Sivasspor 2-1 Galatasaray || Kontrol

Galatasaray'da sahaya çıkan 11 oyuncudan 10'u geçen sezon bu takımda düzenli forma bulan adamlardı, sadece Lorik Cana eklendi bu takıma. O da henüz gücünü, kuvvetini toparlayabilmiş değil. Hâl böyleyken Galatasaray'ı geçen sezon yakan mevcut arızaların bu maça yansımaması kaçınılmazdı. Rakibin kalitesinden bağımsız olarak rakibi oyuna sokan, edilgen, pasif oyunun maça zaman zaman hakim olacağını bekliyorduk ama adı Galatasaray olan bir takımın eline aldığı skoru tutamama acizliğini tekrar ve tekrar göstermesi bu oyuncu topluluğunun toplu bir arızası olarak öne çıkıyor...

Arda Turan gibi özel bir oyuncu sezona bu kadar iyi başlamışsa takımın hücumda bir şeyler yapmasını bekleyebiliriz, doğaldır. Zaten topu ayağına aldığında istikrarlı olarak pası arkadaşına, mümkün olan en doğru alternatiflerden birini kullanarak veren, top kaybetmeyen bir oyun ortaya koyabildiğinde Arda Avrupa çapında bir adam. Maçın ilk bölümünde iş gören Galatasaray'ın da en önemli parçasıydı. Ama Galatasaray'ın yapısı o kadar bozuk ki bu adam bir uzaylı gibi sırıtıyor. Pas alıp verdiği adamlarla farklı bir dili konuşuyor sanki. Emre Çolak da teknik diye geçinen ama ne doğru kararı vermekte becerikli, ne de ikili mücadelelerde vücudunu doğru kullanabilen bir adam. Bugün transfer sezonu eleştirilerinde başı çeken Serdar Özkan şu takımda Arda'yla anlaşabilecek top tekniğine sahip bir-iki adamdan biriyse burada problem var demektir zaten.

Oyuncu özelinde tahlil yapmayı bırakalı çok oldu aslında. Oraya o, buraya bu... Galatasaray'ın problemi daha geniş çaplı. Galatasaray oyunu kontrol etmekten aciz. Galatasaray öne geçtiği maçta tempoyu belirleyemiyor. Galatasaray, topa yönetebildiği ender anlarda rakiplerinden kat be kat üstün olduğunu hissettirdiği halde bunu maçın 90 dakikasını bırakın, yarım saatlik bir dilimine dahi yayamıyor. İşte bu sebeple dahi Galatasaray'ın iyi bir tempo ayarlayıcısına ve bu pasörün dilinden anlayacak en az iki-üç oyuncuya ihtiyacı var. Arda Turan, Harry Kewell. Umarım Pino da rotasyon dahilinde bu pas trafiğine katılabilir yoksa başarılı bir orta saha hamlesi dahi bu noktada güdükleşebilir.

Her şeye rağmen bu maçtaki takımı bütün sezon izleyemeyeceğiz, onu bilerek akıl yürütmekte fayda var. Ya da şöyle söyleyeyim, bu oyuncularla oynayacaksak zaten çok izlemeye gerek de yok. Geçen seneki derecemizi ararız, Avrupa kupalarına katılmak başarı olur. Yönetimin de muhtemelen paçaları tutuşacak, önümüzdeki ay satışa sunacakları kombineler adına iyi transferler yapmaya çalışacaklardır ama... İşte o ama beni düşündüren temel neden. Bu noktada popülistlikle takımın ihtiyacı arasında ince bir çizgi var. Kariyer, isim ya da sükseli transferin bu kez idare etmesi değil cidden cuk oturması gerek. Gittikçe agresifleşen Rijkaard'ın da bir sakinleşip oyuncularını kontrol altında tutabilmesi lazım. Transferi bekleyelim, zaten gelmiyorsa da bu takımdan çok da bir şey beklemeyelim. Tiyatroya, sinemaya falan gidelim. Inception'ı ikinci defa izlemek lazım aslında çünkü Galatasaray'a kafa yormamı engelleyecek bir şeylere ihtiyaç var şu sıra...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

21 yorum:

Bora-MAN dedi ki...

Inception'ı iki kere izledim daha hala Galatasaraya kafa yoruyorum ama o rijkaard eğer o haldeyse bu yönetim yüzündendir ..

Yazık adam kariyeri boyunca düşmediği durumlara burada düştüm. En çok Rijkaard'a üzülüyorum.

Emre Bozkurt dedi ki...

Takımın geçen seneden farkı yok yine aynı tas aynı hamam.Ya inanamıyorum bi takım hiç mi pas yapamaz.AYhan oynuyo tamam mücadele ediyo iyi niyetli ama el freni gibi adam dikine oynamayı bilmiyor habire sağına soluna pas atıyor.Bide rıjkaard var başımızda bu maça kadar arkasındaydım ama yettti artık mehmet battal varken, mevkisi olmamasına rağmen bile emre çolakı oynatmamının hangi taktik zeka anlayışına uyuyor anlayamıyorum.

Anonymous dedi ki...

Sarp-ayhan'ın olduğu hiçbir maçı kazanamaycağımız ya da mucizevi bir şekilde kazanacağımıza dair bir iddam vardı geçen yıl.Bu yıl da bu iddaamı daha ilerletiyorum,Sarp-Ayhan-Barış 18 kşilik maç kadrosunda olduğu müddetçe herhangi bir maçta 2-0 öne geçsek dahi o maçı teslim edeceğiz.
Uğur,benim anlamadğım nokta şu,Mustafa sarp-ayhan'ın yaptğı saçma pas tercihleri,gecikmiş hamleleri geçtim,bari orta sahda savaşıp kırılgan takım hüviyetiyle eldeki maçı korusunlar yahu..
Bülent Korkmaz giderken takıma Sarp adında bir dinamit koydu,ve oun olduğu her maç,takımın iç dengelerinde,sahaya yayılmada,doğru pas tercihlerinde sorunlar oldu.
Uğur ben bu filimden sıkıldım cidden,geçen yılın takım havası,dirençsiz kırılgan yapı,onlarca şişirilen top vs vs..
Birileri bizle fena halde dalga geçiyo,bu 3.sınıf orta saha topçularını takımda tutarak.
Bu yapıyla,Bursa'dan 5 yemeyi bi kenara koydum,herhangi bir deplasmandan puan alamayız.
Musa çağıran'ın sarp-ayhan-barıştan eksiği ne,bari o hata yaparak yetişsin,Mehmet battal bari gol kaçırarark pişsin.Hiç olmazsa önümüzdeki yıllar kurtulur.
Uğur 1-0 öndeyken,GS'ın gol yiyeceğine dair o kadar kesin bir inanca sahiptim ki,sivasın attğı golünü sıradan bir olaymışçasına yorumladım.
Yarın eskişehir-kayseri-trabzon-antep deplasmanlarında kepaze olmamız çok büyük ihitmal.
Sarp gol atmış,keşke o gol atmadan 2 -0 yenilseydik,haftaya yine formayı garantiledi.
Uğur,yönetim cidden ne yapmaya çalşıyor?

sembolist dedi ki...

Uğur maçı izlerken şöyle birşey düşündüm,GS bu orta saha elemanlaryla her maçta en az 2 gol yer.
Mustafa Sarp-Ayhan-Barış'ı yeterli görüp transfer yapmayan,hocayı bu futbolculara mecbur eden yönetim anlayşı sanki bizleri aldatıyor.

Anonymous dedi ki...

