Sezon Önü: Galatasaray 2013/14


Oldukça zorlu bir dönemin ardından Fatih Terim yönetiminde iki sezon üst üste şampiyon olan Galatasaray, yüzünü tekrar Avrupa'ya çevirse de bu amacı uğruna vazgeçemeyeceği bir unvan var: Şampiyonluk...

Geçmiş ve geride kalanlar çabuk unutuluyor olabilir ancak kat edilen mesafeyi görmek adına arkaya dönüp bir bakmakta her daim fayda var. Son haftalara sıkışmış birkaç prestij galibiyetiyle kendini anca sekizinciliğe atabilmiş, kimlik bunalımı yaşayan bir enkazdan çifte şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi çeyrek finalistliğine… Özellikle ilk sene bir Galatasaray politikacısı edasıyla hem saha içini hem de kısır yönetim çekişmelerini hakkıyla yöneten Fatih Terim, artık saha içindeki gücünü herkese ispatlamış durumda ve Euro 2008 döneminde sıkça kullandığı tabiriyle “kendilerini hatırlatmayı” bu kez uluslararası alana, Şampiyonlar Ligi’ne taşıma amacında. 6 sene aranın ardından ilk kez çıkılan Şampiyonlar Ligi sahnesinde göz alıcı bir başlangıç yapıldı ancak esas amaç kalıcı olmak ve bunun yolu da doğrudan lig şampiyonluğuna ambargo koymaktan geçiyor. Camianın arzusu da artık yeni bir hegemonyanın tahtalarına son çivileri çakmak ve yeniden Avrupa’ya yelken açmak… Bu uğurda 3.Fatih Terim döneminin 3.şampiyonluğu olmazsa olmaz.
Teknik adam: Fatih Terim
Teknik direktör Fatih Terim, belki geçen yıl bazı maçlarda geçmişindeki sinirli kimliğinden izler taşıyan bazı çıkışlar yapsa da yeni dönemde artık onun çok daha olgun ve bilge bir tavırla işe koyulduğunu söylemek mümkün. Taktiksel olarak da çok daha esnek bir görüntü çizen Terim, yönetimin kendi tercihlerinden ziyade daha popüler ve göz alıcı oyuncu transferlerine yönelmesine karşın parmak ısırtacak bir saha içi yönetimi göstererek geçen sezonun ortasında yepyeni bir taktiksel yapı kurarak şampiyonluğun gelmesini sağlamıştı. Fatih hoca için bu sezonki hedef 4-3-1-2 olarak özetleyebileceğimiz diziliş ve kullanılan oyunculardan kaynaklı eksiklikleri en aza indirmek ve birden fazla kulvarda zorlu hedeflerde sapmaya uğramadan yürümek. Bunu yapabilecek birikim, tecrübe ve beceriye sahip olduğunu söylemeye gerek bile yok.
Transferler
Galatasaray’da transferin kısa bir özetini geçecek olsak 6+0+4=0 formülüyle bunu yapabiliriz gibi… Özellikle kanat bölgesinde kullanılabilecek üst düzey bir yıldız arzulayan yönetim yeni kuralın kulüplerin yoğun isteğe karşın değişmemesi üzerine bu stratejiden geri adım attığını gördük. Ocak ayındaki gelişi Drogba transferi ihtimalinin ortaya çıkışıyla birlikte bu yaza ertelenen Chedjou’nun Semih Kaya’nın yeni partneri olması bekleniyor fakat hazırlık döneminde oynadığı maçlar ücretiyle birlikte üstüne yapıştırılan ‘kesin çözüm’ etiketini epey sorgulattı.
Eğer iki senedir kiralık olarak takımda forma giyen Felipe Melo’nun bonservisiyle kadroya katılışını saymazsak ilk 11’e yönelik başka bir takviye yapılmazken, kulübeye kiradan dönen Ceyhun Gülselam, Sivasspor’un tecrübeli ismi Erman Kılıç gibi ekler yapıldı. Hakan Balta, Gökhan Zan, Engin Baytar gibi isimlerle de sözleşme yenileyen Galatasaray’da transferin şişman kadını henüz sahneye çıkmamış gibi. Fatih Terim’in Arda Turan deklarasyonu ve Sporting’in genç yıldız adayı Bruma ilgisini doğrulaması önümüzdeki günleri gelişmelere açık bırakıyor. Bu ihtimallerin biri bile Galatasaray’ın geleceğini ve bu seneki transfer notunu fazlasıyla değiştirebilir.
