Süper Lig'in Popüler Yüzleri

Son dönemde dikkatimi çeken haber tiplerinden biri oldu bu 'popülerlik'. Aralık ayında en çok konuşulan medya organı, en medyatik isim gibi haberlerin kaynağının ne olduğunu araştırıyordum ki bu işin arkasında da Google'ın olduğunu bulmak zor olmadı. Yakında reçel işine de girerler diye tahmin ediyorum. Her neyse, bu popülerlik kavramını veri halinde önünüze koyabilen Google hizmetinin adı 'Google Trends'. Trends'e karşılatırmak istediğiniz isimleri girip o güne kadar dünyada ya da Türkiye'de, hangi zamanda ne kadar konuşulduğu, ne kadar haber yapıldığına kadar her türlü veriyi önünüze koyabiliyor. Bu imkanı ben de Süper Lig'in marka yüzlerini karşılaştırmak, bir tablo oluşturmak için kullanmaya karar verdim. Futbolcular, teknik direktörler ve başkanlar. Bu üç dalda en fazla konuşulan isimleri belirleyelim beraber.
 Arda Turan, Semih Şentürk, Nihat Kahveci, Mehmet Topuz, Sercan Yıldırım

İlki oyunun aslî unsurları olan futbolcular elbette. Yerliler arasında liderin kim olduğunu tahmin etmek için 'Google Trends' olmaya gerek yok hani, en göz önündeki takımlarda en büyük role sahip yerli oyuncu olan Arda Turan açık ara önde. Semih Şentürk ve Nihat Kahveci ise üç boy geriden Arda'yı takip eden futbolcular olarak öne çıkıyor. Yine transfer dönemlerinin konuşulan isimlerinden Mehmet Topuz ve Sercan Yıldırım da diğer yerli karşılaşmalarından sıyrılan oyuncular olarak öne çıkıyor. Yeşil rengin yaz transfer döneminde olay yaratan Mehmet Topuz'a ait olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ayrıntılar şurda.
 Elano, Alex De Souza, Harry Kewell, Diego Lugano, Fabian Ernst

Yabancı oyuncularda ise konu biraz daha karmaşık. Eldeki iki değişken olan zaman ve yer sonuçlarda büyük değişikliklere yol açıyor. Türkiye bazında ele alırsanız diğer yabancılardan daha önce burda alan Alex açık ara lider fakat dünya genelindeki sonuçlarda Elano önde. Haber bazında bakarsak son dönemin gözde isimleri Elano ve Kewell olarak gözüküyor, özellikle Elano'nun transfer döneminde topladığı ilgi muazzam. Tüm bunlara rağmen Alex'in en popüler yabancı yüz olduğu sonuçlardan görülüyor. Bu isimleri ise Diego Lugano ve Fabian Ernst takip ediyor. Bu aramanın detayları ise şurda.
 Frank Rijkaard, Christoph Daum, Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Thomas Doll

 Frank Rijkaard teknik direktörler arasında en fazla konuşulan isim Türkiye'de, dünya geneline bakmaya dahi gerek yok sanırım. Mustafa Denizli de uzun soluklu kariyeri ve yerli olmasının avantajıyla Türkiye içindeki tanınırlığıyla öne çıkan bir diğer isim. Bu noktada şaşırtıcı olan Christoph Daum'un bu iki ismin gerisinde kalması. Halbuki hem Rijkaard'dan daha uzun Türkiye'de çalışmış, hem de bu üç hoca arasında en fazla şampiyonluk görmüş isim. Şenol Güneş 2004 öncesi verilerinin olmamasının kurbanı biraz, Thomas Doll ise bu beş isim arasında en arkada kalanı. Arama detayları şurda.
 Adnan Polat, Aziz Yıldırım, Yıldırım Demirören, Sadri Şener, İbrahim Yazıcı

Son olarak başkanlara bakalım. Burda da yerli futbolcularda olduğu gibi sonuç aşikar aslında. Hem en uzun süre görevde bulunan hem de yaptıkları en çok konuşulan kulüp başkanı Aziz Yıldırım görüldüğü üzere. Adnan Polat iki yıllık başkanlığına rağmen Yıldırım Demirören'den daha fazla konuşulmuş görünüyor, Demirören ise Polat'ın hemen arkasında üçüncü sırada. Sadri Şener ve İbrahim Yazıcı ise epey gerilerde kalıyor sonuçlarda. Sonuçlara burdan bakabilirsiniz.