Ugur senin gibi genc Galatasarayli kardeslerimin analizlerini begenerek okuyorum. Amerikadan GSnin cok daha genel, bir nevi kus bakisi analizini yapmaya calisacagim:
1.Adnan Polat son secimlerde aldigi oydan hic memnun kalmadi Camiada ciddi bir muhalefet oldugu kokusunu aldi. O yuzden butun planlari onumuzdeki secimlere yonelik. Rijkaardin TRye uyumuyla ilgili supheleri ve konjonktur geregi bu seneyi de pekala gozden cikarmaya razi. Adnan Sezgin sadece bir piyon, kimse transferde onu suclamasin.
2. Rijkaard yonetimdeki karmasanin farkinda. Ustelik transferde kendi isteklerine olan kayitsizligin ve gecen seneden bile beter bir kadronun eline verilmesinden sonra, bu sene icin umudini coktan yitirdi ve sene sonu parasini alip ayrilacak.
3. Adnan Polat onumuzdeki sene kongre oncesi son kozunu oynayacak. Bu seneki maas kesintileri de aslinda onumuzdeki seneye hazirlik. Transfere buyuk paralar harcayacak ve muhtemelen Fatih Terimi basa getirecek.
4.Bu seneki oyuncu kadrosuna taraftarin memnun kalacagi iki (Misimovic,Baptista,Ireland vb.)takviye olsa bile basari cok zor. Rijkaard cok ozel bir oyunun pesinde ve benzer bir oyun yapisini daha evvel TRde denemeye kalkan Hiddink, Del Bosque ve Aragones gibi hayal kirikligi yasayacak. Oyuncular butun bu hengamede takima aidiyet ve basari icin sorumluluk alma hislerini kaybetmisler.Ustelik Arda haric cogu Turk oyuncunun ne yonetime ne de Rijkaarda itimatlari yok.
5. Bu oyuncu kadrosu yine de daha basarili olabilirdi. Kalli veya Ersun Yanal tarzi uzun top-ani baskin tarzi bir oyun ve kendilerini pispislayacak bir yonetim tarzi bir de hem doverim hem severim tadinda Dogu kulturlerine has yasca buyuk abilerin motivsyonuyla (bakiniz 2006-08 Hakan Sukur)pekala ligi zorlayabilirlerdi. Bu sekilde Avrupada kalici basari gelir miydi? Hayir.

Yine de 'enseyi karartmayalim' Galatasarayli dostlar.Sadece payimizda onumuzdeki birkac sene icin huzun var. Sonrasi yeni bir baslangic...

harman dedi ki...

Öyle bir duruma geldi ki takım ilk yarıyı 3 veya 4 farkla önde bitirmiş olsa bile o maçın kazanılacağından emin olmak mümkün değil. Bir kaç yıl öncesine kadar takım kötü bile olsa, mağlup durumda bile olsa bir şekilde durumun olumlu yönde değşeceğine dair umutlar olurdu taraftarın içinde.
Rakip gol yiyor hem de büyük bir takımdan ama kafasını bozmuyor oyununa bakıyor, bizimkiler maçın yarısında gol yediğinde sanki +90 da artık çıkarılmayacak bir gol yemiş gibi havluyu atıp sağa sola saldırıp rakibin ekmeğine yağ sürüyorlar, bu tepkilerin üstüne gidilip düzeltilmeli, Sivas takımı geçen sene oynadığı takımla oynadığının farkındaydı neye sinirlenirler nasıl tepki verirler, nasıl çökeltilirler iyi biliyordu, geçen seneki filmin aynısını çektiklerini Hayati efendinin Rijkaard'a bulaştığı sahneden bile anlayabiliriz, değişmeli olarak Kewell'a musallat olan adamların yaptıkları bile bir tekrardı, Baros ve Barış ilk onbir de başlamış olsalardı ve Kewell' a uygulanan taktik bu adamlara yapılsaydı maçı onbir kişi tamamlamak mümkün olmayacaktı, tüm bunları görmek ve futbolcuyu mental olarak bu tür maçlara hazırlamak bu kadar mı zor, sağ tarafta Ali Turan'ın maçın başından itibaren ben buranın adamı değilim diye sırıtmasına ve yenilen ilk golden sonra topu kontrol bile edemeyecek kadar tükenmesine seyirci kalınması ve belki de iyi olacak bir adamı daha sezonun başında seyircinin önüne atılmasına ise hiç anlam veremiyorum.
Tüm bu olumsuzlukların yanında ikinci yarının ilk 10 - 15 dakikalık bölümünde bir umut ışığı da görmedim değil. Belki hocanın istedği adamların yerlerine oturmasıyla o saman alevi görünen bölümü daha geniş bir zaman da izlemek mümkün olabilir.

unknown dedi ki...

Yönetim hala transfer yapmamakta kararlıysa, takım telekom arena'ya geçerken onlar ali sami yen'de kalmaya devam etsin.. Rijkaard'a kesinlikle kızmıyorum çünkü oraya kendimi koyduğum zaman bu adamlarla başka ne yapılabilir ki, sinirden istifa ederdim ben. Adamda iyi sabır varmış.

mre dedi ki...

