Looking for Eric

Film Ekimi kapsamında Türkiye'deki galasını yaptı bu akşam Looking for Eric, ilginç çeviri ismiyle "Hayata Çalım At!". İlk gününde bilet almaya çalışıp bulamadığım, sonra dayanamayıp evde izlediğim bir filmdi aslında Looking for Eric ama sinemada gerçekten de bir başka. Filmi Lost izliyormuşçasına izlemiyorsanız ikinci kez sinemada tekrar izlemenin de ilginç bir tarafı var aslında. Kaçırdığınız birçok noktayı görüp filmi kafanızda daha iyi oturtabiliyorsunuz. Looking for Eric de beklentileri boşa çıkarmayınca keyifli bir akşam geçirdim Taksim Emek sinemasında.
Bundan sonrasında işin içine biraz spoiler karışabilir, o yüzden filmi bekleyip sinemada izleme niyetinde olanların birinci paragrafla yetinmelerini tavsiye ederim. Film depresyondaki orta yaşlı bir adamın hikayesini anlatıyor. Postacı olan Eric hayatının aşkı Lily'yle yıllar önce ayrılmış, ikinci eşinden kalan iki üvey çocuğuyla beraber yaşamaktadır ve intiharı dahi düşünmektedir. En son mutlu olduğu anı Eric Cantona'yı Manchester United formasıyla izlemek olarak hatırlayan Eric, hayata tutunmak için de Eric Cantona'nın hayalini görmektedir. Eric Cantona'nın tavsiyeleriyle hayatını düzene sokmaya başlayan Eric, bir yandan ilk eşi Lily ile arasını düzeltmeye çalışırken bir yandan da hayatın getirdiği zorlukları aşmaya çalışıyor. Bolca Eric Cantona görüntüsü eşliğinde elbette. Eric Cantona'nın Manchester United formasıyla yaptıkları perdeye yansıdıkça anlamsız bir gurur duydum nedense, o golleri ben atmış, o efsane asisti ben yapmışçasına sevindim. Büyük adam gerçekten Cantona.

Film anlayabileceğiniz gibi net bir futbol filmi değil ama hayatın içinden bir hikayeyi bir futbolcu üzerinden anlatabilmesi önemli. Film içindeki Manchester United-FC United göndermesi, Eric ve Cantona'nın aslında taraftar ve futbolcu figürlerini ve bu iki tarafın düşünce sistematiğini yansıtan diyalogları filmi fazlasıyla izlenir kılıyor bir kere. Sen git plajda oyna lafı bile yeter gerçi. Bir futbolseverseniz bu açıdan fazlasıyla tatmin olacaksınız, bu kesin. Eric Cantona'nın da hakkını vermek gerek bu noktada, hiç zorlanmadan rolünün altından kalkmayı başarmış. Kendini oynaması belki kolaylık sağlamış olabilir ama Cantona'yı bir aktör oynasa bu kadar iyi bir performans görür müydük diye düşünmedim değil, bu da o yapmacık tavırla oyunculuk yeteneğinin arasındaki ince çizgiyi belirliyor. Cantona sınavı fazlasıyla geçiyor oyunculuk tarafında da.

Filmin 'Film Ekimi' çerçevesinde malesef başka gösterimi yok, Türkiye'ye ne zaman geleceği konusunda da bir bilgi yok henüz. İnternette filmin DVD-Rip versiyonu dolaşıyor bir süredir, izlemek isteyenler ona göz atabilir ancak girişte de dediğim gibi sinemada da kesinlikle izlemeniz gereken filmlerden birisi Looking for Eric. Hatta gaza gelirsem film geldiğinde tekrar bir uğrayabilirim sinemaya. Çıkışında "Hurray Cantona!" diyebilmek için...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

0 yorum: