Euro 2008'in Rol Oyuncuları: Sionko, Postiga & Ramazan

Bizim de yer aldığımız ve unutulmaz maçlar ve anılarla ayrıldığımız bir turnuvaydı Euro 2008 ve oyuncular için vizyona çıkma, Fatih Terim'in tabiriyle 'kendilerini hatırlatma' fırsatıydı. Bu fırsatı iyi kullananlar ve transfer piyasasındaki değerlerini katlayanlar oldu. 27 yaşına kadar Rusya dışına çıkmamış Andrei Arshavin Arsenal'e transfer oldu, takım arkadaşı Roman Pavluchenko da Arsenal'in ezeli rakibi Tottenham'a. Zhirkov ise bu transfer döeminde Chelsea'ye geçti. Bu tip ışıltılı isimlerin yanında ortaya koydukları özellikleriyle Arshavin ve arkadaşları kadar olmasa da kendilerini gösterebilmiş başka oyuncular vardı ve bu oyuncular Türkiye'ye getirilmesi o kadar zor isimler değil. Turnuvanın sıcaklığıyla fiyatları o dönem artmış olabilirdi ama çift haneli sezonu geride bıraktığımıza göre yetenekleri ve oynayabilecekleri oyun az çok belli olan bu oyuncuları hatırlayalım istedim. Belki kulüplerimiz menejerlerin hazırlattığı klipleri değil de Dünyanın gözü önünde oynanmış bir turnuvayı referans alırlar.

Bugün ele alacağımız isimlere Çek Cumhuriyeti'nden Libor Sionko ile başlayalım. Türkiye'yle aynı grupta yer alması sebebiyle daha bir alıcı gözle izlediğimiz takımlardan biriydi Çek Cumhuriyeti ve 77 doğumlu Sionko Çek Cumhuriyeti'nin en verimli oyuncularından biriydi. Sağ kanatta etkili bir oyun çıkarmıştı ve ileri uçta oynayan merkez forvet Koller'i soldaki Plasil'le beraber iyi beslemişlerdi. Bizle oynadıkları ve 2-0 öne geçtikten sonra 3-2 kaybettikleri maç olmasa kendilerini daha fazla gösterme şansları bulabileceklerdi ama futbol bizden yanaydı ve bir maçın 90 dakika olduğunu o turnuvada birden fazla kez ispatlayan takımdık. Çek Cumhuriyeti de kurbanlardan biriydi. Yine de kendilerini gösteren oyuncular iyi transferler gerçekleştirdiler.

Az önce değindiğimiz Plasil bu transfer döneminde 3 milyon euro karşılığında Osasuna'dan Bordeaux'ya geçti. Keza bir başka rol oyuncusu diyebileceğimiz Sverkos devre arasında transfer olduğu Sochaux'da 9 gol attı ve bonservisine 2.5 milyon euro ödeyen kulübünü mahçup etmedi. Kadroda yer bulan bir diğer oyuncu olan Kadlec, Sparta Prag'dan 2.5 milyon euro karşılığında Leverkusen'e transfer oldu ve sezon boyunca genelde ilk 11'de forma giymeyi başardı. Hatta gösteremeyenler de diyelim zira Milan Baros o turnuvada beklediği şansı bulamadıktan sonra Galatasaray'a transfer oldu. Eğer forvet hattında oynayan ve gol atan bir Baros olsaydı belki de piyasası çok daha yukarı çıkacaktı ve Türkiye'ye gelmeyecekti.

Sionko diyorduk. Sionko da en az bu saydığımız oyuncular kadar başarılı bir iş çıkarmıştı ama onun piyasasını fazla yükseltememisinin sebebi biraz da yaşıydı. 77 doğumlu Sionko şu anda 32 yaşında ve bundan sonra bizim ligimizden daha üst bir lige atlaması gerçekten zor. Kariyeri boyunca bosmandan sıkça faydalanarak transfer yapmış bir oyuncu olan Sionko iyi bir teklifle gidilirse baş altı takımlarımıza gelebilecek oyunculardan birisi. 2-3 sene daha rahatlıkla ligimizde oynayabilecek düzeyde ve Kopenhag'da Avrupa kupalarında da sıkça şans buldu. Bence düşünülmesi gereken bir oyuncu, kariyerinin son döneminde gelmeye ikna edilebilirse.

Bizim grubumuzda yer alan bir diğer ekip Portekiz'in Euro 2008'deki forvetlerindendi Helder Postiga ancak Postiga önerim gösterdiği iyi performanstan değil aksine kariyerindeki düşüşten kaynaklanıyor. Tottenham'a 10 milyon euro'ya yakın bir bonservis bedeliyle transfer olduktan sonra serbest düşüşe geçen, potansiyelini bir türlü sahaya yansıtamayan bir oyuncu görünümünde Helder Postiga. Tottenham sonrası tekrar Porto'ya dönmüş, ardından cüzi ücretler karşılığı Saint-Etienne ve Pana'ya kiralanmıştı. Bu takımlar bonservisini almak istemedi ancak o Portekiz'in dar forvet rotasyonunun da etkisiyle Euro 2008 kadrosunda kendine yer bulmuştu. Euro 2008'de iki maçta forma bulan Postiga, çeyrek final maçında Almanya'ya karşı bir gol atınca tekrar hatırlattı kendini.

