Serdar Eylik Galatasaray'da (!)

Güne Serdar Taşçı'yla girdik, Serdar Eylik'le veda edelim. Geçenlerde bir Serdar Eylik yazısı yazıp bonservisi Denizlispor'da olan Serdar'ın artık bu kısır döngüyü kırıp Galatasaray'a altyapı politikasını gözden geçirmesini sağlamasını istediğini söylemiştim. Yalnız durum şu ki Denizlispor yönetiminin ağustos sonunda verdiği beyanatlarda vurguladıkları haber doğru değil ve Semih, Murat ve Erhan'ın Denizlispor'a gitmemesiyle oluşan kriz Serdar'ın bonservisi verilmeden, "bir şekilde" çözülmüş.

Serdar, federasyonun (bence çok başarılı olan) dergisi Tam Saha'ya röportaj vermiş. Galatasaray temelli olan röportajda gelecek sezon takıma dönüp tekrar oynamak istediğini özellikle vurgulamış. Kısacası bir nevi yanlış anons vakası. Röportajın tamamı burada, benim önemli bulduğum birkaç nokta ise şöyle;

"Bire bir kaldığımda adam eksiltmeyi çok seviyorum. Bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum. Topla oynamayı da çok severim ama topla çok oynamak bazen takıma zarar da verebiliyor. Orta yapmayı pek sevmiyorum. Orta yapmak yerine genelde topla kaleye kadar gitmeyi tercih ediyorum. Orta yapmak konusunda da kendimi geliştirmem lâzım. Bir de fizik olarak kendimi geliştirmem gerekiyor. Biraz daha kuvvetlenmeliyim."

İlk olarak oyun stilini bu şekilde tanımlamış. Topla oynamayı seven bir adam olduğunu zaten biliyoruz da orta yapmayı özellikle tercih etmediğini öğrenmek önemli. Kendimi geliştirmem lazım kısmı sanki biraz "Günü gününe çalışmam lazım" diyen öğrenci kokuyor. Sempati duymamak elde değil de umarım lafta kalmaz.

"Yabancı sınırlaması tabii ki olmalı. Serbest olacaksa da genç oyuncuların önünün açılmasını sağlayacak formüller bulunmalı. Yani pozitif ayrımcılık yapılmalı. Altyapıdan yetişen bir oyuncunun ilk on birde oynatılması zorunluluğu gibi kurallar getirilebilir. Başarı için kaliteli yabancı da çok önemli. Quaresma, Guti, Kewell gibi yabancılar gelecekse çok iyi ama birçok yabancının adını bile bilmiyoruz. Yeteneği kısıtlı yabancılar hem katkı sağlamıyor hem de bizim gibi gençlerin önünü kesiyor. Bu konuda altyapıların desteklenmesi gerekiyor."

Yabancı oyuncularla ilgili klasik Türk futbolcusu çemkirmesi içinde olması beni üzdü. Şunu bir kere anlamak lazım, kimse altı yabancı serbestliği olduğu için gençlerin önünü kesiyor değil. Aksine, önlerini kesen daha çok yerli oyuncu tercihlerinin genelde yetenek/potansiyel düşünülmeksizin, çoğu zaman popülerlik ve kariyer üstünden tercih edilmesidir. Kimse baskıyı kolay kolay tercih etmez. Ayhan Akman'la kaybetmek Musa Çağıran'la kaybetmekten her zaman daha kolaydır. O çok sevdikleri abilerinden üç gömlek üstün olduklarını herkesin aklına sokmazlarsa formayı alamayacaklar, hatta kendisinin Aydın Yılmaz'dan formayı alması için dahi Konyaspor'a atılan o golün bir benzerini atması gerekebilir. Bu noktada Serdar'ın fikrinin 'doğru' işlendiğinde yabancılara kötü gözle bakan bir yaklaşıma evrilebileceğini görüyorum.

"Orduspor'da 15 resmi maç oynadım. Bank Asya 1. Lig'de oynamam da farklı bir tecrübeydi. Kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Sosyal olarak da güzeldi. Boztepe'de yamaç paraşütü yapıyorduk. Normalde balık yemem ama Ordu'da haftada üç gün mezgit yemeğe gidiyordum. Hem sosyal açıdan hem de futbol açısından çok faydalı oldu bana. Ordu'ya gittiğim için çok mutluyum. "

Son olarak Ordu tecrübesinden kendine bir şeyler kattığını düşünmesi önemli, özellikle sosyal açıdan. Florya psikolojisi farklıdır, ondan çıkamayan çok oyuncu gördük. Denizlispor'da gösterdiği çıkışta Ordu deneyiminin payı düşündüğümüzden fazla olabilir. Bugün de golünü attığını ve ligde toplam üçüncü golüne ulaştığını hatırlatayım. Onun Denizlispor deneyimine daha bir ilgiyle izleyeceğiz artık...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

7 yorum:

turkusev dedi ki...

serdar bonservisi ile degil 1 yillik kiralik olarak verilmis

DENİZLİSPOR 14.07.2010 31.05.2011 Geçici Transfer 20.08.2010
GALATASARAY A.Ş. 01.07.2010 31.05.2013 Sözleşme Yenileme 03.08.2010

tff sitesinde böyle yaziyor.

pclion dedi ki...

Turkusev, ben de onu belirtiyorum zaten yazıda. Dediğin gibi...

Fuerte dedi ki...

serdara yapılan yeni arda yakıştırmalarından çok tarzını kewell a benzetiyorum topu alırken çalım atarken yaptığı hareketleri kewellın daha hızlısı ama mentalite ve oyun zekası olarak geri de olanı ilerde iyi işlenirse cidden takıma faydalı olabilicek adamlardan umarım faydalanılır

Bella dedi ki...

Galatasaray-Fenerbahce A2 maci hakkinda gazeteye yazdiginizdan daha genis bir yazi bloga yazmayi dusunuyor musunuz ?

Anonymous dedi ki...

ayrica ilk golde cok güzel asist yapmis.

http://www.youtube.com/watch?v=7z0U2KieI20

asist 0:20 de
gol 2.50 de

CaRtMaNtR dedi ki...

hazır denizli'ye bir kaç genç oyuncu yollamışken fm tabiri ile onların parent club'ı olsak hem bizim gençler oynasa hemde onların geçen sene denizli belediyespora yolladığı gençleri almak konusunda önceliğimiz olsa pek hoş olur. benzer durumlar hamleler ç. dardanelspor ve kocaelispor ilede yapılabilir. en azından beylerbeyispor denemesindeki hatalara düşülmeyerek farklı kategorilerde yada liglerdeki takımlara gençleri azar azar dağıtarak kadroya girme ve futbol oynayarak gelişme şansı verebilsek çok önemli bir hamle yapmış oluruz.

pclion dedi ki...

Adsız, makbule çekti. :)

Cartman, Denizli'yle olmasa da Kartal'la yarı pilot takımı durumu var sanırım. Oğuz'la Erhan oynamış bu hafta. Hocaları da Ergün Penbe...