The Boat That Rocked

Uzun süredir pek sıkı bir film izleyicisi değilim, hele bu dizi çılgınlığına kendimi kaptırdığımdan beri bir şeyler izleyebildiğim boş zamanımı dizilere ayırmaya tercih ediyorum. Yaz dönemi filmler için zaman açıyor işte bizlere ara ara, bu hafta da onlardan biri oldu. Zaten takip ettiğim iki dizi var, birisi True Blood, birisi Entourage. İkisi de bu hafta yayınlanmayınca arkadaşların önerdiği bir filme el atayım dedim, 'arkadaş' da "The Boat That Rocked" dedi.

The Boat That Rocked, 60'ların İngiltere'sinde korsan radyo 'Radio Rock'ın hikayesini anlatıyor. BBC'nin günde sadece 45 dakika müzik yayını yaptığı dönemde insanların müzik ihtiyacını karşılayan korsan radyolar karşılıyor ve bunların en önemlisi Radio Rock. İngiltere nüfusunun yarısının bu radyoları dinlediği rivayet ediliyor filmde. Daha sonra hükümet tarafından radyonun yasaklanma çabalarını izliyoruz ancak bunun filmi belli bir raya oturtmak, hikayenin ilerlemesi açısından kullanıldığını söyleyebiliriz. Daha çok radyo çalışanları ve günlük hayatları etrafında giden bir film.

Birçok tanıdık oyuncu da var filmde, özellikle The I.T Crowd takipçileri Roy ve Jen'i hemen tanıyacaklardır. Ayrıca Coupling'den Steve de bir başka tanıdık yüz. Ahalinin geri kalanına şurdan bakabilirsiniz. Filmde pek gözükmese de Mark karakterine bayıldım ben. Arkadaş filmin sonunda koca koca adamlara tek cümleyle nasıl kız tavlanır dersi verdi, şöyle bir bakınca haklı da aslında. :)

Neyse efendim, böyle eğlencelik bir film işte The Boat That Rocked. 60'ların İngiltere'sinden hele müziğinden haz ediyorsanız sizi pişman etmeyecek bir film. Afişe bakın, anlayın zaten, niye anlatıyorsam...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

1 yorum:

Plastik Dikenli Kaktüs dedi ki...

Gerçekten harika bir eğlencelik film. İnsana "of keşke benim de öyle güzel bir arşivim olsa" dedirtiyor. Bir de dj olasınız geliyor ki o hiç geçmiyor :)