İşte bunun gazına gelen Sporting Lizbon da o yaz paraya kıyıp kendisini 2.5 milyon euro bonservisle transfer etti. Sonuç yine hayal kırıklığı oldu. Portekiz liginde 21 maçta atılan sadece 5 gol. Artık gelecek vadeden oyuncu sınıfına da girmekten uzak olan Postiga 27 yaşını doldurmak üzere. Yediği kazıktan canı yanmış bir Sporting ödedikleri bonservisin bir kısmını kurtarmak isteyebilir ya da daha düşük bir ücrete kiralık vermeyi kabul edebilir. Aldığı yıllık ücret ne kadar, bilmiyorum ama Darius Vassell gibi bir oyuncuyu Türkiye'ye getirebilen bir Ankaragücü varken forvet arayan diğer ekiplerimiz için karşılanmayacak bir ücret olduğunu sanmıyorum. Portekiz'de pek yüksek ücretler ödenmez oyunculara, bizde ortalama oyuncuların aldığı ücretleri orda yıldız oyunculara veriyorlar. Dediğim gibi, olmayacak transfer değil. Postiga pek uzak bir oyuncu değil Türkiye'ye, hele ki Yunan ligini denemişken.

Euro 2008'de dikkatimizi çeken yerli oyuncular vardı bir de. Türkiye dışındaki milli takımlarda oynayan Türk asıllı oyunculardan söz ediyorum. Bunlardan birisi de Hoffenheim'in ve Avusturya'nın Türk asıllı kalecisi Ramazan Özcan'dı. Euro 2008 kadrosunda görünce tüm spor kamuoyu kimdir, necidir diye merak etmişti ama turnuvada şans bulamadı Ramazan. Esas çıkışını Euro 2008'de değil Bundesliga'ya sarsıcı bir giriş yapan Hoffenheim'da yapacaktı. İlk 6 hafta Hoffenheim'ın kalesini koruyan Ramazan, yerli kaleciler konusunda ciddi sıkıntı yaşayan Türkiye'de adı bilinen bir isim haline geldi. Daha sonra performansı nedeniyle formayı kaptırdı ve devre arasında Hildebrand'ın gelişiyle kaleci rotasyonunda as oyuncu olarak pek düşünülmediği belli oldu. Ligin sonlarına doğru bir-iki defa şans buldu Ramazan ama transfer edilebilir bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmedi bu. Yabancı kontenjanı nedeniyle sıkıntı yaşayan ve yerli kaleci transfer etmek isteyen kulüplerimiz için kesinlikle düşünülmesi gereken alternatiflerden biri. Hoffenheim'ın da onu gelecek sezonlarda düşündüğünü pek sanmıyorum. Uygun bir maliyetle gerçekleşebilecek bir transfer gibi duruyor, kiralama da yine iyi bir alternatif olabilir.

Aklıma geldikçe bir-iki yazı daha yazmak istiyorum böyle, sizin de aklınızda olan oyuncular varsa yorum kısmına bırakabilirsiniz...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

13 yorum:

Anonymous dedi ki...

selamlar.. Ramazan´la ilgili görüslerimi yazayim..

cok iyi bir kaleci.. avusturyada Red Bull Salzburg´da oynamis birisi.. (orda yedek olunca Hoffenheim´e 2. lige gidiyor ve as kaleci olmayi basariyor..)

Avusturya´nin kalecilerden yana sorunu yok.. cok iyi kalecileri var..
Payer, Manninger, Gspurning fln fln.. ama Ramazan bunlardan geri kalir yani yok.. belki bazilarindan fazlasi vardir..

haa buarada Avusturyada lakabi "Rambo´dur.:"



saygilarla MBC

arif dedi ki...

Avusturya'da ümit Korkmaz ve yanlış hatırlamıyorsam Ivıca Vastıc vardı turnuvanın en yaşlısıydı galiba.
Turnuvada kendisine en çok faul yapılan oyuncu Valon Behram.
Yuri Zhirkov gerçekten iyi bir oyun ortaya koymuştu.
Hollanda'dan Sneıjder.Hırvatistan'dan Modrıc ve Srna.
Hakan Yakın bize attığı golden sonra sevinmemişti.
En mücadeleci oyuncu olarakda Marek Jankulowski'yi yazabilirsin.

pclion dedi ki...

MBC, yorum için teşekkür ederim. Ramazan hakkında çelişkili yorumlar görüyorum, kendim de düzenli seyretmediğim için emin olamıyordum. O sebeple detaylı bir Ramazan yorumu okuyabilmek iyi oldu.

Arif, oyuncuları hatırlattığın iyi oldu ama Türkiye'ye transfer ihtimali olan oyunculara değinmek istiyorum genel çerçeve olarak. Hakan Yakın bu anlamda bir alternatif olabilirdi, belki de aklıma getirmişken ayrı bir Hakan Yakın yazısı yazarım. Hagi'nin verdiği yanlış kararların en önemlisiydi bana göre Hakan'ı hiç kullanmaması.

Aklıma gelmişken geçen gün attığın maili de cevaplayayım. Önerin güzel ama daha önce online dergi işlerine girdiğimden biliyorum, çok uğraş isteyen ama 1-2 deneme sonunda sarpa saran işler bunlar. Dediğin gibi bir derleme hem zaman alır, hem de katılımcı bulmakta zorlanırız...

arif dedi ki...

Sen de haklısın Uğur abi.
Hakan Yakın konusuna geri dönersek Hagı onu neredeyse hiç kullanmamıştı.Arkadaşlarla kadro hakkında tartışırken,onun devamlı kadroda olması gerektiğini savunurdum.

Çünkü şans verilse,rahatlıkla oynayabileceğini düşünmüştüm.Hakan Yakın konusunu hiç unutamam.Onun hakkında konu açarsan çok güzel olur.

Ayrıca sana bi başka öneride bulunmak istiyorum.Bunun yapılması kolay:)

Abi bu Türkiye'ye çok büyük oyuncu olacak diye getirilip sonra bi türlü gönderilemeyen oyuncular hakkında konu açsan iyi olabilir.(Bu oyunculara örnek;İstanbul'un Maradona'sı Higuain,Hırvat Gordon Schıldenfeld,Carusca,Petre,Febe'de Edmar de Souza vs.)

pclion dedi ki...

Bahsettiğine benzer bir taslağım var, bir ara yazacağım ama bakalım...

apaç dedi ki...

transferinden komisyon aldı mi bilmiyorum ama sionko'yu dünya futboluna sunan, o yaşından sonra transfer yaptırtan kişi hakan kadir balta'dır.

çabasını, azmini gözardı etmemek lazım.

bir de nicolita var böyle ama o, henüz transfer yapmadı.

inşallah da yapmaz.

kırmızı-lacivert dışında bir forma altında düşünemiyorum onu.

Anonymous dedi ki...

Avusturya´da cok genc türk oyunculari var..

Veli Kavlak, Ümit Pehlivan <-- Rapid Wien (ikiside 18-21 yasindalar ve milli takima cagrildilar.. mallesef)

Ümit Korkmaz zaten Frankfurt´a Rapid´den transfer oldu..

Cem Atan Mattersburg´da oynuyor.. takimin en iyilerinden hatta gecen sezon BJK bile istemisti ama kulübü cok para istiyince gidememisti.. (ama uzak durulmasi gereken biri bence.. gecen sene diskonun ortasinda tuvaletini yapmasi.. vs.vs. adini lekeledi..´
Akilandim, evlendim desede bence BJK´ye yaramaz.. )

Birkac futbollcu var burda..
zamaninda Tolunay Kafkas vardi Pasching´de oynuyordu..


haa söyle diyim.. gecen senenin ortalarinda Galatasaray Gspurning´le ilgileniyor haberleri ciktiginda ben Ramazan´i Gspurning´e tercih ederdim..


MBC

Anonymous dedi ki...

--Birkac futbollcu var burda..
zamaninda Tolunay Kafkas vardi Pasching´de oynuyordu--

iyi futbolcu o.almak lazım kıskaç altına.

Anonymous dedi ki...

adsiz komiksin...
mbc

Anonymous dedi ki...

postiga türkiye'de her türlü iş yapardı.

Anonymous dedi ki...

BJK onur diye genc almis bozuyukden kimdir necidir bu haci

Umutation! dedi ki...

Selam!

Giorgos Samaras vardı, o da iyi gidebilir şimdi nerede bilmiyorum ama düşüşlerdeydi en son.

alperensaylar dedi ki...

@umutation

samaras celtic'de. hem de fena da değildi geçen sezon 15 gol attı.

bu romenlerde kalburüstü oyuncu çoktu turnuva boyunca. cm 01-02 den aşina olduğum matei mirel radoi vardı mesela. en son arap yarımadasına gitti diye hatırlıyorum. yine bu nicolita ve dica vardı orta sahada. ayrıca shakhtar'da oynayan razvan rat da sağ ve sol bek oynayabilen bir oyuncuydu. hırvatlarda bayern'e giden pranjic ve dinamo kiev'den ön libero vukojevic yine bu tipte oyunculardı. polonya'da da dortmund'da oynayan kuba lakaplı bir oyuncu vardı sağ bek ve sağ açık oynayabilen. ruslarda kalburüstü oyuncu diyebileceğimiz torbinsky ve bistrov turnuvada iyi oynadılar.

bunlardan birkaçı 3 büyüklerde oldukça iyi işler yaparlardı.