CSKA Moskova 2-1 Beşiktaş || Rusya Dönüşü...

Rusya deplasmanı Beşiktaş'ın Şampiyonlar Liginde grup ikinciliği ya da üçüncülüğü mücadelesinde ciddi adaylardan biri olup olmadığını belirleyecek maçların başında geliyordu. Manchester United'a iç sahada dahi kaybetme lüksünüz vardır ama CSKA ve Wolfsburg'a gidiyorsanız ilk amacınız puan baremini korumak, rakibinizin 3 puan öne fırlamasına engel olmaktır. Dün gece bunu başaramadı Beşiktaş ancak kabus bir senaryonun da eşiğinden döndü. O son dakika golü azalan umutların devamını sağladı büyük ölçüde. Eğer Beşiktaş İstanbul'a 2-0 ile dönseydi puan eşitiği sırasında ilk bakılacak veri olan ikili averajı çok büyük bir ihtimalle CSKA'ya vermiş olacaktı. Artık fikstürün son maçı olan İnönü'deki CSKA maçında alınacak tek farklı galibiyet Beşiktaş'ın elenmesi anlamına gelmeyecek.

Bu son golün getirdiği teselli ödülüydü elbette, oynanmış 90 dakikaya bakıldığında görüntü pek de hoş olmasa gerek Beşiktaşlılar adına. Galatasaray maçında, Manchester United maçında gördüklerimizin aynısı CSKA Moskova karşısında da vardı. Pas trafiği gerçekten iyi ve yeterli Beşiktaş'ın ve atağın başlangıcı ve gelişimine bakarsanız Şampiyonlar Ligindeki herhangi bir takımdan çok daha alt düzeyde olduğunu düşünmezsiniz. Sorun topu 3. bölgeye taşımak değil zaten, sorun orda pozisyon üretmek, hatta ondan da önceye kaleye yaklaştırabilmek. Beşiktaş bu konuda o kadar zayıf gözüküyor ki gol atacakmış hissiyatını size vermiyor. Beşiktaş bir gol yiyor, sonra "Aslında Beşiktaş bir şeyler oynuyor." diyorsunuz, sonra bir tane daha yiyor ve maç bağlanıyor.

Galatasaray maçı yorumumu hatırlarsanız o maçta Beşiktaş ikinci yarının ilk 20 dakikasındaki üstün gözüken oyununa rağmen 3. bölgede eriyen ataklardan bahsetmiştim, şimdi tekrar bakınca aslında bunun sebebinin Galatasaray defansı değil Beşiktaş hücum organizasyonu kaynaklı olduğunu görüyorum. Forvetle çok ciddi bir iletişimsizlik var. Beşiktaş'ın sezon başından bu yana bulduğu gol pozisyonlarına bir göz atarsak göreceğiz ki bunların büyük çoğunluğu forvetin vuruş yapabileceği pozisyonlar değiller. Bu pozisyonlar olmadan istikrarlı bir golcü de çıkaramazsınız zaten takımdan ve zirvede tutunma şansınız sıfıra iner. Problem forvet kaynaklı da değil aslında, Milan Baros'u Beşiktaş'ta düşünüyorum da sezon boyunca toplam 10 golü geçebilir miydi acaba? Ya da gerçekten kariyer ortalamasının altında oynayan Nihat Kahveci Galatasaray'da sağ forvet oynasa hala gol atmamış durumda olur muydu? İşte bu Beşiktaş için daha korkunç bir tablo.

Beşiktaş'ın kadro yapısı baştan sonra arızalı ve bu yapıyı küçük hamlelerle düzeltme şansı hemen hemen yok gibi. Bu sene eklenen maliyetli parçalar kulübün finansal anlamda bir yenilenmeye gitmesini de güçleştiriyor. Şampiyon bir kadroyu 20 milyon euro'yu aşan bir bonservis bütçesiyle destekleyip bundan daha kötü sonuç elde etmek için ciddi kafa yormak gerekiyor. Fenerbahçe'nin ŞL çeyrek finali gören takımı 3 ayda 30 milyon euro harcayarak getirdiği durumla rekabet edecek cinsten.Gerçi üstte söylediklerimi tersine çevirecek bir hamle vardı belki. Beşiktaş'ın kalesinde Akinfeev, CSKA'nın kalesinde Rüştü olsa skor farklı olur muydu acaba? Tamam, Dzagoev PES'te ters yöne giderken uzak köşeye atılan şutlara benzer net bir vuruş çıkarmış olabilir ancak Rüştü'nün pozisyon alma denen olgudan pek haberi yok gibiydi o pozisyonda, ikinci gole ise denecek pek bir şey yok. Üstüne gelen topta ters köşe olmak bir kaleci için görülecek dip noktalardan biri olsa gerek. İlk golde sürpriz faktörü vardı diyelim hadi, ikinci pozisyonda Krasic metrelerce top sürüp topu sağına çekiyor ve şut atıyor. Vasat bir kaleci bile şu topu rahatlıkla yakalardı. Sky Sport spikerinin "That's poor poor poor keeping" demesine şaşmamak gerek.