Sahadaki 11 oyuncudan 9'u düzenli forma giydi. Diğer isim Ali Turan'dı.
Bunun dışında bilmem dikkatinizi çekiyor mu, top bizdeyken hareketli oyuncu neredeyse sıfır yani topu veren bekliyor ki diğeri bir şeyler yapsın.Pas futbolu oynanacaksa (ki artık bundan da vazgeçtik ya) pas verdikten sonra bir sonraki pozisyona göre yer almanız lazım, arkadaşınıza pas alternatifleri yaratmanız lazım. Bunlar 0 takımda. Arda veya Kewell kişisel beceresiyle bir şeyler yaparsa ne ala yoksa bizim gibi seyrediyorlar diğerleri de.
Bir de takımın boyu mağlup olduğumuz anlarda dahi çok uzun. Yani forvetle servet arasında 70 metre var. Oysa orta sahada dönen topları almak, pres yapıp tekrar topa sahip olabilmek için mesafeyi daraltmak lazım ama nerdeee. Servet ne Neill en yakın rakip oyuncunun 10 metre gerisine kendilerini atmışlar üzerlerine gelmelerini bekliyorlar.
Aslında ne bekliyoruz ki? Geçen senenin yedekleri bu sene ilk 11 oyuncusu olduysa yönete-meye-nlerin bir daha düşünmeleri lazım nerede hata yapıyoruz diye. Yazık Rijkaard'a yazık.

sebofanmemo dedi ki...

Bu sene bitmez , bu sene geçmez . Anadolu takıma haline getirdiler bu takımı , tranfer buram buram bağırdı geçen sezon bitmeden daha ama biz takım olarak eksik yerlere transfer yapacağımıza elimizdekilerdende olduk Elano yuda küstürdük geçen sene o takım 3. olduysa bu sene ilk 6 ya giremez Galatasaray tarihinin 2.Terim döneminden sonraki en kötü sezonu olmaya aday bir sezon yani her gün 2-3 film izlemek lazım bu takımı düşünmemek , kahırlanmamak için bize bu sene film izleye izleye sinema eleştirmeni oluruz ama bu takımdan bir şey olmaz belki erken konuşuyoruz ama görüntü öyle. Bize yine hasret ,bize yine hüsran var .

Elve dedi ki...

eyvallah kadromuz yeterli degil ama sivastan her türlü 2-3 kat daha iyi bir kadromuz var. rijkaard'ı her türlü savunmayıda bırakmamız gerek bence artık. 1 seneden fazla zaman geçti ve ortada hala hiç birşey yok. hani 90 dakikalık maçta bi 15 dakka baskın olsalar eyvallah deyip umutlanacagim ama o da yok. kadro yetersiz tamamdır ama şu an bence rijkaarda yetersiz.

Anonymous dedi ki...

Sahadaki 11 oyuncunun 10'u nasıl düzenli oynadı ya.
Ali Turan yeni transfer.
Emre Çolak geçen sene ne kadar oynadı ki düzenli oynamış oluyor.
Aykut ha keza düzenli falan oynamadı.
Kewell ikinci yarı yoktu.
Ayhan uzun süre sakattı.
Ve dahi Servet bile Rijkaard ile kapıştıktan sonra düzenli falan oynamadı.

pclion dedi ki...

Ali Turan'ı atlamışım, dokuz olacak. Saydığın adamların hiçbiri 'yeni çocuk' değiller, bu takımda uzun süredir forma giyiyorlar. Emre Çolak da dahil buna. Geçen seneki çıkmazın içinde hepsi yer alıyordu ve dış sebepler ne olursa olsun, saha içinde bir bütün oluşturamayan adamlar bunlardı. Demek istediğim açık. 10 veya 9, farketmez...

Anonymous dedi ki...

keita olsaydı galatasaray kaybetmezdi pino+cana bir keita etmez bence

Anonymous dedi ki...

''Emre Çolak da teknik diye geçinen ama ne doğru kararı vermekte becerikli, ne de ikili mücadelelerde vücudunu doğru kullanabilen bir adam. ''Doğru ama yerinde ve zamanında yapılması gereken bir eleştiri değil 18 yaşında kendini göstermek beklenmedik anda 11 girmek ilk kez ilk 11 de olmak önemli bir maçta bu karar verme yeteneğini etkiliye bilir sonuçta emrece ardanın tek başına tepindiğini görüp bişiler yapma çabasına girdi ama hem genç hemde back diye oynatılan adam önündeki adama pas vermeden 10 dk bekliyor.Durmadan söylicem bence transfer yapılmıcak sorun parada değil şuan şurda herhangi birimiz GS başına geçse borca girmeden çok rahat sponsor yardımı ile transfer yapabiliriz birde elimizde satılan oyunculardan elde edilen 6.5 milyon € varken.

Erdal Güngör dedi ki...

Futbolcularımızn nasıl bir ruh halinde olduklarını dün yediğimiz ikinci golde görebilirsiniz. Hatırlayın ya da varsa bir yerden bakın.Ceyhun driblingle geliyor,ceza sahasına yaklaştığı vakit önünü iki kişi kapatmış. Ceyhun sarf ettiği efordan dolayı bitmiş tükenmiş vaziyette,o anda iki seçeneği var, ya kaleye şut çekecek ya da pas atacak.Neil ve bir oyuncumuz daha ceyhunun önünü kapatmışlar,geçiş yok tek seçenek topu sağda oyuncuya aktarmak ama oda servetin markajında.

İşte ne oluyorsa ondan sonra oluyor,servet markajı bozup ceyhuna doğru koşuyor ve rakip oyuncuyu unutuyor.Ceyhun bunu görüyor ve son nefesinle topu arkadaşına aktarıyor,geriside gol.

Servet isimli arkadaş yıllardır bu ligde profesyenel futbol oynuyor ve milli takımın vaz geçilmezi.Üstelik geçen sene neredeyse Marsilya'ya transfer oluyordu,onda ne gördülerse fransızlar.Rijkaard'a boş yere kızmaya gerek yok,ilk oynadığımız OFK maçında üstü örtülü oyuncuların vaziyetini anlatmaya çalışmıştı.

Oyun zeka seviyesi vasatın altında olan yerli oyuncular ile Türkiye'de Total Futbol romatizmine girmek boşa zaman kaybı.Zaten buna rakipten önce hakemler fırsat vermiyor. Türkiye ligi sportif rekabetten daha çok ticari rekabete dönüştü,maç sonu tabelada yazan geçerli,güzel futbolmuş filan bunlar hepsi hikaye...

Hakan dedi ki...

Kewell ve Ayhan vasat kalan herkes kötüydü ama özellikle Emre Çolak, Ali Turan, Servet ve Hakan Balta berbattı. Rijkaard'ın bu performanstan sonra Emre'yi bir daha sağ açık oynatmayacağına eminim.
Merakla sağ bek performansını beklediğim Ali benden sağ bek olmaz diye bas bas bağırdı. M.Yıldız 'la iki pozisyonda güreşebilmesi dışında hiçbir olumlu hareketi yok. İnanılmaz pas hataları var ve enteresan şekilde topta süremiyor!!
Hakan 1.5 yıldır kötü oynuyor, biz ısrarla Ergün'ü andıran soğukkanlılığı ve ilk yılındaki güzel futbolu yüzünden ha düzelir ha düzelir diye bekliyoruz ama artık yeter. Bugün sıfır "rakamla (0)" kere atağa çıktı. Hiçbir pozisyonda beli dönmedi ve 2. gol onun basit pas hatasından geldi. Çağlar iyileştiği gibi hemen onu 11'e koyup, Hakan'ı 1,5 yıl beklediysek Çağlar'a da en az bir devre kredi tanımalıyız.
Son sözüm ise Servet'e... Hala kafası burda değil geçen sezon full ağladı "Rijkard beni sevmiyoo" diye, adam yabancı stoper almadı işte seni oynatıyor ulan daha ne bekliyosun oynasana işte yalandan dikilmesene orda!

http://hagininkosani.blogspot.com/

anfieldyolu dedi ki...

Galatasaray çok sıradan bir faul kararına üstüne üstlük önde götürdüğü bir maçın ilk yarısında bütün takım ve kulübe olarak sanki son dakikada bariz bir hatayla avrupa şampiyonluğu gitmiş gibi tepki veriyorsa "Galatasaray'ın Godot'su" yazındaki,kendine has,rakip kim olursa olsun,yense de yenilse de kafa tutacak yapıya çok çok uzaklardadır diye düşünüyorum ben.Çok enteresan başlıyoruz bu seneye,senin de dediğin gibi izlemeyelim geçiyor kafamızdan,bütün gece boş boş duvarlara etrafa bakıyoruz,kızgınlık da değil bir garip,bunu etrafımda da kendimde de konuştuklarımda da duydum,aynı hissiyat.Meraksız bir meraklılık,bakalım ne olacak...

