Galatasaray 4-1 İstanbul BB || Emre Çolak?



Ortada bir pozisyon yoktu, kafasını kaldırdı ve şutunu attı. Gol olduğunda herkes ayağı kalkmış, vay be diyordu. Geçen yıl Bayrampaşa Stadı'nda oynanan Türkiye-Belçika U-21 maçında bugünküne benzer bir gol atan Emre Çolak ile bugünkü arasında bazı pozitif farklılıklar ve bunun bir numaralı yaratıcısı Fatih Terim.

A2'de klasik bir 10 numara gibi yetişip bununla egosunu besleyen, sinirlendiğinde gidip rakibin ayağına basıp kırmızı yemekten çekinmeyen, takıma katkısı dengesiz, fizik olarak da profesyonel düzeyde tutunması güç bir isim olan Emre'nin bu konularda aşama kaydetmesini sağlayacak yegane şey onun başında duracak sağlam bir karakter ve disiplinmiş. Fatih Terim öncesi yine altyapıda olduğu gibi takımın hücum lideri, oyunu değiştirecek sihirli adam gibi oynamaya çalışan Emre, artık bir orta saha gibi oynamaya çalışıyor, daha basit ve doğru tercihler kovalıyor.

Bugünkü Emre Çolak'ın farkı attığı ilk gol değil, isabetli ve akıllı paslarıydı. Hâlâ topla çok oynadığı, zaman zaman doğru anları ıskaladığı net görülüyor, savunmada hâlâ yetersizlikleri var ama her şeyden önemlisi artık eksiklerini değil, olumlu yönlerini kullanma yolunda ilerliyor. Emre Çolak bu yüzden Galatasaray 18'inin bir parçası haline geldi, o şutu senede bir atabileceğini zaten bilen biliyor. Bu gelişimde Fatih Terim kadar ona ve Semih Kaya'ya özel idman veren antrenörlerin de payı olduğunu söylemek lazım ki gerçekten kas kütlesine ihtiyaç duyan Emre'nin efor sarfederek maç çıkarabilecek hale gelmesinde özellikle onla ilgilenen kondisyonerin takdiri hak ettiğini düşünüyorum.

Semih Kaya, Emre Çolak, Selçuk İnan.
Maça gelirsek... Fatih Terim'in Melo'nun yokluğunda orta sahayı nasıl kuracağı merak konusuydu ki bana kalırsa Galatasaray'ın şu anda en kilit adamı Brezilyalı. Fatih hoca Ceyhun Gülselam'ı oraya monte etmek yerine Selçuk İnan'ı geriye alıp Engin'i merkez orta sahada kullandı, sol açık görünümündeki Emre Çolak da daha çok içeriye girip normalde Selçuk'un ana görevi olan top dağıtma rolünden biraz çaldı. Buna karşın formu serbest düşüşteki Kazım'ın sıfır yaratıcılığı eklenince kanatlar yine kullanılamadı, ilk yarı Emre Çolak'ın ekstra şutu/golü dışında net pozisyon olmadan tamamlandı. Maçı Galatasaray lehine çeviren ise Webo'nun kırmızı kartıydı. Açıkçası topa konsantreyken pozisyonu ıskaladım maçta, tekrarını şimdi izledim, karar yerinde. Zaten Semih'in ayağının durumunu da Kazım twitlemiş. Bu takımda bu işi yapacak son adamın Webo olması gerek, tecrübesi takımın toplamından fazla bir adam bunu yapmamalı. Takımının düzenini de bozdu doğal olarak...

İstanbul Belediye'nin ve Galatasaray'ın oyun kurucuları
Samuel Holmen ile Selçuk İnan karşı karşıya...
İstanbul Belediye'de gözler bu sıra haklı olarak Doka'da fakat bana kalırsa takımın en iyi oyuncusu açık ara Samuel Holmen. Oyunu bu kadar iyi okuyup düşünerek oynayan, bir sonraki hamleyi hesaplayan bir orta saha oyuncusu bulmak çok zor. Bana kalırsa ligdeki tüm takımlarda rahat ilk 11'de oynar, hiç de sırıtmaz. Belediye golünün başlangıcı da ondan geldi, golleriyle değil asistleriyle öne çıkan Visca ise güzel bir şutla bitirdi. 10 kişi kaldıktan sonra ise arkasını getirme şansları yoktu, gelmedi de.

Baros'un ofsayt mı, değil mi tartışmaları bir yana, son olarak Selçuk İnan'ın mükemmel golüne değinmek gerek. Çıkışta yetişmem gereken bir maç olduğundan 3-1'in rahatlığıyla 89'da otobüslere doğru yol alınca bu enfes golü canlı izleyemedim ama tekrarında görülüyor ki Selçuk İnan, Galatasaray'da farklı bir yönüne eğiliyor ve kaleyi Trabzon'dakinden daha çok ve isabetli şekilde yokluyor. İkinci yarıda barajın yanından sağ alt köşeyi gördüğü serbest vuruşta da benzer bir stilde kaleyi yoklamıştı, bu kez nefis bir şekilde ağları bulmuş. Bugün yokluğu özellikle ilk yarıda epey hissedilen Felipe Melo'yla takımın çehresini değiştiren adamdır Selçuk İnan. Bu yapı kurulmasa kolay kolay ne Semih Kaya parlayabilirdi, ne de bugün olduğu gibi Emre Çolak. Büyük oyuncular fark yaratır, Melo ile Selçuk da bence öyle...

Dip not: Watford stili düz sarı altı kırmızı şort da güzel detaydı, yakışmış.

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

8 yorum:

enes dedi ki...

3 dakikalık özetini izleyerek şunu belirtmeliyim skor çok yanıltıcı duruyor.

1-1 ve sonrası gelen İBB ciddi pozisyonları..

İBB'nin eksik kalması...

Baros'un ofsayttan attığı gol..

Emre Çolak'ın 2 premier ligi izdüşümü golleri güzeldi hakkını vermek lazım..

Önemli olan nasıl olursa olsun sadece kazanmak mı..

hücum futbol dedi ki...

bir tek kazım. her şeyi anlıyorum ama neden Kazım oynuyor? Hoca artık yeter. bu herif adam olmaz.
mertan'ı da sok devreye hocam. okan dericiyi sok devreye!

heroruno dedi ki...

Yazıda çok güzel noktalara değinmissin yanlız şunu söylemeliyim Emre nin ii bi şutör olduğunu düşünüyorum Alper felan bana hikaye geliyo eğer ii birkaç kanat oyuncusu bulursak Emre yi sol içte kullanbiliriz Selçuk un verdiği katkıda azını vericeğini sanmıyorum önümüzdeki dönemde asister bazı özelliklerde görebiliriz. Ayrıca attığı gollerin çoğu ceza sahası çevresi ve dışı olan bi oyuncu nasıl senede bi tane ii şut çıkarabilirmiş onu anlamadım Emre ye yok oldu gözüylede bakıyodun sen:D

Sinan Kolat dedi ki...

- Kazımın Engine veya Baros'a topu çıkarmadığı o pozisyon, takımın aslında karşılaştığı en büyük tehlike bence. EGO! He, Kazıma kızan Engin de bir sonraki pozisyon aynı şeyi yaparak aynı kumaşın malı olduğunu gösterdi bizlere. Ama Engin yine de elinden geleni yapıyo, Kazım ise dediğin gibi çok nadir işe yarıyo. Soldan çok sağa takviye lazım bize.
- Son dakikalarda giren Ceyhun acaba bahsettiğin ortasaha diziliminin denemesi için miydi? Veya Ceyhunu da takıma ısındırmak için miydi? Ben TSdeyken Ceyhunu beenirdim, onun da katkı vermeye başlaması çok iyi olacaktır.
- Açıkçası Doka'nın bizim takıma gelmesini istemem ama gerçekten Holman çok iyi adam. Yıllardır büyüklerle anılmamasına şaşırırım.
- Selçukun golü Emreninkinden daha güzeldi. Xavi tarzı oynunu Messi tarzı bir golle süsledi Selçuk. Helal olsun walla

mvrat dedi ki...

