Rayların Bağladığı Tutku: Futbol

Futbolla gündelik çekişmelerin ötesinde ilgilenen her futbolseverin dikkatini çekmiştir takım isimlerinde yer alan 'Demirspor' ya da 'Lokomotif' eklerini. Şimdilerde ilginç bir detay olarak gözümüze takılan demiryolu ilişkili futbol takımlarının mazisini biraz eşelediğimizde aslında futbolun kendi gelişim sürecine dair birçok önemli anekdot bulmak mümkün. Bilinenin aksine aristokratlar tarafından bulunan bir oyun olmasına rağmen alt sınıfın sahiplenmesiyle kimlik bulan futbolun yayılması ise 19. yüzyılın şartlarında ulaşımın en uygun yolu olan demiryolları üzerinden olması bir tesadüf değil. İşçiler, toplu ulaşım ve topluca oynanan bir oyun. Futbolun gelişimi için o dönem bulunabilecek en iyi ortamlardan biriydi ve demiryollarının altın çağı olan 19. yüzyılın sonları oyunun hem daha büyük kitlelere ulaşması, hem de toplu taşıma imkanlarının gelişmesiyle daha uzak bölgelerdeki takımların birbirleriyle maçlar yapmalarını, turnuvalar ve kupalar düzenlemelerini sağladı. Bu da büyük resimde demiryollarının büyümesiyle futbolun büyümesi arasındaki paralelliği ortaya koyuyor.

Demiryollarının futbola bir başka katkısı diğer kıtalara, özellikle de Güney Amerika'ya iş sebebiyle göç eden işçilerin oyunu da beraberlerinde götürmeleri. Ülke dışına gönderilen Britanyalı demiryolu işçileri bu durunmun temelinde yer alıyor. Bir anlamda demiryolu inşaatı için farklı ülkere giden işçiler aslında demiryollarıyla beraber futbolun da haritasını değiştiriyor. 1867 yılında oynanan ve Arjantin'de kayıtlara geçmiş ilk futbol maçı olarak bilenen karşılaşmanın taraflarından birisi İngiliz demiryolu işçileri karması, diğeri ise denizciler. Benzer bir saptama Brezilya için de yapabilir. Brezilya'ya futbolu getiren kişi olarak anılan Charles William Milner da ülkeye çalışmak için göç eden 3000 Britanyalı işçiden birisi olan John Miller'ın oğludur. Henüz 10 yaşındayken babası tarafından eğitim görmesi amacıyla İngiltere'ye gönderilen William, İngiltere'de futbolu da öğrenecek, geri dönerken belki de dünya futbolunun kaderini değiştirecek o futbol topuyla Brezilya'ya ayak basacaktı. Ayakla oynanan bu oyunun yumuşak bilekli latinlerle buluşması demiryoluyla gerçekleşecekti.

Sadece Güney Amerika'yla değil dünyanın birçok bölgesinde demiryollarının futbolun yayılmasına katkısı büyük. Demiryolu takımlarının en ünlülerinden olan Lokomotif Moskova'nın adı demiryolu çevresinde yaşayan yetenekli gençleri bir araya getirmesinden geliyor. 1923 yılında kurulan Rus takımının sahibi de Rusya Demiryolları İdaresi. 2003 yılında yeniden inşa edilen stadyumları da geçmişlerine ve kulübün ismine gönderme olarak demiryolu detaylarıyla süslenmiş. Lokomotif Moskova dışında Kore'den Incheon Korail, Japonya'dan JEF United gibi takımlar da demiryolu işletmeleriyle yönetilen takımlar.

Tüm bu geçmişe yönelik yazılanlara rağmen demiryolu-futbol ilişkisinin yüzeyselleştiği tespiti yapılabilir belki futbolun gittikçe profesyonelleşmesi ve değişmesi üstüne fakat bu bağın koptuğunu söylemek mümkün değil. Oyunu oynayanlar olmasa da oyunun yeni halini şekillendiren aslî unsurlardan seyircinin stadyumlara ulaşımında hala en büyük rolü demiryolları oynuyor. Çok uzaklara gitmeden örnek verilirse Mecidiyeköy'deki Ali Sami Yen'in yerine inşa edilen ve bu sene yapımı tamamlanacak olan Türk Telekom Arena, demiryolu imkanları da göz önünde bulundurularak inşa edildi. Ülkenin en köklü ekiplerinden biri olan Adana Demirspor ve adında Demirspor geçen yaklaşık 16 kulüp mevcutken bunu Türkiye özelinde de silmek mümkün değil. Demiryolları futbolun gelişiminde büyük rol oynamıştır, oyun değiştikçe desteği de şekil değiştirecektir sadece. Bu sebeple bu iki olguya 'ilginç bir detay' olarak değil ayrılmaz bir ikiliymiş gibi bakmak gerek...

*Kadir Has Üniversitesi için yazdığım Demiryolu-Futbol ilişkisi yazısı. Kenarda durması battı bana nedense, paylaşayım dedim...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

4 yorum:

Majesty dedi ki...

"1967 yılında oynanan ve Arjantin'de kayıtlara geçmiş ilk futbol maçı olarak bilenen karşılaşmanın taraflarından birisi İngiliz demiryolu işçileri karması, diğeri ise denizciler."

1967 mi gerçekten?

pclion dedi ki...

:))

Klavye sürçmesi, 1867 tabii...

ozdemirmusta dedi ki...

twitterda başlıgı görünce bi heyecanlandım lan noooluyoruz diye :))

güzel yazı ama =)

disconnectus erectus dedi ki...

Demiryolu-futbol ilişkisine değinen yazılar görmek heyecan verici. Elinize sağlık. Türkiye'deki ve dünyadaki demiryolcu kulüpler bizim de takibimizde. demirgibiyiz.com'da "dünyanın tüm demirsporları" etiketiyle bu kulüpler hakkında tanıtım yazıları da yazıyoruz zaman buldukça. Ayrıca demirsporlar.com üzerinden de ufak ufak bu işi ayrı bir mecrya sokmaya başladık. Bu konuda paslaşmak, haberleşmek isterseniz, her zaman kapımız açık. Selamlar