Anonymous dedi ki...

1-)Adnan Polattan yeni bir yapılanma açıklaması bekliyorum 1-2 gün içinde
2-)Kendi tempo yaparak oynamaya çalışan takımın kendi yaptığı tempoya 30 dk dan fazla dayanamıyor ilginç bir durum
3-)Transfer beklemek ayıp olur sonuç 2012 kriterleri bi bize çalışıyor.
4-)Ortasaha da bu maç için topu döndürcek adam yok bir ara pas bile atılmamış ortasahadan diyoruz ama kimse emre niye sağda oynatılır demiyor
5-)Barosun girdikten sonra bir çabası vardıki maç boyunca arda hariç kimsede görmedim adam takımın hali gördü ortasahaya gelip top alıp çalımla oyun açmaya çalıştı yapamadı ama çalıştı keşke bizim o ortasahamızda aynısını yapmaya çalışsa
6-)Ne akla hizmet ayhan tek başına defansif ortasaha olarak oynar ama her kendinden uzak cezasahasına doğru koşan adamın ayağına kayıyor tamam anlarım 1 kere yapsa 5 kere yapıyor birde 1dk anca kalkıp olması gereken yerde olmuyor.

Berk dedi ki...

Amaçsız 2 senedir her durum kötüye gittiğinde ya yeni bir oluşum içersine giren yada bahane olarak o oluşumu gösteren bir yönetimle bu kadar.

Düşük bütçelerle şampiyonluklar yaşana bilir ama ilk önce o düşük bütçeyi bile yönetmeyi doğru adamı satmaya doğru adamı almayı bilceksin.

Ben yaparım diyince olmaz zaten düşük bütçe ile şampiyonluk istiyorsan teknik trektörün yardımcıları ile birlikte 5 milyon € fazla almıcak,satmaya çalışıp beyenmediğin elano 3.5 milyon € almıcak bişi yapıcaksan tam yapıcaksın ancak öyle başarı gelir.

çağın dedi ki...

Yahu insaf! hala rijkaard'a üzülüyorum,acıyorum vah vah diyenleriniz var. Arkadaşlar bu adam hayır ve ekibi hayır işi yapmıyor milyonlarca euro alıyor, herşey oyuncuysa futbolda hocaya ne gerek vardı. Cevat hocayla devam edilseydi madem.Zaten 2002 de Lucescu'nun takımı yıldızlar topluluğu idi,rüya takımdı di mi?
Şu anda galatasaray'a hangi futbolcuyu getirirsen getir başarı gelmez. Hala pozisyonlara göre takım analizi yapılmaya çalışılıyor yok servet öne çıkmış yok geriye kaçmış. Takım olamamış ve görüntü itibarı ile de olmaya çok uzak olan bir oyuncu topluluğu var karşımızda . Sahada birbirinin farkındalığı yok yardımlaşma yok efor yok . Bu özellikleri takımda yaratıcak kimyayı oluşturması gereken kişi de teknik direktördür. Bir takım yardımlaşamıyorsa ,sürekli aynı golleri yiyorsa ,kondüsyonu 30 dakikadan ibaret ise ,sürekli yanlış oyuncu tercihleri ile sahaya çıkabiliyorsa,hiç bir genç oyuncu bir gelişme gösterememişse bunun sorumlusu teknik direktördür beyler,başkası değil.
Sana vermişler galatasaray tarihinin en pahalı takımını zar zor üçüncü oluyorsun. geçen sezonun son maçını kaybediyorsun bu sezonun ilk maçını kaybediyorsun. Hala taraftar Rijkaard ne yapsın diyebiliyor? bu düpedüz komedidir. Bir yerli teknik direktör olsa rijkaard'ın yerinde şimdi nasıl eleştirilecekti bunu da düşünün lütfen.
Saygılar.

Anonymous dedi ki...

Fazla söze gerek yok, çapsız adnan sezgin'in kuracağı takım bu kadar olur, ruhsuz, güçsüz, korkak.

Yazık bize, paragöz şikeci birisinin keyfine kaldık, başkan da kendisi de bunun faturasını öderler.

Herkes gider, biz kalırız, biz Galatasaraylıyız...