Hoffenheim, Hull City ve Grenoble. Bu takımların ortak özelliği diğer yazılarımda da olduğu gibi sürpriz galibiyetler almaları ama bu seferki sonuçlar Avrupa kupalarından değil, kendi liglerinden. Sürpriz her ligde oluyor diyebilirsiniz ancak bu takımların bir başka ortak yönü daha var, o da liglerinin "yeni çocuk"ları olmaları.Hoffenheim'ın hikayesi ilginç, bir çok futbolseverin dikkatini de çekmiştir daha önce. 3000 kişilik bir kasabanın takımı olan Hoffenheim alt liglerde mücadele ederken Dietmarr Hopp'un kulübü satın almasıyla beraber kulübün kaderi değişiyor. Transfere hatrı sayılır miktarda paralar ayrılıyor, hatta Brezilya'nın kalburüstü yeteneklerinden Carlos Alberto için Gremio kulübüne 8 milyon € bonservis ödeniyor. Yatırılan paraların karşılığında Hoffenheim Bundesliga'ya çıkıyor ama buna rağmen başarılı olup olmayacakları konusunda soru işaretleri vardı. Çağdaş Atan'ın takımı Cottbus deplasmanından 3-0'lık galibiyetle dönüp ilk haftanın cilvesiyle de olsa liderlik koltuğuna oturdular. Diğer bir ilginç detay ise 10 numarayı giyen takım kaptanı Selim Teber'in bir dönem Denizlispor forması giyip TSL'de başarılı olamaması. Takip edilesi bir takım Hoffenheim.
Hull City ise İngiltere alt liglerinin hatrı sayılır bir ekiplerindendi ancak geçen sene Premier Lig'e yükseleceği kimsenin aklına gelmezdi tahminim. Yükselmekle kalmayıp EPL'ye iyi de bir başlangıç yapıp Fulham'ı kendi evlerinde 2-1 mağlup etmişler. Kadrolarını daha detaylı inceleme fı
rsatı bulamadım. Gerisini getirebilirler mi, Noat'a sormak lazım.Bir sürpriz liderlik te Fransa'da var. Grenoble Foot 38 yeni çıktığı Fransa liginde iki haftada 6 puan kazanarak hızlı bir giriş yaptı. Lyon hanedanlığından önce olsa "şampiyonluğa oynar mı?" diye bir düşünmek icap ederdi zira bu tarz sürprizlerin ligiydi bir zamanlar Ligue 1. Şampiyon olan takım ertesi sene küme düşerdi, lige çıkan şampiyonluğa oynardı. Aslında düşündüm de birisi şu şampiyonluğu Lyon'dan alıp seriyi bozsa hiç te fena olmayacak.
0 yorum:
Yorum Gönder