TSL'de FM Devrimi #2: Azar Karadaş & Labinot Harbuzi

Transfer döneminin bitmesine iki gün kala Brann'ın resmi sitesine düşen haberle öğrenmiştik Kasımpaşa'nın Azar Karadaş ilgisini. Bunu duyar duymaz aklıma elbette ki FM günleri geldi. Bu oyuna el atmış hemen herkesin bir kere takımında bulundurduğu isimlerden biridir Azar Karadaş. Uzun süre gerçekten Türk vatandaşlığı olup olmadığı konuşuldu, ben de Azerbaycan kökenli olduğunu biliyordum açıkçası ama Kasımpaşa'ya geldiğine göre yabancı kontenjanı doldurmuyor olsa gerek. Gerçi Azerbaycan vatandaşlığı da bizim ülkemizde yabancı statüsünde sayılmıyor. Az önce yabancı kontenjanı için bir açık buldum sanki, Azerbaycan'da vatandaş olabilme şartları burdan daha gevşek midir acaba?

Hem stoper, hem santrafor oynayabilen oyuncuların dayanılmaz çekiciliği de ayrı bir tarafıydı Azar'ın, bir de bu transfer sezonunda yeniden Konyaspor'a dönen Tayfun Türkmen vardır bu şekilde. Benim gibi her oyuncuyu birden fazla mevkiide oynatma derdi olan kişiler için harika bir alternatifti Azar aynı zamanda.

Oyunu bir kenara bırakırsak gerçekte izlemişliğim yok benim Azar'ı, o yüzden bir fikir belirtecek durumda değilim. Bir ara Benfica'ya kadar yükselmişti ama başarılı olamamıştı oralarda, daha sonra piyasası Norveç'e kadar gerilemiş. Beşiktaş'ın da talip olduğunu hatırlıyorum sanki ama Beşiktaş bu konularda pek ısrarcı bir ekip değil, yıllarca Kennedy Bakırcıoğlu'na talip olduklarını biliyoruz. Kasımpaşa öyle ya da böyle ligimize değişik bir renk kazandırdı, 20'li yaşlardaki birçok lig takipçisinin dikkatini çekmeyi başardı. Eminim ki Kasımpaşa maçlarında gözler Azar'ı şöyle bir arayacaktır.
Bir başka efsane de daha eskiden, CM döneminden, Labinot Harbuzi. CM serisinin en efsanevi oyunu 01/02'nin yıldızlarından biriydi Harbuzi, yukarda da görülebileceği üzere. Gençlerbirliği'nin lig maçlarının TV'de yayınlanmasını fırsat bilip onu izleme şansı elde ettik. CM'deki aşmış performansını beklemek olmazdı elbette ama takıma henüz uyum sağlayamamış göründü ama az çok yeteneklerini belli etti yine.

Böyle oyuncuların başarılı olmasını isterim bu topraklarda. FM kökenli oyuncu olarak değil elbette, yeni ve alternatif bir transfer yolu olduğu için. Gençlerbirliği bonservis bedeli ödeyerek iyi bir oyuncuyu getirdi Türkiye'ye, bu ülkede sadece dört takım bonservis ödeyerek transfer yaptığı biraz da bu haldeyiz zaten. Kayserispor 9 milyon euro'ya Mehmet Topuz'u satıyor, yerini takasta yine Fenerbahçe'den aldığı oyuncuyla kapatmaya çalışıyor. Yurt içinde bir bonservis kültürü oluşturamadıkça tek yönlü bir transfer borsası izlemeye, öbür yandan 'üç büyük saltanatı' nidalarını dinlemeye devam edeceğiz...