Unutulan Eküri: Cem Sultan

Galatasaray, Türk futbol tarihi boyunca ligin en iyi yerli forvetlerinin forma giydiği kulüp olmuştur, bu bir gelenektir. Benzer bir gelenek de Fenerbahçe ve yerli kaleciler özelinde var mesela. Tanju Çolak'tan bayrağı devralan Hakan Şükür'ün aralıklarla olsa da 15 seneye yakın forma giymesi ondan sonra gelecek oyuncunun kim olacağı tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Hakan Şükür ise veliahtı olarak Galatasaray altyapısından bir ismi işaret ediyordu, Özgürcan Özcan. Galatasaray altyapısını takip edenlerin bekledikleri asıl isimse Batuhan'la birlikte A Milli Takım'ın forvetini oluşturacağı düşünülen, Galatasaray tarihinin en genç profesyonel sözleşme imzalayan oyuncusu olan Cem Sultan'dı.

Cem Sultan, kendisine bu sözleşmeyi getiren alt yaş kategorilerindeki şuursuz gol performansını sağlarken ona bu gollerin asistlerini yapan oyuncu ise Emre Çolak'tı. Emre, devre arasından bu yana Galatasaray A takım orta sahasında düzenli forma bulan oyunculardan birisi olmuş durumda. Bu şansın ona gelmesinde orta sahanın yetersizliğinin de payı vardı elbette ama Emre fiziksel olarak henüz Süper Lig oyuncusu kıvamına gelmemişken A takımda şans bulabilirken forvetsizlikten inim inim inleyen bir takımda Cem Sultan'ın A takım kadrosuna bile henüz yükselememiş olması benim kafamda soru işaretleri oluşturuyor açıkçası. Frank Rijkaard ve daha sonra bu ekibe katılan Jan Derks'e benim güvenim sonsuz fakat şu kısırlıkta dahi A2 takımdan bir forvet A takıma yükselememişse ya A2 forvetleri çok çok yetersizdir, ki bu durumda zaten Galatasaray gelecekleri yok bu oyuncular, ya da gerekli insiyatif alınmamıştır.

A2 takımın her maçını seyrettiğimi söyleyemeyeceğim, zaten A2 maçlarının da A takım için ölçü olmadığına inanırım ben fakat takımda böyle bir forvet sıkıntısı mevcutken A takımla kampa katılan oyunculara arasında Cem'in ya da Anıl'ın bulunmamasını pek de anlayamıyorum, kafamda oturtamıyorum açıkçası. A takımla antrenmanlara çıkmak bence abartıldığı kadar büyük bir paye değil, en azından kalıcı olmak adına bir ölçü değil fakat en azından kulüp olarak en azından belli oyunculara bir kariyer planı çizdiyseniz bu oyunculardan o anki şartlardan bağımsız olarak faydalanabilmek gerekir. Emre Çolak'ın bundan 3 ay önceki durumunu düşününce kimse bugün bu kadar aktif bir rol alacağını tahmin edemezdi. Emre o gün ne kadar yetenekliyse bugün de o kadar yetenekli, farkeden bir şey yok aslında. Bugün Cem Sultan adına sayılabilecek eksikliklerin büyük bir bölümü onun için de mevcut fakat insiyatif alınca bu oyunculardan da faydalanıldığını görüyoruz. Ekürisi bu payeyi almışken Cem'in de takıma katkı verebileceğine inanıyorum ben. Şu gün A takımla antrenmana çıkan dört oyuncudan biri olmaması da kafamı kurcalıyor. Emre Çolak'ın ekürisi sanki unutuluyor...

*Fotoğraf Selim Uğur'un blogu olan Galatasaray Antrenmanları'ndan...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

13 yorum:

Anonymous dedi ki...

Burda neden secilmemis olabilecegini anlatiyor
http://galatasarayantreman.blogspot.com/2010/02/a2-liginde-son-durum.html

pclion dedi ki...

Sakatlık yüzünden oynayamadığı zamanlar olduğunu biliyorum zaten ama Emre Çolak da bir ay kadar kadro dışı kaldı A2'de, takımla antrenmanlara bile çıkmadı. Anlık durumu kriter almamak gerek derken söylemek istediğim buydu zaten...

Burak Beşinci dedi ki...

Ben olsam alırdım Cem'i ilk 18'e ama benim düşüncem çok ama çok mikro bir plan dahilinde.Yani son 10 dakika kala Servet'i santrafora almak gibi şartlar gereği.

Alt yapılarda veya genç milli takımlarda istediğin kadar goller atabilirsin ancak maçın içinde Cem oynuyor mu yahu psikolejisi yaratıyorsan izleyenlere bu işte bir eksiklik var demektir.

Görünmez tipde forvet oyuncularıda vardır bunu göz ardı etmiyorum ama bu tipte adamlar üst düzey liglerde taktik gereği görünmez olurlar a 2 gibi kalite düzeyi düşük bir ligde görünmez forvet diye birşey olmaz her topun seni bulması gerekir ve her topla şapkadan tavşan çıkarman lazım.

Cem'de maçın içinde silik kalmasının faturasını bu yoklukta a takıma çıkamayarak ödüyor.Çok çalışması gerekir çok.

Bella dedi ki...

anil gecen hafta daha yeni a2 takimi ile idmanlara cikmaya basladi sakatliktan sonra.

Elve dedi ki...

Her ne olursa olsun bu forvet kısırlıgında Servet,Arda,Giovani vb. o bölgede denenmesinden ziyade Cem ile Anıl a birer şans verilmeliydi. Ki az da olsa izledigim kadarıyla fizik kapasite olarak E.Çolaktan kötü olmadıkları bir gerçek. Bende anlamıyorum gerçekten çok mu yetersizler acaba diye ama hem fikir oldugumuz bir konu var. A2 deki performans ölçüt olmamalı. Çünkü orda vasatın üzerine çıkamayan oyuncular yıldız olabiliyor.

hhkahraman dedi ki...

Bu vak'a bir an için geçen sezonki Semih Kaya hikayesini hatırlatıyor bana. Kewell'in stoper mi yoksa Servet'in forvet oynaması mı daha acayip diye sorulursa da "cevap yok"...

matthias chevalier dedi ki...

Hakan'dan sonra GS formasını giyecek en iyi yerli forvet Sercan olur.
GS formasını giymezse de bu bir şey değiştirmez en iyi yerli forvet yine Sercan olur :)

Erdem Karakuş dedi ki...

Olaya yanlış yerden girdiğiniz için yanlış sonuçlar çıkıyor. Cem forvet oyuncusu olsa bile misal bir Arda'dan daha faydalı olamaz şu an ileri uçta. Arda veya şu an A takımda olan herhangi bir ortasaha oyuncusu maç içinde nasıl daha aktif olabileceğini bilir, ama Cem bunun için hazır değil henüz. Serdar Eylik bile maçta şans bulmasına rağmen maçta nerde ne zaman ne yapacağını tam olarak bilemiyordu, oyuna yeterince katılım gösteremiyordu, tahminimce de bu yüzden kiralandı Orduspor'a. Şu an Emre fizik olarak aşırı yetersiz ama ne zaman ne yapması gerektiğini biliyor olması onu A takımda tutabiliyor, hatta 11'de oynama şansı bulmasını bile sağlıyor. Geçen sene Semih, bu sene ise Cem yetenek olarak yüksek olmalarına rağmen bu konuda eksikler, bu yüzden de şans bulamıyorlar.

Burak Beşinci dedi ki...

Erdem Karakuş@

Bakış açınız doğru ama Cem ile Semih'i bir tutamazsınız.Semih'e haksızlık olur bu.

Semih'de Arda ve Çolak gibi oyun bilgisi oyuncu katogorisinde idi.Semih'in şansızlığı üç sezon içinde üç kez sezonu kapatmasıdır.

Herkes bilir sakatlığın bir oyuncuyu geriye götürdüğünü.

pclion dedi ki...

Semih'in ayrı bir oyuncu olduğuna ben de katılıyorum. Hatta yazı içinde sakatlıklardan bahsederken değinecektim, sonra çıkarmıştım konu sapmasın diye...

Erdem Karakuş dedi ki...

@Burak Beşinci

Semih ile ilgili yazdığım aslında benim yorumum değil. Geçen yıl Kewell'ın defansta oynadığı UEFA maçlarında, Bülent Korkmaz Semih'i oynatmama sebebi olarak pozisyon bilgisinin yetersiz olduğunu söylemişti. Semih mücadele olarak üst seviye maçlarda (misal Süper Lig maçları) çok az oynadığı için bunun üzerine pek yorum yapamıyorum. Ama Kalli Semih'i sakatlanmasa A takımda oynatmak istediğini söylemişti, böyle bir referans da var.

Selim Ugur dedi ki...

Sevgili Ugur,

Icine dogmus sanki. Bu yazidan sonra ciktigi macta Cem Sultan 5 gol atti.

Kendisini stadta canli seyrettim, mac sonunda konustum. A takim icin artik hazir diyebilirim.

Mac yorumum ve cektigim resimler asagidaki linkte:
http://galatasarayantreman.blogspot.com/2010/02/a2-ligi-kartalspor-galatasaray-2-7.html

Sevgiler,

Selim

Murat1905 dedi ki...

Uzun zamandır kendisinin sakatlık belasından kurtulup A takıma yükselmesini bekliyorum ve umarım bu zaman gelmiştir. Rakip Kartal'ın paf takımı da olsa attığı 5 golle (ki hatırladığım kadarıyla bu ilk değil) Frank Rijkaard'ın eğitiminden geçmeyi hakediyor. Sezon başı hazırlık kampında Frank hoca kendisini santrafor olarak değil de kanat forvet olarak kullanmıştı ve kendisini tam olarak gösterememişti, Derks onu ödüllendirip A takıma yollarsa en çok sevinenlerin başında geleceğim.

Nitekim İstanbul'un tuzaklarını bilmeyen Anadolu kulübü yıldız adaylarındansa İstanbul'da büyümüş kendi evladımızı tercih ederim. Ayrıca ilk planda forma giyemese bile A takımdaki yıldızlar topluluğundan (mevkidaşları Baros, Jo, Kewell, Abdülkadir Keita, Gio'dan) çok şey öğrenir. Fifa Manager mentor sistemi ;)

Bunun dışında sahadaki iletişimi en üst düzeye çıkarmak için uluslararası bir ekip olduğumuzdan altyapıdaki oyuncularla A takımdaki yerli oyunculara İngilizce, tüm yaş gruplarındaki yabancı oyuncularımıza da Türkçe ders verilmesi gerektiğini söylemekten dilimde tüy kalmadı. :)