Bordeaux 1-0 Lyon >> Lyon İmparatorluğunun Sonu?

Aslında günün başında planım Super Classico'yu izlemekti ama Beşiktaş maçının müthiş temposu ve keyfi Boca-River maçının ilk yarısını tümden kaçırmama sebep olunca bir başka önemli ve izlenilesi maç olan Bordeaux-Lyon maçına yöneltti beni. İtiraf edeyim, sıkı bir Fransa ligi izleyicisi değilim, bu sene izlediğim maç sayısı 10'u ya bulur ya bulmaz, onların da büyük bölümü Marsilya ve Bordeaux maçlarıydı. Lyon'u ligde adam akıllı izleyebildiğim ilk maçtı diyebilirim ancak bulundukları yerin tesadüf olmadığını görmek pek zor olmadı.

Klasik bir Avrupa derbisi olarak bizimkilerin aksine rakibi tartarak daha kontrollü bir oyunla başladı iki takım da maça. Lyon topa bir nebze daha hakim gözükse de etkili işleri beceren Bordeaux oldu maç boyu, özellikle Chalme faulle karışık sert futboluna rağmen maçın en iyilerinden biriydi. Maçın sonlarına doğru çok kötü bir sakatlık geçirdi, içim acıdı desem yeri. TV'den görebildiğmiz kadarıyla gözü baya yoğun bir şekilde kanıyordu, umarım biz yanlış görmüşüzdür. Büyük geçmiş olsun, inşallah ağır bir sakatlık değildir.

Neyse, maça dönersek Lyon'un oyunu ciddi şekilde Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bu sezonki performanslarına paralellik olduğunu düşündürdü bana. Oyunculara tek tek baktığınızda işlemesi gereken bir düzen gibi gözükse de temel bazı problemleri gideremeyen bir takım görüntüsü vardı sahada. Özellikle defans hattında ciddi problemler göze çarpıyor, kaleciden başlamak üzere. Fransa'nın en büyük yeteneklerinden biri olarak lanse ediliyordu geçen sene Hugo Lloris, hatta Galatasaray kalesi için içimden geçirdiğim isimlerden de biriydi. Bugün mü çok savruktu bilmiyorum ama üst düzey bir kalecinin yapmaması gereken birçok hata yaptı ilk yarıda. Chamakh'ın 40 metre sürdüğü topta birebirde iyi iş çıkardı ama her maç bu hataları yapıyorsa Lyon'un işi var demektir.

Chamakh demişken iki satır bir şeyler söylemezsem çatlarım. Hakan Şükür ekolüyle büyümüş bir Galatasaray taraftarı olarak kafa toplarındaki başarısıyla insanı kendine hayran eden bir adam Chamakh, bu yetmiyormuş gibi oldukça seri ve topla da hızlı ilerleyebiliyor. Benim Avrupa liglerinde izlediğim en komple forvetlerden biri, hala Fransa liginde ne işi var, cidden şaşırıyorum. Milan Baros'la nasıl bir ikili oluştururdu diye hayal etmeden de edemiyorum aslında. "Başkanım, Chamakh'ı al" diye bitirmeyeceğim elbette ama olsa ne güzel olurdu yahu! Bu Bordeaux da bütün hayran olunası forvetleri kadrosuna toplamış, Cavenaghi de farklı değil pek.

Derbi dışında Marsilya'nın Lorient deplasmanındaki maçına da bir göz attım, Gerets'in takımı bana Bordeaux'dan daha iyi bir görüntü vermedi. Maç 1-1'ken oyunun hakimi daha çok Lorient'di ve sağ kanattan ciddi pozisyonlar ürettiler son bölümde. Maç daha çok Marsilya'nın yarı sahasında oynandı desek yalan olmaz. Marsilya'ya galibiyeti getiren gol Ziani'nin muhteşem ortasına rağmen Brandao'nun kişisel becerisine yazılır. Topu kontrol edişi ve tavana net vuruşu cidden harikaydı, son zamanlarda gördüğüm en iyi gol vuruşlarındandı. Bu gol Eric Gerets'e ve ekibi Marsilya'ya liderliği getirdi ama pek emin konuşmamak lazım şampiyonlukları için. Lyon'la oynayacakları önemli bir maç var ve Bordeaux da enselerinde. Tartışmasız olan bir şey var, o da Lyon İmparatorluğu'nun sarsıntıda olması. Bu tip hikayesi olan sezonları severim, Ligue 1'in son haftaları eğlenceli geçeceğe benzer. Takipteyiz...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

4 yorum:

mustafa taha dedi ki...

