Milan Baros'un Absürd Kartları

Herkesin dilinde bir süredir Milan Baros'un gördüğü kartlar, hatta neredeyse attığı goller kadar konuşuluyor. 22 lig maçında 17 gol atmış bir oyuncunun kendinden olumsuz olarak bu kadar bahsettirmesi için ekstra bir şeyler yapması gerekirdi zaten. Ligin kart rekoru kimde bilmiyorum ama muhtemelen Baros sarı kartlarda zirveye oynuyordur ligde gördüğü 8 kart ile.

Tamam kabul, elinin kolunun fazla çalışması, hakeme fazlaca itiraz etmesi pek hoş bir görüntü değil ancak özellikle forvet oyuncularının bir şekilde uyanık olması gerekir, özellikle faul pozisyonlarında. Hızlı ve top sürebilen bir oyuncuysanız size sıkça faul yapılır, eğer bunları göstermezseniz hakemler ayakta kalan oyuncuya faul çalmaya kolay kolay cesaret edemez, devam ettirir pozisyonu. Türkiye Ligi tarihinin belki de en çok faule maruz kalan oyuncularından biriydi Hakan ama dayak yesede beceremezdi düşmeyi, net penaltıları bile göstermeyi bilmediğinden güme gitmiştir birçok kez. Kabul edelim ya da etmeyelim, forvet fundementalları arasında vardır bu. Hakemi aldatmaktan söz etmediğimi özellikle belirtmek isterim, söylediğimi anlatabilmişimdir umarım. Sadece eleştiri yapıp kenara çekilmek yerine şeytanın avukatı da olmak gerek bazen.Şimdi nerden esti bu diyenleriniz olacaktır, söyleyeyim. Lig TV ara ara Euro 2008 maçlarının tekrarını veriyor biliyorsunuz. Az önce de efsanevi Çek Cumhuriyeti-Türkiye maçının tekrarı vardı, Volkan'ın kırmızı kartından sonra Rıdvan Dilmen'in sapıtıp "oyuncu değişikliği hakkımız da dolduuuuu!!!, DOLDU!" dediği andan başlayıp maçın sonuna kadar izledim. Orda bizim kazandığımız faulü profosyonelce (!) geciktirmemize deli olan bir oyuncu vardı kenarda, maçın hakeminin kulübeye gidip sarı kart gösterdiği bir oyuncu. Evet, o oyuncu Milan Baros'tu. Ne diyeyim ben sana Baros, arızasın falan ama seviyoruz seni...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

5 yorum:

Joe Jonese Atesdagli dedi ki...

Konuyla alakası yok Pc Lion birader ama duydum ki Flying Dutchman bloğundaki ankette usulsüzlük yapmışsın.

Kalemini kırdım. Türkiyeye gelir gelmez mezarına mermi bırakacağım. Sen dur, sen duuur. :)

pclion dedi ki...

Hahaha. Abi sen gel Türkiye'ye de görüşmemiz bu sebeple olsun, önemli değil. :)

Anketin kaderini sen çizdin aslında, ucube dedin güzelim diziye!:) Ayrıca blog ahalisi fazlaca Seinfeld'e meyil ettiğinden Seinfeld lehine bir dengesizlik vardı, sessiz çoğunluğun sesi oldum ben, pişman değilim. :D

extensor dedi ki...

Çok önemli bir noktaya değinmişsin Lion.
Benimde bir süredir aklımdaydı böyle bir konuda yazmak...

Hatta Alisamiyen.net'te Baroş'a bu yönde gelen eleştirileri yorumlarken;
Birde işin olumlu tarafından bakılması gerektiğini yazmaya çalışmıştım.

Evet sarı kart görmesinin bir nedeni de sürekli deniyor olmasıydı.
Bu liglerde dribling yapabilen 1-2 santrafor oyuncusundan birtanesi Baroş.
Ve hırslı, azimli.

Sürekli denemesi. Sürekli rakibi hataya zorlaması bundandır.
O driblingler bazen HSV maçının 2. golü ile sonuçlanıyor bazen sarı kart ile.

Dediğin gibi futbolcu penaltı alabilir.
Rakibiniz ayağını yere uzatır ve sizde o ayağın üzerinden atlarsanız, dengenizi ve topu kaybedersiniz.

Ama o rakip savunmacı yanlış hamle yaptı diye siz topu kaybetmek zorunda da değilsiniz.
Pekala kendinizi o şuursuzca uzatılan ayağa taktırırsınız.

Bunu o ayağı uzatan düşünecek evvela.

Lincoln'ün Kayserispor maçında ki ilk sarı kartı örnektir.
Lincoln kendi attı dendi. Hayır...

Neyse bu kadar aktif, bu kadar deneyen, hataya zorlayan bir forvete sahip olmaktan mutluyum şahsen.

Majesty dedi ki...

Rıdvan Dilmen'in Nihat'ın Çeklere attığı üçüncü goldeki gol diyişi vardır bir de. Brutal yapıyor..

Sade dedi ki...

Baros'un sarı kartlarına can feda üstad! Baros neredeyse kariyer rekoru kıracak ligimizde ama hala sevilmiyor anlamış değilim. Ben necati, ümit, nonda,... ların yerine gözüm kapalı tercih ederim Baros'u ve oyun hırsı ile de diğer forvetlermizden kat ve kat fazla severim.