Hacettepe 2-3 Beşiktaş, Trabzon 0-1 Konya

Maç öncesinde eminim kimse bu maçın skoru 2-3 olur demezdi ama daha fazlası da olabilirdi bugün. Hakan Arıkan yaptığı ekstra kurtarışla, Recep Biler ise yediği saçma golle takımlarının kaderini çizdiler.

Beşiktaş, ilk 5'teki takımlar arasında en etkin futbolu oynayan ekip olarak göze çarpıyor. Bu düzenlerinin birçok defosu var ama rakibine oyunu kabul ettirip pozisyon bulma, tempo yapma açısından diğer takımların çok önündeler. Şampiyonluğa giden yol da burdan geçiyor aslında. Ligin en zayıf hücum hattına sahip olan Hacettepe'nin istekli ve güvenli olduklarında Beşiktaş savunmasına yapabildiklerini bugün gördük, başka takımların da Beşiktaş karşısında buna benzer pozisyonlar bulmaları muhtemel. Ancak bunu yapabilmek için ilk önce Beşiktaş'ın ön alanda kurduğu baskıyı aşmak zorundalar.

Fabian Ernst'in transferi bu bahsettiğimiz yapıyla doğrudan alakalı. Takımı öne taşımada aktif olarak görev aldığı gibi top rakibe geçtiğinde ilk anda basan, eğer top Beşiktaş'ın yarı sahasına dönmüşse ilk geriye koşan ileri hat elemanı oluyor. Bunun yanında kaleyi yoklaması da cabası. Şu görüntüsüyle ve formuyla ligin en iyi defansif orta sahası olduğunu söylemek zor olmaz.

Son haftalarda formda diyoruz gerçi ama bu başarılı dönemin en büyük mimarı Tello'ydu. Maçı çevirecek ya golü ya asisti yapıyordu, bugün ekstra bir iş yapmasına gerek kalmadı. NBA'de ayın oyuncusu seçilir düzenli olarak, eğer TSL için bunu yapsaydık bu ayın oyuncusu tartışmasız Rodrigo Tello olurdu.Beşiktaş maçı dışında bir de Trabzonspor maçı vardı bugün ancak Kasımpaşa maçında olduğumdan ilk yarıyı kaçırmak durumundaydım, o yüzden geniş bir değerlendirme yapamayacağım bu maçla ilgili. İkinci yarı Trabzonspor'un Konya'nın üzerine çöküşünü izledik ancak gerek beceriksizlik, gerek de Oğuzhan'ın maç alan kaleci performansı tabelayı değiştirmeye yetmedi. Bir de kornerden Roman Kratochvil golü atınca içerde üst üste ikinci mağlubiyetini aldı Trabzon. Geri kalan fikstüre bakıldığında en şanslı ekip gibi duruyorlardı ancak kendi sahasında Konya ve Denizli'den 1 puan dahi alamamış olması direkt -6 puan olarak yazılacak hesaplara. Haftaya Galatasaray karşısında gelecek olası bir kötü sonuç bütün sezonun havasını alıp götürebilir. Konyaspor, Denizlispor ve Ankaragücü'yle beraber ikinci devreye bambaşka bir kimlikle giren ekipler. Bu kadroyu yumurta kapıya dayanmadan kursanız da biz de ağız tadıyla bir lig izlesek, olmaz mı?

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

0 yorum: