Ankaragücü'nün Vassell Macerası

Darius Vassell'in Ankaragücü'ne geleceği söylentisi çıktığından beri takipteydik ama Davids-Kocaelispor gibi örnekleri göz önünde bulundurarak fazlaca değinmemiştik blogda. Resmi imzalar atıldığına göre Süper Lig kulüplerinin transfer politikalarına takmış birisi olarak iki kelam edelim biz de.

Öncelikle şunu söyleyelim, Vassell öyle ya da böyle son sezonuna kadar Premier Lig'de düzenli şans bulan, İngiltere milli takım havuzunda yer alan, kariyerli bir forvet. Böyle bir oyuncunun transferi takdir ve tebrik edilmeli. Vassell'i getirmek önemli iş ama bu kariyerde bir oyuncuyu getiriyorsanız arkasını doldurmanız daha da önemli, yoksa bu transferin size iki-üç gün spor gündeminde kalmaktan başka getirisi olmaz.

Ankaragücü bu ligin en köklü ekiplerinden biri ve sanırım üç büyüklerden sonra en fazla zirve ligde tutunmuş takımlar. Hatrı sayılır bir taraftar kitleleri var ancak kendimi bildim bileli en kötü yönetilen kulüplerden biridir aynı zamanda. Her sene nereden bulduklarını anlamadığım bir ton yabancı getirilir Ankaragücü'ne, yanına ligin gözden düşmüş, kaşar futbolcularını ekleyip amaçsızca ligde mücadele ederler ligde. Özellikle son senelerde düşme hattının hemen üstünde dolanan bir takım hüvviyetindeler ve kadro istikrarı sıfır. Darius Vassell böyle bir yapıya transfer olmuş durumda.

Darius Vassell demişken bir konuya da açıklık getirmek gerek. Darius Vassell hiçbir zaman her iki maçta bir gol atan, sezonda 15-20 lig golü atan bir forvet oyuncusu olmadı, buna İngiltere milli takımına düzenli olarak seçildiği dönem de dahil. Gol performansı bakımından en başarılı sezonu Aston Villa formasıyla attığı 12 gol attığı 2001/02 sezonu. Bunun dışında 10 gol barajını geçtiği bir sezon yok. Klasik Türk yönetici mantığıyla "Parasını verdik, oynasın, her maç hattrick yapsın." denilecekse şimdiden geçmiş olsun, 6 ay sonra mahkemelik olarak ayrılır yollar Vassell'le.

Vassell'i almadan önce eli ayağı düzgün bir iskelet yaratılmalıydı, daha doğrusu senelerdir işin kolayına kaçıp devamlılığı olmayan kadrolarla çalıştıktan sonra pat diye kulübün transfer bütçesinin tamamını yine günlük bir popülizm uğruna bir oyuncuya yatırmamak. Madem bu kadar iyi bütçeniz var, her geçen sene daha iyiye gidecek, üstüne koyacak bir takım oluşturmalısınız öncelikle. Öyle çok uzaklara da gitmeye yok bir transfer politikası oluşturmak için, daha 6 ay önce karşılığını fazlasıyla aldığınız, örnek bir transfer var önünüzde, Gökhan Emreciksin.

Gökhan'ı Boluspor'da parlamışken 200 milyar gibi çok cüzi bir bedelle transfer edip bir sezon oynattıktan sonra 1.5 milyon euro gibi bir bedele satmışsınız, oynadığı süre içinde de takımın en verimli oyuncusu olmuş. Siz bu paranın yarısına Gökhan kalitesinde üç oyuncu kazandırabilirsiniz takıma, doğru düzgün bir araştırmayla. Kadronuzun da bir devamlılığı olur, 35 yaşın üstündeki NBA oyuncuları mantığıyla o kulüpten o kulübe atlayan, aşina olduğumuz isimleri dışında futbolla alakaları kalmayan oyunculara mahkum olmazsınız. Darius Vassell'i transfer ettiğinizde de onunla beraber yükselecek adamlarınız olur. Bugünkü Ankaragücü yapısında ise böyle bir oyuncu yok. Şu takımın en iyi yerli oyuncuları Semavi Özgür ve Cihan Haspolatlı, Vassell'in yanına gönül rahatlığıyla yazabileceğiniz, performansından emin olduğunuz bir yabancı oyuncunuz bile yok. Hal böyleyken bence bu projenin başarılı olma şansı da yok. Yöneticilerin "Parasını bastırdık, 100.yılda oyuncu getirdik." diyebilmek için yaptıkları bir transferden fazlası olmalıydı bu, ne yazık ki pek öyle durmuyor. Yanılan biz oluruz inşallah...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

8 yorum:

Spooky dedi ki...

cemal aydın'ın gitmesi yarayacak ankaragücü'ne. ben hikmet karaman'ı iyi teknik direktör olarak görürüm. çok iddialıymış bu sene genç oyuncular bulmuş, kısıtlıymış bütçeleri ama iyi takım olacaklarmış.

can yaman dedi ki...

vassell'e yıllık ne kadar önerdiler acaba?

vassell, hem güçlü hem hızlı hem de zeki olabilen nadir topçulardan biri. son vuruşları yeterince iyi olmasa da sezgileriyle karambolden gol atar, defans az kişiyle yakalandığında hemen kalenin önünde biter gol atar, fena kafa da vurmaz iyi ortalarda gol atar,...
yani bildiğimiz istikrarsız ankaragücünde oynayamacak kadar iyi bir futbolcudur. fakat, sakatlık problemi vardır, bugün premier lig yerine ankaragücünde olmasının en önemli nedenidi budur vassellin. tabii ki geçen sene mark hughes onu yeterince kullanmaması da ingilteredeki piyasasını düşürmüştür.

keşke galatasaraya gelseydi, yarın gidip formasını alsaydım.:(

arif dedi ki...

evet abi yorumlarının bir çoğunda haklısın.Bana göre vasell takımda oynasın diye transfer edilmiş bir oyuncu değildir.Sadece yıllardır durgun olan Ankaragücü taraftarlarını harekete geçirmek,onları 100.yıl havsına sokmak için yapılmış bir transferdir.
Geçtiğimiz sezon Ankaragücünün ankaradaki 13 maçına gittim.Özellikle Hikmet Karaman ve Cengiz topel in gelmesinden sonra Ankaragücü takımı çok iyi bir hava yakaladı.ve ligde kalmayı başardı.
Mehmet yılmaz,denigris,ibrahim ege,bouzid gitti.Yerlerine ise doğru düzgün bi isim gelmedi.
Sana katılmadığım nokta ise eniyi yerli oyuncuları semavi ve cihan demişsin.Abi tamam Semavi neysede bu cihan neyin nesi Galatsaray dayken bana saç baş yoldurtan bu adam bu kez Ankarada da karşıma çıktı.:D
Bu cihan yerine Barbaros yada Elyesa süme yi yazabilirdin.
ama güzel bi yazı olmuş emeğine sağlık.Saygılarımla
Arif

pclion dedi ki...

Tamam, Cihan'a kıyak geçtim biraz, kabul ediyorum. :) Yine de çok yetersiz bir yerli rotasyonu var Ankaragücü'nün, anlatmak istediğim bu esasen...

arif dedi ki...

Ankaragücünde bunun yanı sıra kurumsallaşma anlamında önemli gelişmeler de yaşanmıyor değil.
Kombineler pazartesi günü satışa çıkıyor.Bu sene ilk defa rakip takım taraftarlarına ayrılan saatli kale arkasına da kombine kart çıkarmayı düşünüyor yönetim.Birde kulübe bağlı bir Ankaragücü store açılacak Karum iş merkezinde.Galatsaray store ve kartal yuvasının yanında açılmasıda cabası.

tanjue dedi ki...

@can yaman

Maaşallah her türlü gol atar demişsin Vassel'e de maksimum gol sayısı olan sezon 12 ilginç bir tezat olmuş:)

Bir de ben Vassel'in Jaba'yla çok benzer bir tarzı olduğunu düşünüyorum,bu açıdan da bence gereksiz bir transfer bence. Bu ligde de Jaba'dan daha fazlasını veremeyeceğine eminim. Bunu söylerken, buraya gelirken futbolu değil parayı ön planda tuttuğunu ,konsantrasyon sıkıntısı yaşayacağını ve Jaba'nın ligimizi çok iyi tanıdığını düşünerek söylüyorum. Bence Jaba'ları varken Cadiz'e giden tristan tarzı bir ismi getirebilseler çok daha iyi bir ikili yakalayabilirlerdi. Tabi benim önceliğim asla kariyerli bir oyuncu özellikle de kariyerli bir forvet asla olmazdı orası ayrı.

can yaman dedi ki...

tanjue,

İstatistiksel olarak golcü bir isim gibi görünmese de ben Vassell'i her zaman için üst düzey bir golcü olarak görmüşümdür. Ligimizin gol kralı Baros'un premier lig gol sayılarına bakarsak benzer rakamlarla karşılaşabiliriz.

Manchester City'nin 2007-2008 sezonundaki anlamsız transferleri yüzünden forvet rotasyonuna girmekte zorlanıyordu. Geçen sezon ise kendisini istemeyen Mark Hughes takımın başına geçip, Arap sermayesini kullanmaya başlayınca Vassell'e yol gözüktü.

Neyse, umarım 3 ay sonra İngiltere'ye kaçmaz, devre arasını bekler:)

halk dedi ki...

11 kişilik cehennem gibi manchester city forvet rotasyonunda kalmaktansa, ankaragücü'nün reklam yüzü olmayı kabul etmek vassel açısından doğru bir seçim.olur ya sivas'a falan geçer oradan.:)