insan taraflı olunca yorumlarıda haliyle taraflı oluyor. barosun ofsayt pozisyonunu tartışmalı diyerek geçiştiriyor öncelikle :) ikincisi sonrada izlemişsin ve weboya kırmızı haklı diyorsun. alakası bile yok. weboyla semih aynı anda topa müdahele etmeye çalışıyor, semih daha yakın vuruyor ve webo boşa ayağını sallarken semihin ayağına kramponları geliyor ve üzerinden sıyırarak kaçırıyor(basmıyor) buda sarı kartı gerektirir. ama tabi bu şike meselesinden sonra gs nin sesini kısmak için şampiyon yapılmaya itinayla özen gösteriliyor bu sene. bunu diğer takımlarla karşılaştırdığımızda kart standartlarının tutmamasından ve gs nin hemen her maçı 10 kişilik rakiplere karşı oynamasıyla ve ancak 10 kişiden sonra golleri bulup farka gitmesinden anlıyoruz. sonrada gs melo ve selçuk diye boş yorumlar... önce dürüst olalım sonra yorumlama işine girebilirsiniz.. zahmet edip okuduğunuz için teşekkürler..

pclion dedi ki...

Mvrat, yazıyı bir daha okumanı tavsiye ederim, "Baros'un pozisyonu tartışmalı" çıkarımını nasıl yaptığını ben merak ettim. Adam belli ölçüde ofsayt işte, şimdi Emre Çolak gibi bir adamın 2 gol atmasını, Melo'nun yokluğunda takımdaki çarkların rakip 10 kişi kalana kadar işlemediğini yazmayıp sizin keyfinizin kahyalığını mı yapayım?

Ben sahada gördüğüm oyunu, her hafta düzenli izlediğim takımı yazıyorum, hakem yorumcusu falan değilim. Durdur/oynat yorumculuğu bekliyorsanız adres burası değil, sahada oynanılan futbolu kenara itip "Galatasaray'ı şampiyon yapçaklar ağa" teorilerini de burada okuyamazsınız. Benim dürüstlüğümü test etmek de haddinize değil ayrıca.

Kendi bloguma izlediğim maçı yazıyorum diye ne ben Popstar adayıyım, ne de siz jüri. Tahlil yapacaksanız "Bence kırmızı değildi, Baros'un ofsaytı da gidişatı etkiledi, Galatasaray bence şöyle oynuyor, böyle oynamıyor" dersiniz, bunu demekle benim kişiliğimi, dürüstlüğümü teste sokmak arasında fark var.

M.Cagdas dedi ki...

Mvrat, sacmalamak da boyle oluyor iste. Elmander'in arkadan gormeden adamin ayagina basip atildigi pozisyona senin gibiler degil miydi "yaa kasitli bastii! 3 mac lazim!" diyen. Simdi ayni seyi Webo yapip da adamin ayagini kirma noktasina getirince " kirmiziyla alakasi bile yook!". Su pozisyon da zaten basmiyor diyebiliyorsan ya gozlerin gormuyor ya da art niyetlisin (ki ikimiz de biliyoruz ki ikincisi). Pardon ama sen tarafsiz yorum bekliyorsun degil mi?
Aptalca komplekslerle buraya gelip bir de yazara ne yazacagini soylemek de sacmalamanin otesinde.

tipsy :) dedi ki...

ugur
valla senin dipnotuna ilk not olarak yorum yapmak istiyorum hemen bi kiz gozuyle:) bence formalar harika... ayrica yaziyi okurken tam aklimdan gecirdim ne guzel olmus ayrica eklemden de edemicem selcuk'a da o bordo maviden daha cok yakismis GS sarisi :)

maci izleyemedim ama bu sezon gs iyi basladi, simdilikte iyi gidiyor, fatih hoca bu isi biliyor,takim da ona inaniyor..;)