Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Kayıp Milyonları

UEFA’nın Temmuz sonu, Ağustos başı gibi bir önceki sezonun Avrupa Kupaları gelirlerini açıklaması adettendir ama bugün açıklanan raporun yankısı Türkiye’de sert oldu. 2011/12 sezonu verilerine bakarak Galatasaray’ın 33-34 milyon Avro civarında bir gelir elde etmesini bekleyenler şoka uğradı. Galatasaray’ın 9 milyon Avro'su neredeydi? Sadece Galatasaray değil, Fenerbahçe de bu sezonun mağdurlarından… Aynı şekilde 15 milyon Avro kazanması gereken Fenerbahçe neden Türkiye’den tek başına katılıp yarı final oynadığı Avrupa Ligi’nde beklenenden 4 milyon Avro az kazanmıştı?
Şampiyonlar Ligi üzerinden gidersek UEFA’nın galibiyet, beraberlik ve ayakbastı primleri, grupların ardından da tur bonuslarında bir değişikliğe gitmediği de aşikarken Galatasaray’ın beklenenin çok altında kalmasının tek sebebi kalıyor, Market-Pool. Bilmeyenler için kısaca bu meşhur Market-Pool nedir dersek ilgili ülkenin TV ve reklam gelirlerinin kulübe aktarıldığı havuz diyebiliriz. Tek takımla katılım sağlandığında bu havuz tek başına o takımın olurken, iki takım giderse şampiyona yüzde 55, ikinciye yüzde 45 gibi çeşitli kombinasyonlarla bölüştürülüyor.
Peki başa dönersek 2011/12 sezonunda Trabzonspor’un tek başına aldığı Market-Pool havuzu 12 milyon 850 bin Avro iken Galatasaray’ın bir sezon sonra, üstelik çeyrek finale kadar yükselmişken aldığı havuzun 5 milyon 280 bin Avro'ya kadar gerileyişinin arkasında ne var? Bu sorunun cevabı son 10 yılın Türkiye Market-Pool havuzu grafiğinde ve geçtiğimiz sene yenilenen TV anlaşmasında saklı…
UEFA’nın resmi internet sitesinde Nisan 2012’de yayınlanan Türkiye özelinde Avrupa kupaları TV anlaşmasının 2012-2015 dönemi için Doğan Grubu, NTV ve Star TV’yi kapsayan konsorsiyumla anlaşıldığı yönünde bir haber yayınlandı. Geçmişe gittiğimizde yine aynı şekilde 2009-2012, 2006-2009, 2003-2006 gibi üçer yıllık dönemlerle bu anlaşmaların imzalandığını görüyoruz. İlk grafiğimizde de gördüğümüz üzere Market-Pool payları da bu TV anlaşmalarına paralel olarak üçer yıllık periyotlarla değişiklik gösteriyor. 2009-2012 döneminin son sezonu olan 2011/12 sezonuna ait son gelir 12 milyon 850 bin Avro iken bu gelirin normal şartlarda artması ya da en kötü ihtimalle aynı seviyede kalmasını öngörüyorduk. Fakat kazın ayağı hiç de öyle olmadı.

Yeni anlaşmanın detayları elbette açıklanmadı ancak kulüplere aktarılan paranın düşüklüğünden anlaşılıyor ki Türkiye takımlarının Avrupa kupaları TV gelirleri tarihin en düşük seviyelerinden birine gerilemiş durumda. Bunda bu anlaşmanın Nisan 2012’de yapılması ve Fenerbahçe’nin o sezon Avrupa kupalarından men edilmesinin de etkisiyle argo tabirle ‘malın değerinin’ düştüğü öngörüsü üzerinden fiyatın düşük kalması varsayımında bulunmak kahinlik olmayacaktır. İşte bu noktada konunun muhataplarına bazı sorular sormamız gerekiyor.
1- Türkiye takımlarının Avrupa Kupası maçlarının yayınlanma değerinin neredeyse yüzde 60 değer kaybetmesinden kamuoyunun haberi neden yok? Kulüplere bu bildirim neden yapılmadı ya da yapıldıysa bu spor kamuoyuna yansımadı?
2- Bu kulüplerin hisselerine borsada yatırım yapan yatırımcılar Şampiyonlar Ligi veya Avrupa Ligi gelirlerini de mali tabloda TV gelirlerinin yüzde 60 gelir kaybına uğrayacağını bilerek mi yatırım yapmıştır?
3- Şampiyonlar Ligi maçlarının bir kısmının şifreli, bir kısmının şifresiz yayınlanmasının Şampiyonlar Ligi Market-Pool havuzunun Avrupa Ligi havuzunun gerisinde kalmasında payı nedir?
4- Gerileme döneminde olduğu iddia edilen İtalya Serie A’nın gelirleri zirve düzeyde artış gösterirken Avrupa’nın en büyük 6. futbol ekonomisi iddiasındaki Türkiye’nin UEFA yayın havuzundaki payının yüzde 4’lere doğru ilerlerken yüzde 1,3’e kadar gerilemesinin nasıl yorumlanması gerekmektedir?
5- TFF’nin düzenlediği yayın ihalelerinde elde edilen bedeller kamuoyuna açıklanırken neden Avrupa kupaları için benzer bir yol izlenmiyor?
6- 2012/13 sezonuna yansıyan düşük Market-Pool havuzu, 2013/14 ve 2014/15 sezonunda da mı tahmin edildiği üzere yine son 10 yılın en düşük seviyesinde kalacaktır?
Başta bu sorular olmak üzere konuya dair her türlü düzeltmeye, aydınlatmaya konuyu merak eden spor kamuoyu gibi bu yazının yazarı da açıktır.
Kaynaklar

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

0 yorum: