Veda Edenler #2: Indiana Pacers

David West'i kaybeden Hornets'la birlikte play-off'un en zayıf takımı diye düşünen ben ve benim gibileri yanıltan bir performans ortaya koydu Pacers. Belirgin bir starları olmasa da hemen her bölgede iş yapacak alternatifi bulunan Indiana, özellikle ilk maçta Bulls'u epey zorladı ama son iki dakikada Derrick Rose'a teslim oldukları o karşılaşma serinin de kaderini çizdi. Evindeki ilk maçı da kaybedince süpürge ucundan gözükmüştü ama bu üç maçta da Chicago'yla kora kor oynamayı bilmişlerdi. Ufak detaylarla ibre Bulls'u gösterse dahi. Dördüncü maçı almayı bu açıdan hak ediyorlardı ama Rose'un yarı sakat da olsa beşinci maçta işi bitireceği kesin gibiydi. Üçüncü çeyrek sonunda sokulmaya çalıştılarsa da Rose'un üçlük şovu fişi çekti, Indiana evine döndü.

Aslında beklenen de buydu zira özellikle ilk beşlerde Bulls, Pacers'tan bir fazlasına sahipti. Çaylak sezonundan beri beğenerek izlediğim Darren Collison, karşısında ligin en güçlü ve skorer PG'sini buldu, keza bu yıl kademe atlayan uzunlardan Roy Hibbert, enerjik ve güçlü bir isim olan Joakim Noah'la eşleşmek durumundaydı. Takımın skor gücü Danny Granger'ın karşısındaysa bence ligin underrated forvetlerinden Luol Deng vardı. Şu tabloda iyi bile iş çıkardıklarını söylemek zor değil.

Eksikler
1-Go to guy: Kritik anlarda gözünüz kapalı güveneceğiniz bir skoreriniz olmadığında play-off'ta başabaş bir maç da çıkarsanız elin oğlu gelir, galibiyeti alır gider. Danny Granger, geçen yıl All-Star olacak kadar sağlam bir skor gücü sağlıyor olabilir ama 'o adam' olmaktan hâlâ uzakta. Takımın da topu zor anlarda elinde isteyecek türden bir oyuncu mevcut değil. Pacers'ın bu adamı bir an önce bulması gerekiyor.

2-Çift sayılar: Eli ayağı düzgün bir pivot ve oyun kurucu tamam. Formda olduğunda All-Star düzeyine çıkan skorer bir forvet de tamam ama 2 ve 4 numaraları hâlâ tam anlamıyla dolu değil. Daha çok iki gibi oynayan çaylak Paul George ile ondan sadece üç cm uzun olan PF Sayko T (Ne pis bi' lakaptır bu da, anası babası da böyle diyordur eminim) iyi parçalar ama bu düzende ilk beş oynarlarsa Pacers'ın gelebileceği en yüksek nokta play-off ilk turu olacak. Son dakikada gerçekleşmeyen Josh McRoberts / OJ Mayo takası bu açıdan onlara çok şey katabilirdi ama olmadı. Grizzlies'i tekrar ikna ederlerse ne âlâ...

Draft 2011
Yukarıda bahsettiğim sorunlara bu drafttan çözüm bulmaları kolay değil. 2 numara kıtı bu drafttaki en iyi skorerlerden biri olan Jimmer Fredette 15'e kadar düşerse kenardan skor katkısı için leziz olur ancak Collison-Fredette ikilisini Premier Lig'de döndürmezler. Larry Bird yine undersized bir uzun düşünüyorsa Kansas'ın ikiz forvetlerinden uzun olanı Markeef Morris oralara kadar düşebilir. İkinci tur 12.sıradan olan draft hakkına da VCU'yu NCAA dörtlü finaline taşıyan Jamie Skeen olabilir. O da ikinci turun ikinci yarısında gitmesi beklenen undersized uzunlardan.

Gelecek Sezon
Bu takımda final ya da şampiyonluk görecek iskelet var mı derseniz yok derim ama hâlâ gelişebilecek, ilerleyebilecek potansiyele sahipler. Birkaç doğru takas ve iyi bir draftla Doğu'da fantastik dörtlünün arkasına sokulabilirler.

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

4 yorum:

Burak Eren dedi ki...

Granger'in ardından ikinci bir skor patlaması yapabilecek ismi yaratamadık. O.J Mayo'yu eğer alabilseydik durum farklı olacaktı ama o takasın gerçekleşmemesi bile aslında Pacers'ın ölü toprağını üzerinden atmak istediğinin göstergesiydi. Vogel de gelecek adına paylayan bir coach, ben umutluyum Pacers adına.

Benim gibi yılların Pacerslıları az bu ülkede :)

tuncer dedi ki...

Açıkçası bir "futbol" blogundan bu kadar derli toplu bir yazı beklemezdim, o açıdan tebrik ve teşekkür etmem gerekiyor. Televizyonlarda gösterilen her maçı izledim, doğal olarak bu eşleşmedeki ilk 3 maçı izleme şansım oldu. Şu var bir kere ilk 5'e bakalım: Darren Collison (2. sene), Paul George (çaylak), Danny Granger (6. sene ama 2. playoff), Tyler Hansbrough (2. sene), Roy Hibbert (3. sene)... Kısaca bu takımın nüvesi çok genç ve bence gelişmeye çok müsaitler. 2 ve 4'te eksik olduğunu söylüyorsun, doğrudur; ama 2-3 sene sonra Paul George şahane bir dış savunmacı, Tyler Hansbrough'un da sağlam şutör bir forvet olacağını düşünüyorum. Dediğin gibi kesinlikle go-to-guy yok bu takımda, ki playoff'ta en çok gereken o bence... Bence en büyük sürpriz bu eşleşmede Frank Vogel oldu, daha erken ama kariyeri adına sağlam bir adım atarak başladı...

CaRtMaNtR dedi ki...

sayko t'nin lakabı üniversiteden gelme. oralarda kısa olsada kalıplı bir oyuncu olduğundan ve kavga dövüşten pek çekinmediği için bu lakabı almıştı diye natırlıyorum.

pclion dedi ki...

Burak, Pacerslı görmüyorum pek ortalıkta. Reggie Miller reisten mi yadigar? :)

Tuncer hocam haklısın ama genç takımları nadasa bırakıp gelişimlerini beklemenin çoğu zaman yanlış sonuç verdiği kanısındayım NBA sisteminde. Zaten istatistikler ve kontratlar şişiyor, hamle şansı azalıyor ve düşüşe geçiliyor bir süre sonra. O yüzden mümkün olduğunca doğru parçaları sürekli eklemek lazım.

Sayko T muhabbetini draft döneminden hatırlıyorum ama tam leş lakap, adam sittin sene kurtulamaz :) Sanki kendisi de memnun değil gibisinden bir şey demişti Kaan Kural maçın birinde. Tam da emin değilim ama...