Adamlar son 10 günde 5. maçlarını oynadılar.
stelik perşembe Donetsk'e beklemedikleri bir mağlubiyetle elendiler. O maçın üzerine ligin en zor deplasmanlarından birinde 1-0'dan maçı çevirmek kolay değil ki kadroda yapılmış önemli değişikliklere karşın.

Mete Jr. dedi ki...

Valla bende Galatasaray'ım dışında hiçbir takımı tutmam ama hani şu şampiyon olsun , şu maçı şu takım kazansın gibi dileklerim olur. Bu sene Fransa'da Marsilya çok büyük bir avantaj yakaladı ki bir ara şampiyonluktan düşmüşlerdi hatta '' lavuk diop '' eğer ligi ilk 3 içinde bitirmezsek Gerets gider demişti , ayrıca kendi sahalarındaki bir maçta ( rakibi anımsayamadım ) son 15 dakkaya 2-0 önde girmelerine rağmen 3-2 yenilmişlerdi buna rağmen işi bırakmadılar tabii bunda deplasmandaki PSG galibiyeti kırılma noktası oldu çünkü o maç öncesinde PSG , Lyon'la farkı 1'e indirmişti ve Marsilya'yı yenseler lider olacaklardı.

Uzun lafın kısası bu sene Fransa'da Lyon imparatorluğu yıkılmak üzere ve bu yıkılış gününün Velodrome'daki Marsilya maçı olma ihtimali çok yüksek , bunu Marsilya'yı desteklediğimden değil futbol heyecanı açısından bir futbolsever olarak söylüyorum. Ayrıca Lyon'un 2. olmasıda dünkü Bordeaux maçından sonra baya zorlaştı nitekim bu hafta içerde PSG'le maçları var , Paris CL uğruna en kötü beraberlik alır diyorum.

Ribery olayından beri nefretle baksamda Marsilya şampiyon olsun istiyorum , Gerets için :) , o mucize şampiyonluk için tekrar teşekküler Gerets.

Chao Grey dedi ki...

Lloris'i alıp Coupet'yi göndermek yürek ister. Onlar da bunu yaptı. Aslında gelecek için iyi bir hamle, Lloris çok yetenekli bir kaleci. Fakat Coupet'nin tecrübesi çok lazım oldu bu sene Lyon'a. Bu tecrübeye sahip olan iki tane oyuncu kaldı, birisi sakat. Diğeri de -üzülerek söylüyorum ki- bitmiş.

Sacit Tekin dedi ki...

Lyon'un en büyük ahatası son 7 yıldaki şampiyonluk istikrarının tersine, son 3 yılda 3 farklı teknik adam ile çalışma gibi bir istikrarsızlığa adım atmış olması ve bunu bedelini de bu sene şampiyon olamayarak ödeyecekler bence.

Ayrıca orta sahada Juninho2nın vasat olduğu zamanlarda oyuna zenginlik katmaktan uzak bir görüntüleri var.

Kendi blogumda da yazdım, en büyük favori bence Bordeaux. Peki neden?

Öncelikle fikstürde şampiyonlukta iddialı 4 takımın maçlarını ve bu takımların sıralamalarını yazınca:

Marsilla için 44, Lyon için 59, PSG için 55 ve Bordeaux için 78 sayıları çıkıyor karşınıza. Bu ne demek peki?

Tolam 6 maçta Marseille'nin oynayacağı takımların sıralama toplamı 44 iken Bordeaux'un ise 78. Yani ligdeki sıralama anlamında oldukça gerilerde olan takımlar ile oynayacak Bordeaux. Üstelik 4 karşılaşması 12. sıra ve gerisinde olan takımlar ile. Dieğr iki maç lig 9. ve 7. ile. 7.ile deplasmanda oynayacaklar ve maç bu hafta. Eğer Bordeaux bu maçtan 3 puan alırsa Şampiyonul yolunda ciddi bir adım atarlar.

Marseille-PSG-Lyon'un kendi aralarında oynayacak olmaları da Bordeaux için diğer bir avantaj gibi duruyor. Bitime 3 hafta kala oynanacak Marseille-Lyon maçı ise kilit maçı gibi duruyor.

Bu kadar yazmışken yazımın linkini de vereyim bari :)

http://sacitekin.blogspot.com/2009/04/lyon-saltanatnda-sona-dogru.html