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

Alper S. dedi ki...

http://www.google.com/trends?q=galatasaray,+fenerbahce&ctab=0&geo=all&date=all&sort=0

diyorum ve susuyorum.

minecamur dedi ki...

Arda'nın açık ara populer olması doğal,diğerlerının medyatık sevgilisi yok çünkü.Arda Turan ne zaman futboluyla gündeme geldi ki bu ara.Madrıd maçını merakla bekliyorum Arda açısından.Oynamamak için bahanesi de var bakalım perşembe görücez büyük!kaptanı

Murat1905 dedi ki...

Sevgili Uğur, yayıncı kuruluş tüm maçları yayınlamadıkça figüran rolündeki Anadolu kulüpleri bu istatistiklere sadece bakarlar.

Nitekim trend yakalayan Anadolu kulüpleri oyuncuları da bu listeye isimlerinin transfer döneminde 3 büyüklerle anılmasından dolayı girmiştir.

Burada Anadolu kulüplerini küçümsediğim çıkarılmasın aksine vizyonsuz yönetimlerini eleştiriyorum. Özellikle bu kulüplerdeki futbolcuların TV'den yayınlanan maçlarda performanslarını iki katına çıkardıklarını biliyoruz bunun sonucu olarak da 3 büyüklere karşı iyi oynayıp şaşalı transferler yapan oyuncuların sayısı da bir hayli fazla. Şimdiye kadar yapılan yayın ihalelerinde 3-4 maçtan fazlasının yayınlanmasına TFF engelse ve kulüpler birliği bunu ancak yeni sonuçlanan ihalede değiştirebilmişse birçok sorunumuz var demektir. Brezilya alt ligindeki maçların tümünün canlı yayınlandığı bir ortamda Türkiye Ligindeki 'Süper' ibaresine kargalar bile gülmektedir.

Şimdi federasyon bu sınırlamayı kaldırdı ama tüm maçların zorunlu yayınlanmasını da dikte etmeliydi, böylelikle biraz da olsa düzgün yönetmeliklerle (kamera sayısı, yayın kalitesi vs.) şikelerin önüne geçilebilirdi.

Bunun dışında diğer takımların maçları beni pek ilgilendirmese de lig kalitesinin yükselmesi ve figüran kulüplerin bir popülerlik edinip hem oyuncularını daha iyi pazarlamaları hem de forma satışlarıyla gişe hasılatlarını arttırmaları için haftalık 9 maçın da canlı verilmesi gerekiyor.

Şu anda kulübümüz Digitürk Web TV üzerinden aylık 20 TL'lik bir taraftar paketi çıkarmış ki diğer maçları önemsemeyenler için özellikle kulübümüz de cddi bir ek gelir sağlıyorsa bu daha iyi bir alternatif (yoksa 80 tl'lik paketle aynı hesaba geliyor). Gönül ister ki maçlarımız GS TV'de
yayınlansın ve maçları Galatasaraylı spikerler anlatsın (kesinlikle kanalımızın mevcut spikerlerini kastetmiyorum çünkü kendileri Galatasarayımız bile diyemeyip maç anlatımlarında ve özetlerde objektif kalarak 'sarı kırmızılı ekip' diyorlar, bu açıdan bakıldığında Okay Karacan bile onlardan daha fazla Galatasaraylıdır ki maçlarımızı onun veya Ümit Aktan'ın anlatmasından haz duyarım).

Nerden girdik nereden çıktık :)

Sevgiler