Kilit Transfer: Aurelien Chedjou
Lille’den gelen Aurelien Chedjou, Tomas Ujfalusi’nin yaklaşık bir yıl önce geçirdiği sakatlığın ardından oluşan boşluğu doldurması planlanan oyuncu. Son dönem performansına bakılırsa hakkaniyetli sayılabilecek, 6.3 milyon avroluk bir bonservis bedeli karşılığında Galatasaraylı olan Kamerun milli stoper sezon önü performansıyla beklentileri karşılamakta güçlük çektiyse de bunu telafi edecek zamana ve fırsata sahip. Öte yandan transferin önümüzdeki günlerde alacağı yön, Chedjou’yu bu transfer döneminin başrolünden figüranına da dönüştürebilme potansiyeli taşıyor.
Çıkış Yapabilecek Oyuncu: Wesley Sneijder
Çıkış yapabilecek oyuncu kategorisinde bu düzeyde bi r süperstarı anmak garip olabilir fakat Galatasaray’ın büyük ölçüde oturmuş kadro yapısı içerisinde geçen sezon performansının üzerine en fazla çıkabilecek oyuncuların başında Wesley Sneijder geliyor. İyi bir kamp dönemi geçirdiği hazırlık maçlarında ortaya koyduğu performanslardan da büyük ölçüde anlaşılıyor. Inter’deki son iki sezonunda sekteye uğradığı maç istikrarına tekrar kavuşan ve kendisini oyununa tam anlamıyla veren bir Sneijder’ın yakalayacağı çıkış sadece Türkiye’de değil, başta Hollanda olmak üzere tüm Avrupa’da ses getirebilir.
Takımın Artıları              
Takımın ‘kazanan’ kimyası artık oturmuş durumda ve rakip kim olura olsun zorlu maçlarda ortaya konan başarılı performanslar Galatasaray’ın belki de en büyük artısı. Takımda gereken anda öne çıkmayı ve zafer yoluna girmeyi bilen bir oyuncu topluluğu var ve bu üçüncü sezonla birlikte artık bir alışkanlık haline dönüşmeye de çok yakın. Bireysel kalite ve takım oyunu açısından kat edilecek mesafe bir yana, uluslararası alandaki performansları da kapsayan bu kimlik Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray’ın en büyük kazanımı.
Anahtar Oyuncu: Felipe Melo
Galatasaray takımında Selçuk İnan’ın yeri belki herkesten farklı olabilir ancak sezon içindeki inişli çıkışlı performansları takımı doğrudan etkileyen en kilit isim Felipe Melo. Kadrodaki konumuyla da vazgeçilmezliği pekişen, biraz savsakladığında Galatasaray orta sahasının etkinliğini düşüren Brezilyalı, bonservisinin Galatasaray’da olduğu ilk sezonunda bu kez ‘kalıp kalmama stresi’ olmadan motivasyonu diri tutmayı başarabilecek mi, sarı-kırmızılıları bekleyen en önemli soru işareti bu. Geçen sezona göre daha iyi bir hazırlık dönemi geçiren 30 yaşındaki Melo, merak edilen performansıyla Galatasaray futbol takımının anahtarını da boynunda taşıyor.
Takımın Eksileri

Takımın en büyük eksiği şimdilik 6+0+4 kuralına anlamsız bir şekilde hazırlıksız yakalanılması ve bu sebeple rotasyon elemanı olarak değerlendirilen Nordin Amrabat, Dany Neunkeu gibi oyuncuları kulübede tutma olanağını yitirmesi. Kulübede yaşanan bu zayıflama, sol bek, orta saha gibi performansı kırılganlık yaşayabilecek mevkiler için de sorun teşkil edebilir. Şampiyonlar Ligi’nde kağıt üstünde böyle bir sorun yok gözüküyor ancak bu rotasyon oyuncularının nasıl formda kalacağı, nasıl kupa 1’e hazır olacağı başta Fatih Terim olmak üzere Galatasaraylıların endişe taşıdığı bir konu. Geçen sezonun üstüne koyarak devam etme yolunda bu yapılanma hatası sarı-kırmızılıları sekteye uğratabilir gibi görünüyor. Elbette yerli kontenjanını kökten rahatlatacak radikal bir çözüm bulunmazsa! 

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

0 yorum: