacaksa bunun ilk şartı Hamsik’in tam kapasiteyle oynaması.
Zdeno Strba: Miroslav Karhan’la dönüşümlü oynayan Strba, onun yokluğunda Hamsik’in arkasını toplayan oyuncu olacak. Takımın rotasyonda en fazla sıkıntı çektiği bölge burası.
Vladimir Weiss Jr: Evet, 20 yaşındaki bu arkadaş teknik direktörün oğlu. Manchester City’den Bolton’a kiralanan ve burada yedekten gelerek şans bulan Weiss Jr, Slovakya Milli Takımı’nın sağ kanadında oynayacak gibi gözüküyor.
Robert Vittek: Takımın en büyük gol silahı. Slovakya’nın elemelerde en çok kullandığı forvet oyuncusu olan Vittek, turnuvada da en güvenilir hücum elemanlarından.
Stanislav Sestak: Slovakya’yı elemelerde taşıyan oyunculardan biri. Özellikle Polonya deplasmanında son 5 dakikaya sığdırdığı iki gol çok kritikti. Toplamda 6 golü bulan Sestak, Vittek’le beraber milli takımın ilk tercihi.

Teknik Direktöre Mesaj:
Vladimir Weiss’a izlenilmiş iki üç maç üzerinden eleştiri getirecek kadar şuursuz olmamak lazım elbette Slovak teknik adam göreve gelir gelmez takımından maksimum fayda almayı bildi ve grubun ağır abileri Çek Cumhuriyeti ve Polonya’dan 10 puan çıkarıp takımı lider olarak kupaya götürmeyi bildi. Elemeleri bir kenara koyarsak bu sezon takımın en iyi çıkış yapan oyuncusu Miroslav Stoch’tan Twente’nin aldığı verimi alabilecek mi, kafamdaki tek soru işareti bu. Benim için ilgi çekici olan belki de şu takımın en çok kazanan iki üç adamı arasında yer alan Filip Holosko ve Marek Sapara’nın bu takımda ilk 11 oynamıyor olması. Türkiye’de olsa “Vay efendim, bu kadar kariyerli adamlar nasıl oynamaz” minvalinde eleştirilere maruz kalabilirdi ama o Slovakya’nın efendisi. Ona her şey serbest...

Takımın Abisi & Çaylağı: Robert Vittek & Vladimir Weiss Jr.
Slovak takımında abi denilebilecek bir oyuncu varsa bu Miroslav Karhan’dır. 96 kez bu formayı giymiş, Çekoslovakya sonrası dönemin simgesi olmuş olan Karhan, turnuvayı televizyondan seyretmek durumunda olduğuna göre takımda uzun süredir var olan bir başka oyuncu Robert Vittek ismi öne çıkıyor. Ona Ankaragücü’nden aşina olmamızdan dolayı farkında olmayabiliriz fakat Vittek, Nürnberg’le Bundesliga, Lille ile Ligue 1’de düzenli oynamış ve tecrübe kazanmış bir oyuncu. Zaten birkaç takımın bir araya gelmesiyle oluşmuş, takım ruhunu oturtamamış Ankara ekibinin en başarılı yabancı olması tesadüf değildi. Vittek, kupada tecrübesiyle bir adım öne çıkacak Slovak oyuncu olacaktır.
Vladimir Weiss Jr. ise bu ekibin en ilginç üyelerinden biri. İsminden de anlaşılacağı üzere teknik direktör Vladimir Weiss’ın oğlu. 20 yaşındaki oyuncu,  üç kuşaktır milli takımda boy gösteren Weiss ailesinin Slovakya’da oynayan ilk temsilcisi olacak. Vladimir, aynı zamanda takımın muhtemel 11’inde yer alan en genç oyuncu özelliğini taşıyor. Muadili Miroslav Stoch, sol kanatta görev yaparken o da sağ taraftan rakip defansı hırpalamaya çalışacak.
İtalya, Paraguay ve Yeni Zelanda’ya: Tecrübesiz olduğu düşünülen Slovaklar, dinamizmi ve takım bütünlüğüyle grup liderliğine oynarsa kimse şaşırmamalı…

Bunları biliyor musunuz?
·        Slovakya, kupaya ilk kez katılan tek Avrupa takımı…
·        Vittek, Sapara ve Holosko’nun forma giydiği Slovakya, Süper Lig’den en fazla oyuncunun forma giydiği milli takım.
·        Şili 1962’de final oynayan Çekoslovakya takımında beş Slovak oyuncu vardı:  Schroif, Popluhar, Kvasnak, Adamec, Stibrani, Scherer.
·        Slovakya’nın başkenti Bratislava, Orta Avrupa’nın kesişme noktalarından biri. Şehrin hem Avusturya’ya hem de Macaristan’a sınırı var.
·        1993 yılında bağımsızlığını kazanan Slovakya, 2004 yılından beri Avrupa Birliği’nin bir üyesi.

İyi  Senaryo: İkinci tur ve ötesi?
İtalya, son şampiyon olmasına rağmen şu haliyle seribaşı ekipler arasında görece olarak daha zayıf duruyor. Yeni Zelanda’nın da ikincilik için herhangi bir iddiası yokken grup birinciliğine bile oynayabilirler. Organizeler, savunmaları sağlam ve iyi bir takımlar. İkinci tura çıkmamaları bence sürpriz olur. Daha ötesi için Hollanda’nın grubundan gelecek takımın kim olacağını bilmek gerek fakat iyi bir seriyle çeyrek finali bile görebilme ihtimali hiç az değil Slovakya’nın.

Kötü Senaryo:  Dar kadronun laneti
Slovakya’nın temel rotasyonu ne kadar sağlam olursa olsun, Avrupa tecrübesi olan her oyuncularının yerine koyabilecekleri bir adam yok. Hamsik’in boğazına çubuk kraker takılsa Slovakya’nın kaderi değişebilir. Son hazırlık maçlarında Martin Skrtel’in hafif sakatlık geçirmesi tüm Slovakları paniğe sevketti, onlar da bu kırılganlığın farkındalar. Tarih yazmak istiyorlarsa hem kart cezalarından hem de sakatlılardan uzak kalmak zorundalar…

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

1 yorum:

minecamur dedi ki...

Senin takım ve benim takımın son maçta gruptan çıkmak için oynayacak olmaları ilginç oldu.
Forza Italy diyoruz :)