CSKA oyunun ilk yarım saatinde gerçekten çok aktifti ve bütün pasları doğru tercihlerin doğru uygulanmış haliydi. Zenit maçında seyrettiğim CSKA'dan çok farklıydılar, orası kesin. Attıkları uzun toplar dahi birer pastı ve yüzdeli bir biçimde ön bölgedeki arkadaşlarını buluyordu. Maçın bu bölümde 2-0 olmaması Beşiktaş adına şanstı. Belki Zhirkov'u ve Vagner Love'ı kaybettiler ama hala kapasiteli bir takım CSKA. Defansları Beşiktaş ataklarını iyi karşıladı ama maçın sonlarına doğru İbrahim Kaş'ı arkaya kaçırdıkları pozisyonu Juande Ramos oyuncularına birden fazla kez izletecektir. İbrahim'in de o koşudan sonra o rahatlıkta gol vuruşunu yapması gerekiyor bir profosyonel futbolcu olarak, o gol olsa belki de son dakikaları beraberlik için oynayarak geçirebilirdi Beşiktaş.Velhasıl, tablo o kadar da iç açıcı değil iki maç sonunda. Beşiktaş'ın üçüncü maçının da Wolfsburg deplasmanı olduğunu unutmamak lazım, o maçtan ekstra bir puan çıkmazsa üç maçı '0' puanla kapatmış ve Old Trafford deplasmanı hala fikstüründe duran bir takım olabilirler. O yüzden Şampiyonlar Ligi kaderi artık Almanya'daki maça bağlı. İnönü'den çıkarılma ihtimali olan iki galibiyetin bir anlam teşkil edebilmesi için ordan beraberlikle dönülmeli...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

7 yorum:

Anonymous dedi ki...

holoŞŞŞko biraz daha iyi oynasaydı Beşiktaş maçı alabilirdi spiker dün delirtti beni :D

Anonymous dedi ki...

Mustafa Denizli'ye nasıl olurda hoca diyorlar anlayamıyorum.Fener'in şampiyonluğu o sene nasıl olduğunu herkes biliyor.A.Gücü gelip Ali Sami Yen'de bizi yeniyor.Sonradan çıktı zaten para aldıkları.Mustafa şampiyon yaptı oluyor.Geçen sene Beşiktaş'ın şampiyonluğu ortada.Ertuğrul Sağlam kalsa oda şampiyon yapardı.Ortada ne G.Saray ne de F.Bahçe vardı.Bıraksınlar bu kurt hoca havalarını bi gram futbol bilgisi yok.

Saygılar
Anıl Altuntaş

07GENÇLİK dedi ki...

TABİ MACIN BASINDA ŞUDA VARDI İKİZLER VAR EKRANDA VALERİ BENUTSZKİ DİĞERİ ALEKSİ İŞTE TOPA HAREKETLENEN VASİLİ DEDİ SİNİRLERM TAVAN YAPTI LÜTFEN BİRİSİ BU ADAMA MAÇ ANLATTIRMASIN YAA.BU ARADA BEŞİKTAŞ IN ARTIK BISEYLER YAPMASI LAZIM.

Emre Bozkurt dedi ki...

Yazık beşiktaşa.. Maçı izlerken içim geçmiş uyuyodum nerdeyse o kadar sıkıcıydı maç..

Anonymous dedi ki...

Beşiktaşın hali beli etme bulma dünyası denizli gibi ruhsuz rüştü gibi onursuz insanlar oldugu sürece o takımın başı yerden kalkmaz adam zaten sezon başı kaçmayı düşündü fakat kimse kayile almadı yazık bu taraftara bir galatasaraylı olarak üzülüyorum onlar halla A2 de oyuncu çıkartıcaz diye yaşı büyük adamlar oynatsınlar belki olur......

Anonymous dedi ki...

Degerli arkadaşlar bu sayfayı hazırlayana yazıyorum bu maçı bırakta sen neen kartal galatasaray A2 MAÇINI yorumlamıyorsun ben yardımcı olayım sana o övügün büyük futbolcularla ilgili birkaç şey yazayım merak etme bizdede öyle ruhsuz insanlar yetişiyor gelelim maça önce kartal sporun büyün futbolcularını ve teknik heyeti kutlarım neden dersen 91 93 ogumlu çocuklarla çıktılar ve helal olsun iyi direniler tabi iki adamı sakatlayan caner ve anılıda unutmadım anık çocugun kolunu kırı bire utanmadan maçtan sonra sevindi galibiyete caner güçü bitti o başka havalarla sakatlaı hadi o gidip özür diledi ama çocuk ışarda kaldı yukaran inenler için bir iki sözüm var alparesalan hariç ötekileren hiç birşey olmaz serdar caner birisi asena birisi tanyeli mesadan masaya dolaştılar yani sahanın neresi boş nere inlenirim onu araştırılar emre ona keza öyle maşın kahramanlarnı söyleyeyim sinan kırmızı görene kadar ikinci sarıa hoca haksızı murat .alparsalan cumhur ceme birşeyler yapmak istei elinen geleni yaptı geri kalanlar senin met ettigin gibi degiller bunu bil ve hoca lala bu beceriksizleri karoa tutuyor bunu kimse anlamış degil ha buda türübündeki insanların tepkisi buraan gene kartalı kutluyorum sakatlanan çocuklara acil şifalar diliyorum lütfen her maçın yorumunu yap.......

aamet jr. dedi ki...

O değil de İsmail kartal vuruşu yaparken yakalanmış objektife :)